Enis Berberoğlu'nun eşi: Görüşmeme kararına üzüldüm, o da üzülecek ama destekliyorum!

Enis Berberoğlu'nun eşi: Görüşmeme kararına üzüldüm, o da üzülecek ama destekliyorum!

Yargıtay’ın ‘dokunulmazlık nedeniyle davayı durdurma başvurusu’nu reddetmesinin ardından mahkemelerde savunma hakkını kullanmama ve dışarıyla haberleşmeyi kesme kararı alan CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun eşi Oya Berberoğlu, kararı “Kendi özgür iradesiyle aldığı bir karar. Üzüldüm tabii ki. O da çok üzülecek elbette. Fakat saygı duyuyorum” sözleriyle değerlendirdi.

Yargıtay kararının açıklanmasından önce eşiyle görüştüğünü ve iletişimi kesme düşüncesinden haberi olduğunu söyleyen Oya Berberoğlu, kızı ile birlikte eşinin kararını desteklediğini ifade etti. Oya Berberoğlu “Yargıtay kararı sonrası CHP’den kimsenin kendisi ile temas kurmadığını” aktardı.  

MİT TIR’ları görüntülerinin yayımlanması nedeniyle yargılandığı davada 5 yıl 10 ay hapis cezası alan ve 13 aydır tutuklu bulunan CHP Milletvekili Enis Berberoğlu, “Yargıtay’ın 24 Haziran seçimlerinde yeniden milletvekili seçilmesi dolayısıyla ‘dokunulmazlık’ kazandığı ve davanın durdurulması gerektiği” iddiasıyla yaptığı başvuruyu reddetmesinin ardından ailesiyle, avukatlarıyla ve milletvekilleriyle açık-kapalı görüşe çıkmama, mahkemelerde savunma hakkını kullanmama ve dışarıyla haberleşmeyi kesme kararı aldı.

Oya Berberoğlu, T24'e yaptığı açıklamada, Enis Berberoğlu'nun bir yılı aşkın süredir tutuklu bulunduğunu dikkat çekerek “Kendi özgür iradesiyle aldığı bir karar. Üzüldüm tabii ki. O da çok üzülecek elbette. Fakat saygı duyuyorum. Çünkü artık 1.5 yıla yaklaşıyor neredeyse. Yargılandığı 8 aylık süreci saymıyorum bile. Hapiste de bir yılı geçti. Haklı olarak kendisi bir eylem yapmak istedi. Ben de bunu saygıyla karşıladım" dedi. Oya Berberoğlu, şöyle devam etti: 

“Görüşmeme kararından haberim vardı”

“Dün görüş günümdü. Kapalı görüştü. Ondan önceki görüşte de bir şeyler konuştuk. Ben “Sakin ol, detaylı konuşalım” demiştim. Ben görüşten çıktım. O arada Yargıtay’ın kararını öğrenmiş oldum. Dışarı çıktığımda. Zaten o gün belki bir şey açıklanır gibi bir hissim vardı. Ben olumlu bir kara bekliyordum. Normalde Anayasa ve kanunlar gereği. Haberi aldıktan sonra cezaevinin oralarda 2-3 saat vakit geçirdim. Ondan sonra Utku Çakırözer benden sonra görüşe girdi. Daha sonra kızım geldi, kararı alıp. O gitti babasıyla görüşmeye. Sonra da Enis, Utku beye açıklamasını yazdırmış. Enis de benden sonra öğrenmiş, koğuşa gittiğinde haberlerden. Üzüldük, çok üzüldük tabii ama ben bu kararı destekliyorum. Kızım da bu kararı destekliyor. Bugün yine gitti Dilara babasına, pazartesiden itibaren ne bizimle, ne avukatlarıyla ne de başka vekillerle görüşmeyecek.”

“Bu OHAL sistemine de, AKP sistemine de bir tavır koymadır”

Oya Berberoğlu, “Görüşmeme kararının alınmasında, ‘medyada yer alan haberlerin olumsuz etki yaptığı’ gibi bir görüşün bulunup bulunmadığı veya Enis Berberoğlu’nun görüşmeme kararının kendisini gündemden çıkarıp, çıkarmayacağı” yönündeki soruya şu yanıtı verdi:  

“Gündemden çıkma olmuyor bu. Gündeme oturma oluyor ve ayrıca bir tavır koyuyor, hukuksuzluğa, Anayasa’nın yerle bir edilmesine bir tavır koyuyor adam. Bu gündemden çıkma anlamına gelmiyor. Bizimle görüşmeyecek, avukatlarıyla görüşmeyecek. Biz çok özleyeceğiz, o çok özleyecek.

Bu normalde bu sisteme, bu OHAL sistemine de, AKP sistemine de bir tavır koymadır. Ondan sonrasını siyasi kurumlar, özellikle hukuki kurumlar ve en başta zaten TBMM düşünmeli bundan sonra yapılacak şeyi.”

"AYM'ye, AİHM'e başvuracağız"

Oya Berberoğlu, bundan sonraki hukuki sürece ilişkin de şu açıklamada bulundu:

“Biz, önümüzdeki hafta Yargıtay 17. Dairesi’ne itirazda bulunacağız. Yargıtay 16. Daire’nin verdiği karara itiraz edeceğiz. Oradan ne çıkar bilmiyorum. Ondan sonra bizim bir yolumuz kalıyor Anayasa Mahkemesi’ne tekrar başvurmak. Anayasa’nın 83. maddesine göre tahliye talep etmek. Eğer Anayasa Mahkemesi de geciktirirse, bir karar vermezse, bekletirse -bizim daha önceki taleplerimizi reddetti, birçoğunu da reddetmişti- o zaman iç hukuk yolları tükendiği için mecburen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvururuz. Önümüzdeki hukuki süreç bu. Bu konuda bilgili, anayasa hukukçuları olsun, cezacılar olsun zaten değerlendirmeler yapıyorlar. Ben bu hukukçuların değerlendirmesi mânâsında belki kendim bir şeyler konuşabilirim. Veyahut onların değerlendirmeleri gazetelerde yer alır. Öyle gündemde tutabiliriz. Bir de bekleyeceğiz.”

“CHP’den beni arayan olmadı”

“CHP içinden benimle temasa geçen olmadı. Onlar bir iki demeç verdiler. Bülent Tezcan, Engin Altay, bugün Kemal Kılıçdaroğlu bir iki bir şey söylemiş kurultay açıklamaları arasında. Onlardan beni arayan olmadı ben de onları aramıyorum zaten uzun zamandır. Eski milletvekili Barış Yarkadaş’ın kendi sitesinde değerlendirmesini gördüm. Onun dışında beni arayan olmadı. Sadece gazeteci arkadaşlarımız, dostlarımız, bazı bürokrat arkadaşlarımız üzüntülerini ve dayanışma duygularını belirttiler.”

CHP’ye bir kırgınlığı mı var?

“CHP’den aramadılar ama aramalarına da bence gerek yok. Demeçlerini veriyorlar. Ben kimseyi rahatsız etmek istemediğim için aramıyorum. Bazı hukukçu milletvekilleri ile bilgi almak için görüşüyorum. Onun dışında, seçim sath-ı mahalinden geçtik. Kırgınlık ile bir alakası yok. Benim aramam gerekmiyor onların da çok işi var. Kırgınlık yok.”