Ercan Kesal'dan eleştirilen o fotoğrafa ilişkin açıklama: Rakı yok ki saklayalım, oradaki her şey sahte

Ercan Kesal'dan eleştirilen o fotoğrafa ilişkin açıklama: Rakı yok ki saklayalım, oradaki her şey sahte

"Çukur" isimli televizyon dizisinde "İdris Baba" karakterine hayat veren oyuncu Ercan Kesal, tartışma yaratan fotoğrafa ilişkin ilk kez konuştu. Mezelerin olduğu ve içki bardaklarının yer aldığı fotoğrafta içki şişesinin yer almamasına dikkat çekilerek eleştirilen fotoğrafa ilişkin konuşan Kesal, "Orası restoran değil set. Gülümsüyoruz, poz veriyoruz. Rakı yok ki saklayalım. Bu çok ayıp bir şey. Oraya yazılan binlerce yorum acımasız, sağduyusuz. İnsan desturla konuşur, yavaşça bakar. Oradaki her şey sahte" dedi.

Show TV’de yayımlanan "Çukur" adlı dizinin sosyal medya hesabından yapılan paylaşım tartışma yarattı. Dizinin sosyal medya hesabından oyuncuların masada çekilen fotoğrafı paylaşılmış, yemek masasında birçok meze ve rakı bardakları bulunurken, bardakların boş olması ve masada rakı şişesinin yer almaması dikkati çekmişti.

Tartışma yaratan fotoğrafa ilişkin "Çukur" dizisinde "İdris Baba" karakterine hayat veren oyuncu Ercan Kesal, ilk kez konuştu. Günboyu gazetesinden Uğur Can Biçer'in haberine göre, Ercan Kesal, fotoğrafın gerçek hayattan değil set bitiminde çekilen bir fotoğraf olduğunu söyledi. Ayrıca Kesal, çekilen sahnenin bir rakı içme sahnesi olduğunu ve korkan insanların böyle bir sahne çekmeyeceklerini ifade etti.

Ercan Kesal şunları söyledi:

"O fotoğraf var. Ama o fotoğraf yemek fotoğrafı değil. O setten bir sahnenin fotoğrafı. Sahne içkili ve bitmiş. Birazdan evlerimize gideceğiz. O sahnede insanlar içki içiyor. Rakı şişesi hiç olmadı.

Biz arkadaşlarımızla buluşup Cihangir'de bir restoranda yemek yemek için bir araya gelmiş değiliz ki. Bir yemek sahnesi için bir araya gelmiş oyuncularız biz. İşimiz bitmiş. Siz yemeğe takım elbiseyle mi gidersiniz. Mafya değiliz biz oyuncuyuz. Arkadaşlar demişler ki, evlerimize gideceğiz bir anı olsun. O masa yemek masası değil. Yemek masası başka bir şey.

"Orası restoran değil set"

Restoranda oturursun, gazeteciler ya da birileri fotoğraf çekmek ister. Korkarsın, saklarsın. O zaman eleştirileri anlarım. Geçmişte böyle masalar vardı. Biz o sahnede rakı içme adabı üzerine sahne çekmişiz. Sonra sahne bitmiş, masa kaldırılmış. Evimize dağılacağız. Yönetmen gelmiş arkamda. Kendi aramızda anı olsun diye çektirdiğimiz bir fotoğraf. Neden çekineceğiz biz. Gazeteci yok. Orası restoran değil set."

“Niye saklayalım ki”

"Öyle bir şeyi niye saklayalım ki. Biraz sonra yüzbinlerce insan onu seyredecek üstelik. Bir oyuncu normal hayatında gider Cihangir'de oturur. Orada rakısını saklar, onu anlayabilirim. Eleştirirsiniz ama orası set. Gülümsüyoruz, poz veriyoruz. Rakı yok ki saklayalım. Bu çok ayıp bir şey. Oraya yazılan binlerce yorum acımasız, sağduyusuz. İnsan desturla konuşur, yavaşça bakar. Oradaki her şey feyk. Orada bir rol yapılıyor. Çok üzülüyorum gördüğüm zaman. Ne kadar kötü bir dünyaya geldik. Hekim ve psikolog da olduğum için çok üzülüyorum. Bu tabloyu gördüğüm zaman ülkeye dair derin bir ümitsizliğe kapılıyorum. İnsanlar gerçekle yalanı karıştırıyorlar artık. Bu kadar laf nasıl edilir yahu. Korkan insanlar böyle bir sahne çekmezler. Milyonlarca insan rakı sahnesi izleyecek. Rakı adabı üzerine konuşacaklar. Korkan bir yapımcı, senarist yapar mı bunları, yapmaz."

“Rakıdan şaraptan korkan adam değilim”

Üstelik ayıp bir şey. Ben gerçek yaşamımda rakılı ya da rakısız hiçbir yemek masamı paylaşmam. İnsan yemek masasını neden paylaşır. Bu paylaşılır mı, çok edepsizce bir şey bence. Şurayı gezdim, şunu yedim! Rakıdan şaraptan korkan bir adam değilim."