Erdem Başçı: Türkiye'nin zabitleri pek yaman İSTANBUL (A.A)

-Erdem Başçı: Türkiye'nin zabitleri pek yaman İSTANBUL (A.A) - 28.09.2011 - Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, ''Türkiye bankacılık sistemi neden güzel, Avrupa'dan bakınca neden güzel görünüyor? Çünkü Türkiye'nin zabitleri pek yaman. Türkiye'nin gözetim ve denetim otoriteleri işini iyi yapıyor, standartları yüksek koyuyor'' dedi. Başçı, İstanbul Finans Zirvesi'nde (IFS 2011) yaptığı konuşmada, güzel bir finans merkezinin ikinci boyutunu ''dengeli bir finans merkezi'' olarak tanımlayan ve bunun derinlik, genişlik, büyüklük açısından ele alınabileceğini belirtti.  Başçı, Öklid'in altın oranına değinerek, bunun tabiatta pek çok yerde geçtiğini ve matematikle, orantılarla estetik arasında ilişki olduğunu belirtti. Erdem Başçı, ''Bunlar göze hoş görünüyor, orantılı olursa. Eğer orantısız olursa, bir ülkede finansal hizmetler sektörü sadece bankacılıktan, sadece krediden ibaretse göze de hoş görünmüyor, fonksiyonel olarak da çok faydalı olmuyor'' dedi. Türkiye'de hisse senetlerinin toplam piyasa değerinin Türkiye'nin gayrisafi yurtiçi hasılasına oranının yüzde 50'nin altında, toplam kredilerin oranının da milli gelirin yaklaşık yarısına yakın olduğunu dile getiren Başçı, şöyle devam etti: ''Krediler hisse senetlerinin toplam piyasa değerinden daha büyük. Bu ikisi arasında ideal bir oran var mı? Toplam hisse senetlerinin değeriyle toplam kredilerin değeri arasında ideal altın bir oran var mı? Bunun üzerinde düşünmemiz gerekir. Borç-özkaynak dengesinin, toplumun tamamı için optimal düzeyinin ne olduğunu hep birlikte bulmamız, düşünmemiz gerekir. Bu oranların gayrisafi yurtiçi hasılanın yarısı değil de, tamamı, yüzde 100'ü olsa, bunun sonuçlarının daha mı iyi olacağı daha mı kötü olacağı düşünülmesi gerekir. Bu da ölçekle, büyüklükle ilgili.'' Başçı, yakın zamanda yapılan çalışmaların, belli bir seviyeye kadar borcun düzeyinin büyüme açısından iyi olduğu, ancak belli bir aşamayı geçtikten sonra borcun büyüme açısından kötü olduğunu gösterdiğini, dolayısıyla büyüklüğün de önemli kriter olduğunu kaydetti. Başçı, ''O yüzden, 'finansal hizmetler sektörü dengeli olmalı' derken, ideal büyüklüğünün ne olduğunu hep birlikte tartışıp, bulmamız lazım 2023'ten önce, hemen şimdi bulmamız lazım ki ona göre politikalarımızı şekillendirelim'' dedi.  Üçüncü boyutu ''istikrar'' şeklinde tanımlayan Başçı, Finansal İstikrar Komitesi'nde Türkiye'nin finansal sektörünü daha da güzelleştirecek konular üzerinde çalıştıklarını ifade ederek, ''Türkiye bankacılık sistemi neden güzel, Avrupa'dan bakınca neden güzel görünüyor? Çünkü Türkiye'nin zabitleri pek yaman. Türkiye'nin gözetim ve denetim otoriteleri işini iyi yapıyor, standartları yüksek koyuyor. Dünyada minimum sermaye standardı 8 ise bizde '12'nin altına düşmeyeceksiniz' diyor. Banka bazında tek tek herkesi takip ediyor. Uzaktan, yerinde denetim, hepsini yapıyor. Neden? Çünkü 2001 yılında çok derin bir kriz bize bu ihtiyacı öğretti. Milli gelirin yüzde 30'una mal oldu Türkiye'ye o kriz. Derin bir işsizliğe mal oldu'' diye konuştu.