Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli oramiral İlhami Erdil, yargılandığı askeri mahkemede duruşmaların açık yapılarak ailesi ve kendisinin teşhir edilmesi nedeniyle dönemin Genelkurmay Başkanı emekli orgeneral Hilmi Özkök'ü asla affetmeyeceğini söyledi.Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, bir toplantıda aynı masada oturduğu, haksız mal edinmekten 2 yıl 6 ay hapse mahkûm edilen ve bu cezasını çeken eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli oramiral İlhami Erdil'in anlattıklarını yazmayı bugün de sürdürdü. Özkök'ün yazdığına göre Erdil, başına gelenlerden direkt olarak dönemin Genelkurmay Başkanı emekli orgeneral Hilmi Özkök'ü sorumlu tutuyor. Erdil'in en çok kızdığı şeyin, yargılanması değil, mahkeme sırasında ailesinin teşhir edilmesinin olduğunu belirten Özkök, Erdil'in şöyle dediğini yazıyor:"Bakın, Ergenekon davasının hákimi mahkeme salonuna kimseyi sokmuyor. Oradan anca elle çizilen desenler yayınlanabiliyor. Ama askeri bir mahkemede, beni, eşimi ve kızımı bütün Türkiye’ye teşhir ettiler. Ben bu orduya 44 yıl hizmet ettim. O yüzden Hilmi Özkök’ü hayatımın sonuna kadar affetmeyeceğim. Asla affetmeyeceğim." Erdil, Özkök’e bir mektup yazarak bu duygularını aynı ifadelerle aktarmış, yani "Seni hayatımın sonuna kadar affetmeyeceğim" demiş.
İlhami Erdil, İHAM'a başvurduErtuğrul Özkök yazısında, buna karşılık Erdil'in savcılıktan ve cezaevi yönetiminden çok güzel ve övücü ifadelerle söz ettiğini belirtiyor. Özkök'ün yazısına göre, Erdil de cezaevi kurallarına harfiyen uymuş, kendi yemeğini kendi yapmış, sobayı kendi yakmış, temizliği kendi yapmış...
O içtiğin şarap değil Hilmi Ertuğrul Özkök, Erdil'le sohbetini aktardığı yazısına şöyle devam ediyor: "Şimdi tarihini tam hatırlamıyor. "2000 veya 2001 olabilir. Kıvrıkoğlu Paşa, Genelkurmay Başkanı’ydı" diyor. O yıl ilginç bir olay yaşanmış. Erdil’in ağzından aktarıyorum: "Her Milli Güvenlik Kurulu toplantısından sonra bir kuvvet komutanının evinde toplanıp akşam yemeği yeriz. Bir toplantı sonrası yine Cumhurbaşkanlığı Köşkü içinde yapılan komutanlık evlerinden birinde yemek yedik." Tam hatırlamıyor ama büyük bir ihtimalle Jandarma Genel Komutanı Aytaç Yalman’ın evinde olabileceğini söylüyor. Masada Kıvrıkoğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı Hilmi Özkök, Deniz Kuvvetleri Komutanı İlhami Erdil, Hava Kuvvetleri Komutanı Ergin Celasun var. Sözü tekrar Erdil’e bırakıyorum. "Masaya şarap servisi yapıldı. Herkesin önündeki kadehte kırmızı içecekler duruyor. Bir ara galiba Aytaç Paşa, Hilmi Özkök’e seslenerek, ’O Hilmi, ne güzel, sen de şarap içiyorsun’ dedi. O da, ’Evet biz de heyete uyduk içiyoruz’ cevabını verdi." Buraya kadar normal. Ancak tam o sırada Genelkurmay Başkanı Kıvrıkoğlu söze giriyor ve herkesi şaşırtan şu sözleri söylüyor: "Nereden şarap içiyormuş. Önündeki şarap değil, kola." Tabii masaya bir sessizlik çöküyor. Kıvrıkoğlu, kimsenin tepki vermesine izin vermeden hizmet yapan garsona dönüyor ve "Oğlum şuradan şarap getir. Hilmi de doğru dürüst bir içki içsin" diyor."