ERDOĞAN: "MHP'YE ÇANKIRI'DAN OY ÇIKARSA ÜZÜLÜRÜZ" ÇANKIRI (A.A)

-ERDOĞAN: "MHP'YE ÇANKIRI'DAN OY ÇIKARSA ÜZÜLÜRÜZ" ÇANKIRI (A.A) - 06.06.2011 - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Hakkari'de Aziz İmam... Allah rahmet etsin sabah namazını kıldırıyor, çıkıyor ve evine giderken şehit ediliyor. Bunlarla el ele kol kola olan bir MHP'ye eğer bu Çankırı'dan sandıktan oy çıkarsa gerçekten biz üzülürüz'' dedi. Erdoğan, partisince Çankırı Belediye Meydanı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti. İktidarı MHP'den devraldıklarını belirten Başbakan Erdoğan, 'Bakın ben size, deliller, örnekler veriyorum. Eğer böyle değilse bize oy vermeyin. Ama böyleyse diyorum ki temsilcilerimize oy verin ve bizi güçlü kılın'' diye konuştu. Kendilerinden önceki iktidarın, IMF'ye 30 milyar dolar borçlandığını anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Bize, 23.5 milyar dolar borçla devrettiler. Ödedik, ödedik şu anda 5 milyar dolar borcumuz var. Ey Bahçeli sen ödemedin biz ödedik. Onlar borçlandı biz ödedik. 'Milliyetçiyiz' diyorlar değil mi? Bunlar kafatası milliyetçisi, bunlar ırkçı, ırkçı. Biz milletimizi seviyoruz, Türkü de Kürdü de Lazı da Çerkezi de Gürcüsü de Romanı da Arnavudu da seviyoruz. Neden? Biz yaradılanı Yaradan'dan ötürü seviyoruz. Bizde ayrım yok, birlik beraberlik burada.'' Erdoğan, 81 ilin, 80'inin  AK Parti'ye milletvekili verdiğini anımsatarak, ''Ama diğerleri ne yapıyor? Çünkü kimisi Kürtçülük, kimisi Türkçülük, kimsi sahil kumsallarda dolaşıyor. Biz de 780 bin kilometre karesinin, 74 milyonun partisiyiz'' diye konuştu. ''Bizde dinsel milliyetçilik de yok'' diyen Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:  ''Biz bu ülkede yaşayan, her inanç sahibinin, ister Müslüman, ister Hristiyan, Alevi, Sünni ayırıyor muyuz? Yok. Birileri bölmeye çalışır, biz onlara pirim vermeyeceğiz Çünkü Allah kullarını kabileler halinde yarattı. Birbirleriyle iyi anlaşsınlar diye yarattı. Şu kabile, şu kabileden, şu ırk şu ırktan daha üstündür... Bizde böyle bir şey yok. Hiçbir ırkın diğer bir ırka üstünlüğü var mı? Bu yola böyle devam ediyoruz.'' Erdoğan, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun  'Ben olsaydım, Mavi Marmara'nın yola çıkmasına izin vermezdim. Ben olsaydım, İsrail'le ilişkilerin bozulmasına izin vermezdim' dediğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Biz sizin dış politikanızı biliriz. Sayın Kılıçdaroğlu'nun zihniyeti. Hitler'in doğum gününü kutlayan zihniyet. Bunlar Almanya'ya heyet gönderir. İsrail'in kuruluşunu hemen kabul eden zihniyet. Mavi Marmara'da öldürülen 9 Türk'ü görmezler, Gazze'de çilek tarlasında öldürülen yavruları görmezler, ancak Tel Aviv'i görürler.'' Başbakan Erdoğan şunları kaydetti: ''Nasıl bir ittifak kurarlarsa kursunlar, millet iradesini, Çankırı'nın iradesini gölgeleyemeyecekler. Ne yaparlarsa yapsınlar, çetelere tekrar can suyu veremeyecekler. İşte, seçim süreci boyunca AK Parti'ye yaptıklarını gördünüz. Kastamonu'da konvoyumuza saldırdılar, bir polisimizi şehit ettiler. Hopa'da içinde bulunduğum otobüs ve konvoya saldırdılar. Ve benim otobüsümde bulunan koruma polisimi ağır yaraladılar. Ve Rabbim onu bize bağışladı, başarılı ameliyatlardan sonra şu anda gayet iyi durumda. 150'den fazla seçim büromuza, aracımıza saldırdılar. Milletvekillerimize saldırdılar. Cizre'de imam hatipli çocukların kaldığı yurda saldırdılar, yavrularımızın yüzünü yaktılar. Bir tanesinin durum ağırdı, inşallah o da iyileşiyor. Bazı operasyonlar geçirecek. Onu da hastanede ziyaret ettim, durumunu gördüm sizler de dua edin inşallah.'' Erdoğan, dün Diyarbakır'da bir kez daha imam hatipli çocuklara saldırıldığını belirterek, şunları söyledi: ''Nereye karşı düşmanlık görüyor musunuz? Dinini, ibadetini öğrenmek isteyen imam hatiplilere olan bu düşmanlık nereden geliyor? Dert başka. Hakkari'de Aziz İmam... Allah rahmet etsin. Sabah namazını kıldırıyor, çıkıyor ve evine giderken şehit ediliyor. Bunlarla el ele kol kola olan bir MHP'ye eğer bu Çankırı'dan sandıktan oy çıkarsa gerçekten biz üzülürüz.  Bu BDP, mikrofonun önüne geçince, 'barış' diyor, 'özgürlük' diyor. Ama sokakları ateşe vermekten, kışkırtmaktan, gençlerin eline taş, sopa, molotof vermekten de bir adım geri durmuyor. İşte bunlar iki yüzlü. Hak derler, hukuk derler, demokrasi derler, öbür taraftan İstanbul'da Serap kızımızı canlı canlı otobüste yakarlar. Bunlar insanlıktan nasiplerini almamış.''