Proje Bazlı Teşvik Sistemi'nin tanıtımı ve teşvik belgesi dağıtım töreni, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin katıldığı törenle açıklandı.
Proje Bazlı Teşvik Sistemi kapsamında desteklenecek 135 Milyar TL tutarındaki 23 proje ile yaklaşık 35 bin kişiye doğrudan istihdam yaratılması öngörülüyor. Söz konusu projeler ile yaratılacak dolaylı istihdamın ise 134 bin kişinin üzerinde olması bekleniyor. Yatırımların hayata geçirilmesiyle cari açık üzerinde yıllık 19 milyar dolar olumlu etki yaratacağı tahmin ediliyor.
Beştepe'deki törende bir konuşma yapan Erdoğan açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:
Hanımefendiler beyefendiler sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Proje Bazlı Teşvik Sistemi'ni tanıtacağımız toplantıya katılımlarınız adına teşekkür ediyorum.
Geçtiğimiz yıl hazırlıkları tamamlanan 23 projeye ve bunların sahibi 19 firmamıza vereceğimiz teşvik belgelerinin hayırlı olmasını diliyorum. Ülkemizin gelişmesine büyümesine hedeflerine doğru ilerlemesine sağladıkları katkı için şükranlarımı sunuyorum.
Bu konuyu 23 proje ve 19 firma teşvik belgesi gibi bahsedince sıradanmış gibi görünüyor. 23 projenin 135 milyar lira yatırım bedeli olduğunu görüyoruz. Bu yatırımlar sayesinde 134 bin dolaylı istihdam ortaya çıkacak. Bu yatırımlar ihracatımıza 6 milyar 318 milyon dolarlık katkı sağlarken, ithalatımızın da 12 milyar 312 milyon dolar azalmasını sağlayacak.
47 milyara ulaşan cari açığımızda 19 milyar dolarlık bir iyileşme sağlamış olacağız. 2023 hedefleri konumunda çok önemli bir adım olarak gördüğümüz teşvik sisteminin hayata geçmesinde emeği olan dostlarımın hepsini yürekten tebrik ediyorum.
2003-2017 arasında ortalama büyüme oranımız 5.8 düzeyinde gerçekleşti. Geçtiğimiz yıl 7.4'lük büyüme ile ortalamanın üzerine çıktık. Birileri şunu söylüyor "Fazla büyüme hayırlı değildir" neden? Kıskançlık. Büyüme olmadıktan sonra ne işe yarar?
Türkiye büyüdükçe iş adamı, çalışanı ve devleti ile hep birlikte kazanacağız. Çalışanlarımızın milli gelirden aldıkları pay yüzde 30.5 düzeyine çıktı. 2005 yılında 19 milyon 600 düzeyinde olan çalışan sayımız 28 milyon 200 bine yükseldi. 10 milyona yakın istihdam artışı yaşandı. Kadın ve gençlerimizin iş gücüne katılım oranları istihdamdan daha hızlı arttığı için işsizlik biraz yüksek görünüyorsa da en kısa sürede tek haneli rakamlara indireceğiz.
Bu sezon hem turist sayısı hem gelir bakımından yeni rekorlara imza atacağız.
Burada bir sinyal vereyim, Doğu'yu ihmal etmeyin. Van, Ağrı ve Iğdır'ı ihmal etmeyin.
Oralarda altyapıyı yapmamız lazım ki İran'dan oraya turistler geldiği zaman rahatlıkla, özellikle Nevruz kutlamalarını yapabilsinler. Oradan Antalya, İstanbul aynı şekilde... Bizim bunları da kokuyu iyi alıp, nereye kimler gelebilir hazırlığımızı yapmamız lazım.
Bu büyümeyi devletimizi borç batağına sürüklemeden özel sektörümüzle gerçekleştirdik.
Vergi gelirlerinin neredeyse tamamına yakını borç faizlerinin ödemesine giden bir Türkiye vardı. 2002 yılında 119 milyar lira bütçe gelirine sahip Türkiye, 139 milyar lira borç ödemesi yapıyordu. 2017 yılında ise 630 milyar lira bütçe geliri elde eden Türkiye toplam 143 milyar lira borç ödemesi gerçekleştirdi.
Değerli arkadaşlar,
Akkuyu Nükleer Güç Santrali 22 milyar dolarlık bir yatırım ve inşallah 2023'te bunun ilk etabının açılışını yapacağız. Enerjimizin yüzde 10'unu buradan temin etmiş olacağız. Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin aynı zamanda ülkemize kazandırdığı, kariyeri yüksek gençler... Bu mühendislerimiz Rusya'da yetiştiriliyor. Sistem oturunca diğerleri de takipe edecek. 3.500 istihdam, 10 bine ulaşacak. Bunlar Türkiye'nin nereye gittiğini gösteriyor.
Sadece bu değil, savunmada attığımız adım. S-400 diyoruz birileri rahatsız oluyor. Türkiye kendi kaderini kendisi belirleyecek. Ortak paydalar bulabiliyorsa kimse bundan rahatsız olmasın. Yerli ve yenilebilir enerji kaynakları ile önemli çalışmalar yapıyoruz. Buradaki hesapta hemen kredi gayet uygun faiz oranı ile bize veriliyor, bununla birlikte bu adımı atıyoruz.
Daha önce hiç düşünülmemiş, uygulanmamış ve sağlanmamış teşviklere ihtiyaç var. Gelecektre cari açık, yüksek faiz borç prangasından kurtulmak için bu tedbirleri almak gerektiğini biliyoruz.
Yüksek faizden yatırımcıyı kurtaracaksın ki yatırım yapılsın. istihdam gelecek, istihdam olunca üretim sonra da ihracat olacak. Bu sistem de bu ihtiyacın neticesi olarak ortaya çıkmıştır. Eylül 2016'da kabul edildi ve 1 ay sonra da kabul edildi. Geçtiğimiz yılın 2'nci yarısında kamu ve özel sektörün katılımıyla ortak bir yatırım vizyonu oluşturuldu. Hangi desteklerin sağlanacağı somut olarak ortaya konulmuş oldu. Teşvik belgeleri ile ana başlıkları şu şekilde ifade edebiliriz
Teşvik kapsamındaki yatırımlara gümrük vergisi muafiyeti getiriliyor. Bu yatırımlardaki makine ve teçhizatları ile inşaat harcamaları için KDV istisnası sağlanıyor.
Teşvik belgesi sahiplerine yatırım tutarının iki katına kadar kurumlar vergisi indirimi veya 10 yıla kadar kurumlar vergisi istisnası sunuluyor.
10 yıla kadar sigorta primi işveren hissesi desteği, 5 yıl brüt aylık asgari ücretin 20 katına kadar nitelikli personel desteği, 10 yıla kadar gelir vergisi spotajı desteği veriliyor.
Finansman konusunda ise 10 yıl boyunca tüketimin yarısı kadar enerji desteği, yatırım tutarının yüzde 49'una kadar devlet sermayesi tutarı sağlanabiliyor.
Şimdi akdimizi yapmamız lazım. Türkiye'nin gerçek gündemi budur. Yön vermemiz gereken konular bunlardır. Ülkemde yatırım yapacak olan tüm yatırımcıların başımız gözümüz üstünde yeri var. Yeter ki bize güvenip inansınlar.
Verdiğimiz teşviklere devletin kaybı olarak değil milletimizin kazancı olarak bakıyoruz.
Bizden size takoz olmaz, önünüzdeki takozların temizlenmesi olur.
Erdoğan'dan önce konuşan Başbakan Binali Yıldırım, törende şu ifadeleri kullandı:
Hanımefendiler, beyefendiler hepinizi saygıyla selamlıyorum. Hoşgeldiniz sefalar getirdiniz.
Unutmayalım, dünya yeni bir şekil alıyor ve güç merkezleri değişiyor. İftiharla söylemek isterim ki değişen dünyada Türkiye günden güne artan güce sevgiye ve desteğe de sahip oluyor.
Geçen yıl teşvik sisteminde ciddi bir değişikliğe gittik. Yıllardan beri uygulanan sistem dışında adeta ısmarlama, teşvik sistemini hayata geçirdik. Özelliği, yüksek ve orta ölçekte katma değerli ürünler sağlayacak, cari açığımızı kapatmaya deastek olacak alanlara özel teşvik vermekti. Bugün icra ettiğimiz bu teşvik sistemi, sektörel bazda ve firma bazında katma değeri yüksek, orta ve yüksek teknoloji gerektiren yatırımları ilgilendiren bir teşviktir.
Bugün ilan ettiğimiz projelerin milletimize hayırlı uğurlu olmasını mevlamdan niyaz ediyorum. Artık türkiye özel sektör eliyle kalkınmasını sürdürüyor. Bu da bizim için gurur verici bir şeydir. Türkiye'nin bugün yatırım çeken ülkelerden biri olmasını hep birlikte başardık. Milli gelirimizi 851 milyar dolara çıkardığımız gibi... 10 milyon vatandaşımıza iş ve istihdam sağladık.
1993-2002 yılları arasında Türkiye yılda sadece 2.6 büyüme başarmışken, 2003-2017 yılları arasında ortalama yüzde 5.8 oranında büyümeyi sağlamıştır. 2017'de elde ettiğimiz 7.4'lük büyümenin 2.3 puanı yatırım ve ihracattan geliyor.
Bu tablo da gösteriyor ki, Türkiye yatırıma ihracata dayalı bir büyüme sürecine girmiştir. Bu büyüme inşallah önümüzdeki yılarda da aynen devam edecektir.
Sanayi alanında yaşanan ve endüstri 4.0 olarak adlandırılan dönüşüm süreci, ihracatçılarımızı yeniden şekillendirecek. Biz de Türkiye olarak bu süreci ıskalamamak niyetindeyiz. Teknolojik gelişme ile birlikte ülkemizin rekabet gücü de artacak, ticaret açığını da azaltılmış olacak. İleri teknoloji hedefi ile attığımız en cesur adımlardan biri "Proje Bazlı Yatırım ve Teşvik Sistemi"dir.
Bu pakette birçok yenilikler var, bu paket 135 milyar TL yatırım hacminde ve 34 bin doğrudan, 135 bin dolaylı istihdam sağlayacak. İhracatımıza 6 milyarın üzerinde ilave bir katkı olacak. İhracata sağlanan katkının dışında en büyük meselemiz olan cari açığımızı da 19 milyar dolar azaltacak bir proje paketinden bahsediyoruz. Böylece 25 milyar dolar lehimize gelişmiş olacak. Gümrük vergisinde istisna getiriyoruz. Makine teçhizata KDV istisnası, bina inşaat harcamaları için KDV ilavesi, kurumlar vergisi indirimi ya da 10 yıla kadar kurumlar vergisi istisnası, 10 yıla kadar sigorta primi işveren desteği sağlıyoruz. Keza, enerji desteği, sermaye katkı ve telsiz yatırım yeri tahsisi, istihdamın korunması gibi hayati öneme sahip destekleri de paket ile birlikte sağlıyoruz.
TIKLAYIN: 'Süper Teşvik'ten yararlanacak 23 firma belli oldu
Teşvik belgesi almaya hak kazanan firmaların aşağıda belirtilen üretim konuları stratejik nitelikleri ve teknolojik özellikleri nedeniyle proje bazlı olarak desteklenecek yatırımlar arasında yer alıyor.
• Yenilenebilir Enerji Teknolojileri (Ingot ve hücre üretimi ile entegre güneş paneli üretimi) • Metalürji Yatırımları (Alüminyum yassı mamul, entegre madencilik, külçe çinko, külçe kurşun, izabe ve katot bakır üretimi vb.) • Ham Petrol İşleme Rafinerisi • Petrokimya Ürünleri (Polietilen, Polipropilen, Polimer-Çips, PTA-MEG vb.) • Karbon Elyaf ve Kompozit Malzeme • Tıbbi Cihazlar ve Sağlık Teknolojileri (Kateter, stent, kalp kapakçığı üretimi) • Raylı Sistem Araçları (Hızlı tren, metro vb.) • Savunma Sanayi Teknolojileri (Muhtelif zırhlı araçlar, muharebe uçağı) • Motorlu Taşıtlar-Elektronik (Hibrit motor, dizel motor ve batarya üretimi) • Tarım Teknolojileri Yatırımları (Entegre teknik hayvancılık)
Proje Bazlı Teşvik Sistemi nedir?
Proje Bazlı Teşvik Sistemi kapsamında yatırımcılar; gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası, bina inşaat harcamaları için KDV iadesi, yatırım tutarının 2 katına kadar Kurumlar Vergisi i̇ndirimi veya 10 yıla kadar Kurumlar Vergisi i̇stisnası, 10 yıla kadar sigorta primi i̇şveren hissesi desteği, 49 yıl süreyle bedelsiz yatırım yeri tahsisi, yatırımın tamamlanmasını müteakip öngörülen istihdamın 5 yıl sağlanması şartıyla söz konusu taşınmazın bedelsiz olarak yatırımcıya devredilmesi, yatırımın finansmanında kullanılan yatırım kredisi için 10 yıla kadar faiz veya kar payı desteği ya da hibe desteği, 10 yıl süreyle gelir vergisi stopajı desteği, enerji tüketim harcamalarının yüzde 50'sine kadar en fazla 10 yıla kadar enerji desteği, 5 yılı geçmemek üzere aylık brüt asgari ücretin 20 katına kadar nitelikli personel desteği, yatırım tutarının yüzde 49'unu geçmemek üzere ve edinilen payların 10 yıl içinde halka arz veya yatırımcıya satışı şartıyla sermaye katkısı, kamu alım garantisi ve altyapı desteğiyle izin, ruhsat, tahsis, lisans ve tescillerde istisna getirilmesi şeklindeki desteklerin bir veya birden fazlasından yararlanabilecekler.