T24 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, insanlara has kin, öfke, küskünlük, husumet, haset gibi kavramların ülkeler arasındaki ilişkilerde, diplomaside kendine yer bulamayacağını belirterek, ''Şefkat, merhamet, sevgi, hoşgörü, adalet, hakkaniyet gibi insani özellikler de diplomasinin tam merkezinde bulunmalıdır. Hiçbir zaman kapılar, kapatılmamalıdır" dedi. Erdoğan, Başbakanlık Resmi Konutu'nda Türkiye'de eğitim gören yabancı diplomatları kabul etti. Çeşitlilik, hoşgörü, diyalog, birbirine saygı ve bir arada yaşama kültürünün adeta Anadolu topraklarının hamurunu oluşturduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Türkiye, aynı sokak içinde caminin, kilisenin, havranın yan yana ve özgürce faaliyet gösterdiği nadir ülkelerden biridir. Türk dış politikası işte bu tarihin, köklü medeniyetin ve bu hoşgörü kültürünün üzerine bina edilmiştir.'' 'Adeta küllerimizden yeniden doğduk' ''Bizler yakın tarihimizde büyük savaşlar ve işgaller yaşadık'' diyen Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Fakat adeta küllerimizden yeniden doğduk. Türk Kurtuluş Savaşı'yla bu isyan ve işgallere son vererek Cumhuriyetimizi kurduk. 29 Ekim 1923'te Cumhuriyetin ilanın hemen ardında da tüm dünya ile diplomatik ilişkiler kurmaya başladık. Diplomatik ilişki kurduğumuz ülkeler arasında, savaştığımız ülkeler de vardı. Bunun en güzel örneklerini Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk vermiştir. Her zaman ifade ettiğim bir gerçeği genç diplomatlar olarak burada sizlere de hatırlatmak isterim; ülkeler arasındaki ilişkiler insanlar arasındaki ilişkilerden farklıdır. İnsanlara has olan kin, öfke, küskünlük, husumet, haset gibi kavramlar ülkeler arasındaki ilişkilerde, diplomaside kendine yer bulamaz, bulmamalıdır. Çok daha basit bir ifadeyle tepede kin olmaz, tepede nefret olmaz. Şefkat, merhamet, sevgi, hoşgörü, adalet, hakkaniyet gibi insani özellikler de diplomasinin tam merkezinde bulunmalıdır. Yani uluslararasında hangi ülke olursa olsun azıcık da olsa kapı her zaman açık tutulmalıdır, olur ki bir gün bu kapıdan girmek gerekebilir. Hiçbir zaman kapılar, kapatılmamalıdır. Açık söylüyorum, bir diplomat dünyanın neresinde olursa olsun ölen, öldürülen çocuklara, masumlara, sivillere, 'yan hasar' olarak bakamaz, bakmamalıdır.''