Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Birleşmiş Milletler (BM) 71. Genel Kurul görüşmelerine katılmak üzere ABD'ye giden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın ABD'deki başkanlık seçimleriyle ilgili olarak “Demokrasinin sonuçlarına saygılıyız. Amerikan halkı kimi seçerse onunla çalışırız. Önemli olan karşılıklı olarak çıkarların korunmasıdır" dediğini öne sürdü.
Abdulkadir Selvi'nin "Erdoğan'ın kapalı toplantıdaki mesajları" başlığıyla yayımlanan (22 Eylül 2016) yazısı şöyle:
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, ABD'de ikili görüşmelerde, "15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsa bugün ben burada olmazdım" diyeceği kulağıma gelmişti.
O yüzden ABD’ye hareket ettiğimiz gün bunları yazmıştım. Cumhurbaşkanı ikili görüşmelerde söylemekle yetinmedi, BM’deki konuşmasında, “Bugün karşınızda bulunuyorsam milletimizin asil ve cesur duruşu sayesindedir” dedi. Cumhurbaşkanı, FETÖ’yle ilgili uyarılarını da BM kürsüsünden dile getirdi. “FETÖ ile mücadele edilmezse yarın çok geç olur” uyarısında bulundu. BM Zirvesi nedeniyle bulunduğumuz ABD’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın temaslarını takip ediyoruz. Yoğun bir programı var. Resmi temaslardan ayrı olarak farklı gruplarla kapalı çalışma toplantıları yapılıyor. Cumhurbaşkanı’nın değişik gruplardan kanaat önderleriyle buluşmasına özen gösterilmiş. SETA’nın ABD’nin önemli kanaat önderlerinden 16 ismin davet edildiği kapalı çalışma toplantısı da bunlardan biriydi. Toplantı 15 Temmuz darbe girişimini anlatan kısa bir film gösterisi ile başlıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, harita üzerinden Suriye politikamızı anlatıyor. Suriye haritası üzerinden Fırat Kalkanı operasyonunu, DAEŞ’e karşı yürütülen mücadeleyi anlatıyor. Ardından soru-cevap bölümüne geçiliyor. Katılımcılara İngilizce olarak hazırlanmış 4 kitap hediye ediliyor. 1- Türk demokrasisinin zaferi 15 Temmuz. 2- 15 Temmuz demokrasi nöbetleri (Saha araştırması). 3- Obama’nın Suriye politikası. 4- Yeni Amerika Başkanına Türkiye politikası önerisi.
Katılımcılar tahmin edebileceğiniz gibi en çok Rusya’yla yakınlaşma konusunu soruyor. Bu yakınlaşma nereye kadar gider sorusuna cevap arıyorlar. Ama bir dönemler ağızlara sakız edilen, ‘Eksen kayması’ gibi bir yaklaşımla değil. “Rusya komşumuz, ticari ilişkilerimiz var. Uçak düşürülmeden önce de ilişkilerimiz iyiydi” dedikten sonra ekliyor, “Milli çıkarlarımız Rusya ile iyi ilişkiler içinde olmayı gerektiriyor” diyor.
Mısır’ın darbeci lideri Sisi konusu soruluyor. Erdoğan, daha önce verilen yemekte Sisi’yle aynı masada yer almamak için yemeğe katılmamıştı. Aynı tavrı sürdürüyor. “Sisi ile ben aynı masaya oturmam ama bakanlar oturabilir” diyor. Bir süre sonra soruların ağırlığını oluşturan DAEŞ’le mücadele konusuna geliniyor. Ama ondan önce, “Darbe sonrası ihraçlardan dolayı TSK’da kapasite düşer mi?” diye soruluyor. “Tam aksine 15 Temmuz’dan sonra Fırat Kalkanı operasyonunu başlattık” karşılığını veriyor.
Beklendiği gibi birbiri ardına DAEŞ’le mücadele konusu soruluyor. Cumhurbaşkanı o noktada ailesi adına bir sitemde bulunuyor.
“DAEŞ konusunda Türkiye’ye büyük haksızlık yapıldı. Aileme çok büyük haksızlıklar yapıldı. Benim garip oğlum DAEŞ’e petrol satıyormuş, benim kızım DAEŞ’li savaşçıları Türkiye’ye getirerek tedavi ettiriyormuş! Bunlar söylendi.” Erdoğan bu siteminden sonra sözü Fırat Kalkanı operasyonuna getiriyor. Elini Suriye haritasının üzerinde gezdirerek, “Türkiye, DAEŞ’le mücadele etmiyor deniliyordu, ne oldu? Cerablus’tan, Çobanbey’den DAEŞ’i biz çıkardık. Kimse DAEŞ’le mücadele konusunda Türkiye kadar kararlı değil. DAEŞ’le en etkin mücadeleyi biz yürütüyoruz” diyor. Katılımcılar Türkiye’nin sahada DAEŞ’le mücadele konusunda çok başarılı olduğunun altını çiziyor. Cumhurbaşkanı başlamak üzere olan El Bab operasyonu hakkında bilgi veriyor. “El Bab’a gireceğiz” diyor. Batılılar için DAEŞ’le mücadele çok önemli. Bizim Suriye topraklarında DAEŞ’e karşı yürüttüğümüz başarılı operasyonlar Batı’da Türkiye algısını değiştirmeye başladı. Cumhurbaşkanı, DAEŞ’le mücadele konusunda bir adım daha atıyor. “Koalisyon güçleri karar versin, birlikte Rakka’ya girelim” diyor. Erdoğan’ın bölgeye ilişkin şu sözleri önemli: “Irak’ta da Suriye’de de görüldü ki, biz bu bölgeyi Rusya’dan da Amerika’dan da daha iyi biliyoruz. Bizim önerilerimize daha çok dikkat edilmesi lazım.” Cumhurbaşkanı’na ABD seçimleri soruluyor, “Kampanyayı nasıl buluyorsunuz” sorusuna Erdoğan, “İki kampanya var. Hangisini kastediyorsunuz” diye soruyla karşılık veriyor. Gülüşmeler oluyor. “Demokrasinin sonuçlarına saygılıyız. Amerikan halkı kimi seçerse onunla çalışırız. Önemli olan karşılıklı olarak çıkarların korunmasıdır.” Sorular arasında PYD yok ama cevaplarda yer alıyor. Cumhurbaşkanı YPG ile değerlendirmesinde kararlılığı vurgulama adına muhataplarına, “Gerekirse Fırat’ın doğusuna geçeriz” izlenimi veriyor.