"Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi"nin halk oylamasında yüzde 51.4 "evet" oyuyla kabul edildiğinin açıklanmasının ardından AKP Genel Başkanı olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yaklaşık 3 yıl sonra ilk kez AKP Grup toplantısında konuştu. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan "Bu ülkeye gerçek manada demokrasiyi de, cumhuriyeti de, refahı da getiren parti AK Parti olmuştur. AK Parti demokrattır. Bunun için milletin tercihlerini en üstte tutmuştur. AK Parti cumhuriyetçidir. Açık söylemek lazım AK Parti devrimci bir partidir" dedi.
Erdoğan, Türkiye'yi 16 Nisan'daki halk oylamasına taşıyan Başbakan Binali Yıldırım 'a teşekkür ederken "Kendisi demokrasi tarihimize altın harflerle yazılacak bir süreci başarıyla yürütmüştür" ifadesini kullandı.
"Asıl başarı çıtası" olarak nitelendirdiği 2023 hedeflerinin güncelliğini koruduğunu belirten Erdoğan, "Şimdi buna ilave olarak 2035 yılını hedef alan yeni bir çalışmaya başladık. Bu, 2053 vizyonumuzun da alt yapısını oluşturacak" açıklamasında bulundu.
Yurt dışında firari olarak bulunan 'FETÖ' şüphelileriyle ilgili de konuşan Erdoğan, Batı'ya şöyle seslendi: "Ben buradan dünyaya sesleniyorum. Sizler iade-i itibara yardımcı olmazsanız, bilesiniz ki yarın öbür gün sizlerin de bizlerin eline düşenleriniz olduğunda, istediğinizde bunları alamayacaksınız. Biz sizden bizim ülkemize ait, ki inşallah bunları vatandaşlıktan çıkacağız, bunları süratle bize iade etmenizi istiyoruz. Ettiniz ettiniz, etmediniz men dakka dukka. Biz de bunları yaparız"
Erdoğan'ın açıklamalarının tamamı şöyle:
Değerli milletvekili arkadaşlarım, kıymetli misafirler. Sizleri en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum. AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nın ülkemiz, milletimiz ve geleceğimiz için hayırlara vesile olmasını Allah'tan temenni ediyorum. Misafirlerimize de "Hoş geldiniz" diyorum. Mübarek Ramazan-ı şerifinizi tebrik ediyorum. Sözlerimin hemen başında geçtiğimiz çarşamba akşamı Manisa'da meydana gelen 5.1 büyüklüğündeki depremden dolayı bölgede yaşayan vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Bazı binalarda hasarlar meydana geldi. İlgili kuruluşlarımız hemen bölgeye gitmiş ve çalışmalara başlamış olmaları sebebiyle oradaki acımız az da olsa dinmiştir. Ama en büyük tesellimiz can kaybımız olmamıştır. Alparslan Türkeş'in yakın çalışma arkadaşlarından Ahmet Er'in ailesine baş sağlığı diliyorum. Kendisi ile en son 20 Mart'ta telefonla görüşmüştüm. Hoş bir sohbetimiz olmuştu. Merhumu bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Diğer yandan Türkiye terör örgütleri ile yürüttüğü mücadelesinde çok önemli mesafeler kat ettiği günlerden geçiyor. Terör örgütünün geçmişte girilememiş inlerine girip rekor düzeyde silah ve mühimmat ele geçiren kahraman güvenlik güçlerimize şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Tabii bu arada şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Şehitlerimizin ve gazilerimizin bu fedakarlıkları boşa gitmeyecek. Türkiye çok geniş alanda yürüttüğü istiklal ve istikbal mücadelesini mutlaka zaferle sonuçlandıracaktır.
En son 3 yıl önce sizlerle bu salonda birlikte olmuştuk. Yaklaşık 34 ay, tam olarak da 1044 gün sonra burada sizlerle beraber olmanın bahtiyarlığını yaşıyorum. Bilindiği gibi 16 Nisan halk oylamasının getirildiği yeniliklerden biri de, cumhurbaşkanının partili olmasının önünün açılmış olmasıdır. Anayasa değişikliğimizin kabul edilmesinin ardından biz de bu hakkımızı kullanmış oluyoruz. 2 Mayıs'ta davete icabetle AK Parti'ye giderek üye olduk. Ardından 21 Mayıs'ta toplanan olağanüstü kongremizde genel başkanlık görevine seçildik. Dün genel merkezimizde MKYK toplantımızı yaparak MYK'mızı belirledik. Durmak yok, yola devam.
İnşallah bundan sonra partimizin tüm çalışmalarında beraber olacağız. Bundan sonra işimiz çok daha zor. Bunu da özellikle ifade etmek durumundayım. Özellikle MYK toplantılarına iştirak etmeye çalışacağız. Ancak cumhurbaşkanı sıfatıyla yürütmem gereken görevlerim de var. Katılamadığımız toplantılara sayın Binali Yıldırım kardeşim katılacak, başkanlık edecek. Kendisi demokrasi tarihimize altın harflerle yazılacak bir süreci başarıyla yürütmüştür. Tüm çalışmaları için kendisine şahsım ve milletim adına, sizlerin huzurunda şükranlarımı sunuyorum. Teşekkür ediyorum.
Partimizi kurduğumuzda milletimize "Türkiye'nin sorunları çözümsüz değildir" demiştik. Çareyi başka yerde değil, milletimizde arayacağımızı söylemiştik. Milletimize zorlaştıran değil, kolaylaştıran; iten değil, kucaklayan; bölen değil, birleştiren bir yönetim anlayışı vaat etmiştik. En önemlisi de toplumsal merkezi siyasi merkeze taşıma sözü vermiştik. Bu da Türkiye'nin siyasi hayatında bir ilkti. İşte bu anlayışla açıkladığımız parti programımızda yer alan hususların tamamını hayata geçirmeye çalıştık. Tabii bu hususlardan hala yapamadıklarımız var, yapmamız gerekenler var. İnşallah bunları yapacağız. AK Parti kendisini sürekli yenilemesine rağmen çizgisinde en ufak bir sapmaya mahal vermemiş bir partidir. Bu ülkeye gerçek manada demokrasiyi de, gerçek manada cumhuriyeti de, gerçek manada refahı da getiren parti AK Parti olmuştur. AK Parti demokrattır. Bunun için milletin tercihlerini en üstte tutmuştur. AK Parti cumhuriyetçidir. Bunun için bir kişiye, bir zümreye, terör örgütlerine değil sadece cumhura dayanmış, millete teslim olmuştur. AK Parti millidir, yerlidir. Bunun için attığı adımlarda, icraatlarda şu veya bu ülkenin değil sadece milletin ne dediğine bakmıştır. AK Parti kucaklayıcıdır. Ülkemizin bütünlüğüne ve milletimizin birliğine husumet göstermeyen herkesi tüm farklılıklarına bakmaksızın kendisinin doğal bir parçası olarak görmüştür.
Dünyanın neresinde gözü yaşlı, eziyet çeken mazlum varsa hepsine el uzattık. Şurası çok önemli. Bunları iyi işlememiz lazım. Türkiye geçtiğimiz yıl yaptığı 6.5 milyarlık insani yardımıyla tüm dünyaya örnek olmuştur. Ülkemize giren üç milyon kardeşimiz için yaptıklarımızla bu konuda kıllarını kıpırdatmayan ülkelere biz, insanlık dersi verdik.
AK Parti elbette aynı zamanda muhafazakardır. Milletimizin tarihine, kültürüne, değerlerine saldırılmasına, tahribine karşı çıkmış bu değerlere sımsıkı sarılmıştır.
Açık söylemek lazım AK Parti, devrimci bir partidir. Batı ne diyordu, "AK Parti bir sessiz devrim gerçekleştirdi" diyordu. Türkiye'nin en etkili değişimleri AK Parti dönemlerinde yaşanmıştır. Hak ve özgürlükler konusunda atılamayan adımlar, bizim dönemimizde atılmıştır. Devrimciyiz diyenlere söylüyorum, AK Parti'nin attığı adımları AK Parti'den önce hanginiz attınız? Siyasi partilere yaşam hakkı vermediniz. Bizi bile kapatmaya yeltendiniz, hatta partinizin başındaki zat kalktı dedi ki, "Ankara'da savcılar varmış" dedi. Niye? AK Parti'nin varlığı onları ürkütüyordu. Ya bu ülkede kılık kıyafet noktasında bizim yavrularımızı üniversitelerin kapısından kovan siz olmadınız mı? Hüngür hüngür ağlayan kızlarımızı sokaklarda yürüyen siz olmadınız mı? Nerede eğitim özgürlüğü, nerede inanç özgürlüğü? "Benim sınıfımdan olanlarla olun" mantığı, özgürlük tanımında yoktur. Hamd olsun bizim şu an böyle bir sıkıntımız yok.
Ya bu milletin fertlerini, bu milletin bireylerini birbirine düşürmeye çalıştığınız sürece bu millet size bu ülkede iktidar vermeyecektir. Bunu da böyle bilin. Ekonomi alanında Meclis'te yapılanların tamamının kat ve kat fazlası hizmetler, bizim dönemimizde gerçekleştirilmiştir. Bu şekilde AK Parti, Türkiye Cumhuriyeti devletini milletimizle buluşturmuştur.
Şırnak ve Cizre'ye şehir sözümüz var. Bu bir kentsel dönüşümdür. Olay sadece valiliğin ve bazı kurumların taşınmasıdır.
AK Parti devleti milletle buluşturmuştur. Bunun en büyük örneği 15 Temmuz'dur. Milletimiz o devletine, demokrasisine ve geleceğine sahip çıkmak için gece adeta kıyam etmiştir. Bir çağrıya ülkemizin dört bir köşesinden milletimizi meydanlara dökülerek bu cevabı vermesi anlamlıdır. Dünyada bunun bir benzeri yoktur. Ben milletimle gurur duyuyorum. 249 şehit verdik ama, 2193 gazimiz oldu ama, hiç olmazsa bu FETÖ'nün, bu alçak FETÖ'nün kahpe arkasındaki iz sürücülerine bu ülke teslim olmamıştır. Şimdi duruşmalar başladı. Ankara, İstanbul duruşmalar başladı. Bu duruşmalarla birlikte bizler tabii, bütün şehitlerimizin ailelerine, gazilerimizin ailelerine inşallah bu mahkeme kararlarıyla adaletin sağlandığını göstereceğiz. Dünyada bunları korumaya kalkan ülkelerin önüne de bu kararları koyacağız. Ben buradan dünyaya sesleniyorum. Sizler iade-i itibara yardımcı olmazsanız, bilesiniz ki yarın öbür gün sizlerin de bizlerin eline düşenleriniz olduğunda, istediğinizde bunları alamayacaksınız. Biz sizden bizim ülkemize ait, ki inşallah bunları vatandaşlıktan çıkacağız, bunları süratle bize iade etmenizi istiyoruz. Ettiniz ettiniz, etmediniz men dakka dukka. Biz de bunları yaparız.
"16 Nisan halk oylamasıyla kabul edilen yeni yönetim sistemi de, ülkemize kazandırdığımız devrim mahiyetinde başka bir reformdur. Değişim ve değişime olan inancımız ve bağlılığımız, her fırsatta bunu ortaya koymak suretiyle milletimizle bütünleşmemize destek oluyor. İşte MKYK'ya bakınız. Ve MKYK'mızda henüz 20'li yaşların başındaki iki kızımız; biri 21 biri 23 yaşında, yer alıyor. Bunun yanında 40 yaş altı 16 arkadaşımız bulunuyor. MKYK'ya karşı, Meclis grubumuzun yaş ortalaması da 51. Tecrübe ile dinamizmin uyumunu temsil eden bu manzara, AK Parti'nin neden her seçimde galip çıktığını da gayet iyi ifade ediyor. İnşallah milletimize hizmet yolunda daha uzun yıllar birlikte çalışacağız.
15 Temmuz ile birlikte artık can borcumuzun da olduğu milletimize karşı şükranımızı, ancak kendisine daha iyi hizmet ederek sunacağımıza inanıyorum. Bunun için önümüzdeki süreyi çok iyi değerlendirmeliyiz. İlk etapta tüm bakanlarımızdan 180 günlük kısa vadeli bir eylem programı istedim. Tıpkı hükümete ilk geldiğimiz gün olduğu gibi 100 günlük acil programlarımız gibi, bu programlar da milletimizin sıkıntılarını çözmeye yönelik olacaktır. 2023 hedeflerimiz zaten asıl başarı çıtamız olarak güncelliğini koruyor. Şimdi buna ilave olarak 2035 yılını hedef alan yeni bir çalışmaya başladık. Bu, 2053 vizyonumuzun da alt yapısını oluşturacak.
Değerli kardeşlerim, Yeni Türkiye'nin inşasında omurga görevini yine sizler üstleneceksiniz. AK Parti, gücünü milletten almış bir partidir. Milletle bağımızın koptuğu gün, Allah göstermesin bizim bittiğimiz gün olacaktır. Milletvekillerimiz tüm illerimizde bütün birikimleri ile her zaman milletimizle partimiz arasındaki en güçlü bağların başında gelmiştir. Meclis'teki yoğun mesainizi biliyorum, ama bununla birlikte seçim bölgelerinizde vatandaşlarımızın kalbini kazanacağınız çalışmaları da yürütebileceğini biliyorum. Bayramları çok iyi değerlendirmeliyiz. Biliyorsunuz siyasette ciddi bir rakibimiz olmadığı için bir anlamda kendimizle yarışıyoruz. Başarı çıtasını sürekli daha yukarı taşıyoruz, taşımak mecburiyetindeyiz.
16 Nisan'da kabul edilen anayasa değişikliği ile başarı çıtayı yüzde 50 artı 1'e yükselti. 1 Kasım'da aldığımız tarihimizdeki en yüksek oy oranı dahi artık yeterli değildir. Her ne kadar cumhurbaşkanlığı ile milletvekilleri sandığı ayrı kurulacak olsa da, her ikisinde de yüzde 50'nin üstünü görmeliyiz. Bunun için de hiç vakit kaybetmeden kollarımızı sıvamalıyız. Sandıkta yüzde 50'nin üstüne çıkmak için milletimizin her bir ferdini kucaklamalıyız. Seksen milyonunun tamamını kucaklayacak bir çalışma programı hazırlıyoruz. Bu yıl sonuna kadar bir defa il teşkilatlarımız, ilçe teşkilatlarımız kesinlikle, dün de arkadaşlarımla paylaştım, tamamını güncelleyeceğiz. Yeniden gözden geçireceğiz. Ortada bir metal yorgunluğu var. Onun için çok daha dinamik, çok daha gayretkeş ekiplerle 2019'a hazırlanmamız gerekiyor.
Bir diğer taraftan inşallah, bakanlıklarımız onlar da hazırlıklarını çalışma programlarını, takvimlerini hazırlayarak bir taraftan 2019'un, bir defa 2023 programını güncellemek durumundadır. Ben sizlere güveniyorum. Bu duygularla bir kez daha grup toplantımızın hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Sizlere sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum.