Erdoğan: 3 aylık süreyle OHAL'in uzatılması Türkiye'nin yararınadır, belki 12 ay da yetmeyecek!

Erdoğan: 3 aylık süreyle OHAL'in uzatılması Türkiye'nin yararınadır, belki 12 ay da yetmeyecek!

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Milli Güvenlik Kurulu toplantısında alınan olağanüstü hâl (OHAL) süresinin uzatılması tavsiyesine ilişkin olarak, "Hükümetimiz gerekli değerlendirmeleri yapacak ve gerekli adımları atacaktır. 3 aylık süreyle OHAL'in uzatılması Türkiye'nin yararınadır" görüşünü savundu. "Fransa'da 3 ay artı 3 ay son olarak da 6 ay olmak üzere toplamda 1 yıl olağanüstü hal uygulandı. Dünyadan kimse Fransa'ya 'Ya siz niye 1 yıl OHAL ilan ettiniz' diyor mu?" diye soran Erdoğan, "Bazı bakan arkadaşlarımız 'Artık bitse mi' diyor. 'Olur mu' diyorum arkadaşlarıma dur bakalım ya, sabırlı ol belki 12 ay da yetmeyecek" ifadesini kullandı.

Erdoğan, 3,5 ay aradan sonra 27. kez muhtarları Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ağırladı. "Açıkçası bir darbe girişiminin aramıza gireceği hiç aklıma gelmezdi" diyen Erdoğan, "İnşallah muhtarlarımızla olan bu buluşmalarımızı tekrar sıklaştıracağız" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhtarlarla son olarak 15 Temmuz darbe girişiminden önce 8 Haziran'da bir araya gelmişti.

Erdoğan'ın konuşmasından bazı bölümler şöyle:

"Muhtarlar toplantımızın 27.'sinde sizlerle bir aradayız. Bugün de Bitlis, Adıyaman, Artvin, Elazığ, Hatay, Kırşehir, Niğde, Ordu ve Samsun'dan gelen siz kıymetli muhtarlarımızı ağırlıyoruz. En son toplantımızı 8 Haziran'da yapmıştık aslında normal şartlarda muhtarlarımızla her ay ortalama 2-3 buluşmamız oluyordu ancak 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yaşanan gelişmeler nedeniyle toplantılarımıza ara vermek zorunda kaldık. İnşallah muhtarlarımızla olan bu buluşmalarımızı sıklaştıracağız. Hedefimiz, Türkiye'nin tüm muhtarlarını burada ağırlamak. Bu vesileyle 15 Temmuz'daki şehitlerimizi rahmetle ve minnetle yad ediyoruz. Muhtarlarımız mahalleleriyle birlikte milletine sahip çıkma konusundaki kararlılıklarını 15 Temmuz'da ortaya koydular. 15 Temmuz şehitlerimizin arasında iki tane de muhtarımız var. 

Ayrıca Ankara-Sincan Osmaniye Mahallesi muhtarı Hakan Yiğit'in kardeşleri Erkan ve Volkan Yiğit Külliyemizin önünde saldırıya uğradılar. Erkan kardeşimiz şehit olurken Volkan kardeşimiz kurtuldu. Şu an külliyemizde görev yapıyor. Tüm muhtarlarımıza tekrar baş sağlığı, gazilerimize uzun ömürler diliyorum.

 

"Bir darbe girişiminin aramıza gireceği hiç aklıma gelmezdi"

 

Değerli kardeşlerim, sizlerle toplantılarımızı başlattığımız 2015'in ocak ayından bu yana özellikle şunu ifade ettim. Sizlerle bir araya gelmek, olayları yakınan takip etmek için bu buluşmalar çok önemli dedim. Ama aramıza bir darbe girişiminin araya gireceğini hiç düşünmemiştim. Bu darbe girişimi gerçekten çok farklı bir yere sahip. Daha önceki ihanet girişimleriyle doğrudan muhatap oluyorduk, ülkemiz ve milletimiz yaşananlardan dolayı, dolaylı olarak etkileniyordu. Bu defa bizimle birlikte canıyla, kanıyla, varlığıyla milletimizin kendisi hedef alındı. Ülkemiz, demokrasimiz hedef alındı. Evet, adını doğru koymak lazım. 15 Temmuz'da Türkiye hem darbe girişimine, hem terör eylemlerine hem de örtülü bir işgal girişimiyle karşı karşıya kaldı. Üniformalı bir grup teröriste ev sahipliği yapması nedeniyle evet bir darbe girişimiydi. Kullandıkları yöntemler itibariyle 15 Temmuz aynı zamanda bir terör saldırısıydı. Bunlar milletin verdiği vergilerle, milletin imkanıyla, onlara emanet ettikleri F16'ları, tankları, topları zannediyorlardı ki bunlarla birlikte biz bu işi başarısız.

 

"3 aylık süreyle OHAL'in uzatılması Türkiye'nin yararınadır"

 

Biliyorsunuz ki MGK'nın kararıyla 27 Temmuz'dan itibaren olağanüstü hal ilan edilmişti. Bu konu çok önemli biliyorsunuz. Özellikle paylaşmak istiyorum çünkü olağanüstü hal konusunu sağa sola çekmeye çalışanlar var. Etraflıca sizinle paylaşayım ki spekülatif edenler... Benim muhtarım anlar ya o bize yeter. Çünkü şu an ben muhtarlarımın şahsında milletimle konuşuyorum, birileri bir şey anlamıyor. Atanmış kimdir, seçilmiş kimdir. Ben seçilmişim, ama benim muhtarım da seçilmiş. Demokrasi noktasında benim muhtarımla aramda bir fark var mı? Yok. Biri muhtar olarak seçilmiş, biri cumhurbaşkanı olarak seçilmiş. Bunu bir ayırmak lazım. Demokrasi diyorsan benim muhtarımı küçük göremezsin. Demokrasinin terazisi nedir? Seçimdir. Bu bu kadar önemlidir.

Bu kanun hükmünde kararname, OHAL vs. Bu uygulamaların sadece terörle mücadele ile sınırlı kalacağı, günlük hayata yansımayacağı daha ilk günden ifade edilmişti. Biz geldiğimizde de bu ülkede olağanüstü hal vardı. O zamanlar Güneydoğu Anadolu'da sokağa bile belirli saatlerde çıkamıyordunuz. Şimdi öyle bir şey var mı? Yok. Grevdi, boykottur, ıvır, zıvır bir şey var mı? Yok. Nitekim OHAL geçen 2 ayı aşkın sürede, terörle mücadelenin etkinliğini arttırmak için uygulandı. Bütün bunları yaparken tabii ki FETÖ terör örgütü ile ilgili mücadelenin, devletin yapısı içerisindeki yapılanmayla da hızımızı arttırıyor. Bu işi hızlandırmamız lazım, rehavet olmaz. Bu devletin, bu terör organlarının uzantılarından arındırılması için zamana ihtiyacı var. Biz şu an zamanla yarışıyoruz. 3 aylık sürenin yeterli olmayacağı görülüyor. Bunun için dün yaptığımız MGK toplantısında olağanüstü halin 3 ay daha uzatılması tavsiye edildi. Hükümetimiz de gereğini yapacaktır. OHAL, PKK ve FETÖ ile daha etkin mücadele amacına yöneliktir. 

 

"Belki 12 ay da yetmeyecek"

 

Bu Meclis'in içinden geldik ve siyasette de hamd olsun bu ifadeleri kullananlarla mukayese edilemeyecek kadar derin. Bu işi iyi biliriz. Meclis'in mevcut iç tüzüğü böyle pratik bir çalışma yürütülmesine imkan vermiyor. Kolayca çözülecek bir meselenin de Meclis'te aylarca sürüncemede kaldığını biliyoruz. Meclis'in yükü zaten ağır, bir de OHAL'i eklersen Meclis kilitlenir. Terör örgütü mensuplarının yurt dışına nasıl kaçtığını görüyorsunuz değil mi? Anında kaçabiliyorlar, 24 saat bile gezebiliyor. Kimileri bakıyorsunuz ABD'de kimi bakıyorsunuz Avrupa'da ellerini kollarını sağlayarak dolaşabiliyor. İstediğimiz halde vermiyorlar bunları.

Kardeşlerim onun için üç aylık bir süreyle olağanüstü halin uzatılması Türkiye'nin yararınadır. Fransa'da ufak bir terör olayı oldu, 13-15 kişi öldü. Ya Türkiye'de demokratik rejime darbe girişimi oldu. 241 kişi şehit oldu, değerli kardeşlerim sadece birkaç telefon ötesinde maalesef böyle atlayıp anında buraya gelen lider yok. Ha bir iki bakan geldi, onları görmemezlikten gelemem. Sağ olsun Körfez'den başta Katar olmak üzere emir, Başbakan, Dışişleri Bakanı, Milli Savunma Bakanı'ndan hepsinden öte emirin babası, çocuklarıyla birlikte geldiler bizimle bu sıkıntıyı paylaştılar. İşte Suud gibi vs. Kardeşlerim Fransa'da 3 ay artı 3 ay son olarak da 6 ay olmak üzere toplamda 1 yıl olağanüstü hal uygulandı. Dünyadan kimse Fransa'ya "Ya siz niye 1 yıl OHAL" ilan ettiniz diyor mu? Bazı bakan arkadaşlarımız "Artık bitse mi" diyor. "Olur mu" diyorum arkadaşlarıma dur bakalım ya, sabırlı ol belki 12 ay da yetmeyecek. 

Bu yol haritasını bu ülkenin kurumları belirler. Şimdi bunlar kalkıyor bize yol haritası çiziyor. Bir kere siz ne zaman Türkiye'ye dost oldunuz, gerekli destekleri verdiniz? Zil takıp oynamaya çalışanlar vardı ama Rabb'im, milletim onlara bu fırsatı vermedi. Kardeşlerim, Türkiye Fransa'dakilerle mukayese edilmeyecek kadar ağır terör saldırılarına, darbe girişimine sahne oldu. OHAL'in uzatılması kararını milletimizin destekleyeceğini umuyorum. Mesele ben burada oylama yapsam, OHAL'in uzatılmasına ne dersiniz desem? İşte görüldüğü gibi ittifakla kabul. 

Değerli kardeşlerim, Fransa'dan farklı olduğu gibi bu olay başka ülkelerdekinden de farklı. Mesela ABD'de bir olay oluyor, bir kişi ölüyor, bir eyalette hemen OHAL ilan ediliyor. Ya bizdeki olay böyle değil ki."