Erdoğan Akil insanları uyardı: Gezi Parkı olayını buraya taşımayın

Erdoğan Akil insanları uyardı: Gezi Parkı olayını buraya taşımayın
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Akil İnsanlar Heyeti ile Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde final toplantısında buluştu. DHA’nın haberine göre, yaklaşık 3.5 saat süren toplantı sonrasında Akil İnsanlar heyetinden birkaç isim açıklama yaptı.
 
Akil İnsanlar Heyeti Doğu Anadolu Bölgesi Grup Üyesi İzzettin Doğan, "Her grup kendi bölgelerinde elde ettiği sonuçları sayın Başbakan'a sundu. O da notlar aldı. Halkın sürece büyük desteği var. Bazı bölgelerde kaygı ve tereddütler var. Özet olarak sayın Başbakan çekilmenin bitmediğini, birinci aşamanın henüz tamamlanmadığını, geri çekilmenin tam olmadığını sürecin devam ettiğini söyledi" ifadelerini kullandı.
 
 

‘Hepimizin toplumsal barışa ihtiyacı var’ 

 
 
Toplantının ardından açıklama yapan Marmara Bölgesi Grubu Üyesi Hülya Koçyiğit de, çözüm sürecine inandığını belirterek "Halkla yaptığımız görüşmelerde sadece bir kesimin sorunlu olmadığını, toplumda çeşitli kesimlerin farklı sorunları olduğunu, tüm bunların da daha ileri bir demokrasiyle aşılabileceğini gördük. Raporumuzda da bunun gibi dilek ve önerilerimizi dile getirdik. Elbette ki, hepimizin toplumsal bir barışa ihtiyacı var. Bu nedenle birbirimizi anlamak, birbirimizle diyalog kurmak, birbirimizle daha çok görüşmek ve daha çok insan hikayeleri dinlemeye ihtiyacımız var" dedi. Başbakan Erdoğan'ın raporları dinlediğini ifade eden Koçyiğit, şöyle devam etti: “Eleştirileri ve önerileri aldı. Bütün bunların değerlendirileceğini söyledi. Bugüne kadar 2 aydır yaptığımız görüşmelerde halkın nelerden endişe duyduğunu, nasıl yaklaştığını anlattık. Tüm bunların hepsine vakıf olduğunu, bizden aldığı raporlar neticesinde bütün bunları bir bütün haline getirip topluma açıklayacağını belirtti. Bildiğiniz gibi Marmara Bölgesi Türkiye'nin adeta bir özeti. Dolayısıyla burada her şehirden insan yaşıyor. Çoğunlukla da göç etmiş insanlar yaşıyor. Bölünme korkusu elbette ki çok şiddetli var. Neyin karşılığında bu barış yapılıyor soruları var. Toplumsal barışı Başbakan da istiyor, bu ülkede yaşayan herkes istiyor. Bence bugün en büyük ihtiyacımız toplumsal barıştır. Bunun için de hepimizin aynı dilekte olması lazım. Birbirimizi anlamaya çalışmamız lazım. Toplum, toplumsal barışı bekliyor ve talep ediyor. Bunun için eşitlik, adalet ve hukukun üstünlüğünü talep ediyor. Dolayısıyla siyaset ve dolayısıyla iktidar da buna cevap vermek durumundadır." 
 
Ege Bölgesi Grubu Üyesi Fuat Keyman, toplantıyı, "Genel havanın artık silahların bırakılma sürecinin bittiği ve demokratik reform sürecine geçme üzerineydi" ifadeleriyle özetledi. Sürecin hala birinci aşamada olduğunu belirten Keyman, Başbakan Erdoğan'a çözüm sürecinin ikinci aşamasıyla ilgili soruların sorulduğunu ifade etti. Keyman, toplantın ardından şunları dile getirdi: Bence bu günün en önemli sonucu ikinci aşamaya hala geçmediğimiz, hala birinci aşamada olduğumuzdur. PKK'nın çekilme sürecinde olduğu. O yüzden bu konu önemliydi. Başbakan raporları dinledi. Raporların ortak noktası tabii ki demokratik reform süreci, yeni anayasaya dair toplumun beklentileriydi. Hepsini not aldı. Süreci, birinci aşamada silahların bırakılması ikinci aşamada demokratik reform süreci olarak görüyordum. Ama hakikaten bugünden çıkan temel nokta daha birinci aşamadayız. PKK'nın çekilme süreci beklediğimizden daha düşük oranda devam ediyor. İkinci sürece belki Eylül veya Ekim ayında geçilebilir." 
 
 

‘Kürt meselesi çözüm zeminine uygun’

 
 
İç Anadolu Bölgesi Grubu Üyesi Celalettin Can ise, toplantıda raporların okunduğunu kaydederek, "Raporlardan çıkan sonuç; Kürt meselesinin çözüm zeminine son derece uygun. Ana dilde eğitim, eşit yurttaşlık, KCK tutsaklarının bırakılması, koruculuk sisteminin kaldırılması yani Kürtlerle, Kürt sorununun çözümüyle ilgili ne tür talepler varsa bütün bu talepler Karadeniz'den İç Anadolu Bölgesi'ne, Akdeniz'den Kürt Coğrafyası'na, Ege'ye, Marmara'ya kadar bütün raporlarda sistemli bir şekilde yer almış durumda" dedi. 
 
Başbakan'ın bu raporlar neticesinde bir yol haritasının hazırlanacağını belirttiğini aktaran Can, bunların uygulanmasını sağlamak ve takipçisi olmak görevleriyle karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Can, kendisinin de toplantıda söz hakkı aldığını ifade ederek, demokratik çözüm ve barış sürecinin ilk aşaması olan silahlı güçlerin sınır dışına çıkmasının gerçekleştiğini, artık demokratik adımların atılmasının beklendiğini dile getirdi. 
 
Demokratik adımların atılmasında güven verici önlemlere ihtiyaç olduğunu söyleyen Can, KCK davasında tutuklu hükümlülerin serbest bırakılması için bir sıkıntı olmadığını belirtti. Can, sözlerine şöyle devam etti: 
 
"Koruculuk mutlaka kaldırılmalı ve bunun yanında köye dönüş teşvik edilmeli. Dersim'de 'kalekol' ismi altında yapılan 38 karakolun iptal edilmesi gerektiğini belirttik. Özellikle bizim kutsal bölgemizde yapılıyor bunlar. Çatışma olmayan bölgelerde insansız hava araçlarının dolaşmasına son verilmeli. Seçim barajı kaldırılmalı, Abdullah Öcalan'ın kaldığı mekan, sağlıklı ve güvenlikli, aynı zamanda dijital ortama uygun hale getirilmeli, bunu söyledik. En önemlisi Gezi olayını konuştuk ve anlattık. Sayın Hüseyin Çelik toplantıdan çıkana kadar Gezi olayı konuşulmamıştı. Daha sonra Gezi olayıyla ilgili ben konuştum. Benim bir tespitim vardı. İstanbul'da bir parka ilişkin merkezi tasarrufa gösterilen tepki Kürt meselesinin çözümünde yerel yönetimlerin özerklik şartının ne kadar yapıcı olduğunu ortaya koydu. Yine başka bir gözlemim, son bir ayda yaşananlar en azından toplumun bir kesiminde Doğu'da yaşanan devlet şiddeti Batı'nın meydanlarına mı taşınıyor kaygısı yarattı. Hükümetin barış sürecine ve şiddetsiz bir toplum yaratmasına yönelik hükümete karşı kuşkular arttı. Bunu da söyledik. Söz konusu kaygılar sadece laik kesimlerde değil. Türkiye, Gezi'de ön yargı edinmeye zaman ve mekan bulamamış bir kuşakla tanıştı." 

 

 

Gezi Parkı eylemlerini buraya taşımayın

 
 
"Başbakan Erdoğan'ın Gezi Parkı ile ilgili cevabı ne oldu?" sorusuna Can, Erdoğan'ın kendisine, "Celalettin Bey, Gezi Parkı ile ilgili siz ne düşünüyorsunuz ben biliyorum, benim düşüncemi de siz biliyorsunuz. Lütfen Gezi Parkı olayını buraya taşımayın, O başka bir şey, bu başka bir şey" dediğini aktardı. Can, Erdoğan'ın bu sözleri üzerine "Gezi Parkı'nın barış ve demokrasi süreciyle doğrudan ilişkili olduğunu" kaydettiğini aktardı.