Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin “Erdoğan’ın AKP’yi kurarken Fethullah Gülen’den icazet aldığı” yönündeki iddiasında tepki gösterdi. “Pensilvanya'daki adamdan niye icazet alacağım? Yol arkadaşlarımla kararımızı verdik. Cezaevinden çıktıktan sonra da partimizi kurduk” diyen Erdoğan, “Öyle yok, çok saygın bir annesi var. Öyle zannediyorum ki annesi de bu yalandan dolayı rahatsız oldu. Ya niye yalan söylüyorsun?” ifadelerini kullandı.
Yerli otomobil konusuna da değinen Erdoğan, “Türkiye'nin otomobil projesinde 5 şirketimiz ve TOBB bir araya gelip imzayı attılar. Şirketin CEO'su belirlendi” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malatya'da düzenlenen mitingde konuştu. Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Gelirken yolda pano gördüm. Diyor ki "ortak paydamız Malatyaspor" Ya Malatyaspor'a ne yaptınız ki ortak paydamız diyorsunuz? Malatya Stadını kim yaptı? Biz yaptık. Ülkemizi her anlamda 3,5 kat büyüttük. 20 yıl öncesinin Malatya'sını düşünüyorum. Nerede o Malatya, nerede bugünkü Malatya? 2023 hedeflerimize ulaşarak ülkemizi iki kat daha büyütmeye talibiz. Çıkmış Malatyaspor ortak paydamız diyor. Nereden ortak paydanız oluyor? Ne verdiniz ki Malatyaspor'a ya? Malatyaspor da hamdolsun hakkını veriyor. Eski stadın yerini de ne yapıyoruz? Millet bahçesi yapıyoruz. İngiltere'de bir Hyde Park olacak da benim Malatya’mda böyle güzel bir millet bahçesi olmasın?
İşte gösterdim, SSK'ya genel müdür yaptılar, batırdı gitti. İstanbul'u bu partiden nasıl teslim aldığımı ben bilirim. CHP'den aldım biliyorsunuz. İstanbul neydi? Çöp dağları, hava kirliliği... Ümraniye'de çöp dağları patladı 39 vatandaşımız öldü.
Kendilerinin bu ülkede dikili ağacı olmadığı için şimdi çıkmış bizim eserlerimize ya çamur atıyor, ya da sahip çıkmaya çalışıyorlar. Neymiş? İstanbul'daki yeni havalimanına ne gerek varmış. Bütün dünya nefesini tutmuş projeyi takip ediyor, bunlarsa ne gerek var... Kanal İstanbul'a ne gerek var diyorlar. Şehir hastanesine ne gerek var diyorlar. Yerli otomobil projesine ne gerek var diyorlar. Tünellere, otoyollara, havaalanlarına ne gerek var diyorlar.
CHP'nin başındaki zat 2001 yılında yolcusu inmeyen havaalanı diyerek Sabiha Gökçen'i eleştiriyordu. Uçak inmiyordu doğru, ama biz geldik Sabiha Gökçen yetmez oldu. Şimdi yeni pist yapıyoruz. Ey Kemal iş bilenin kılıç kuşananındır. Geçen yıl 21 milyonu iç hat, 10,5 milyonu dış hat olmak üzere 31,5 milyon yolcu kullandı. Ey Kemal efendi, sen buraların ne işe yaradığından haberin yok. Kılıçdaroğlu'nun uçak inmeyen dediği bu yere, sadece 2017'de inip kalkan uçak sayısı 220 bini geçti. Bu yılın ilk dört ayındaki yolcu sayısı 11 milyona ulaştı. Şu anda ikinci pisti inşa ediyoruz. Milletime soruyorum, bu kafaya Türkiye emanet edilir mi?
Bunların bir de cumhurbaşkanı adayı var. Neymiş, köprü yapmak kolaymış. Ya senin partinin ömrü, o köprülerin inşasını engellemeye çalışmakla geçti. İlkinde Demirel'in, ikincisinde Özal'ın, sonuncuda da benim karşıma dikildiniz. Biz sadece 3 tane köprü değil, Marmaray'ı yaptık. Avrasya Tüneli'ni yaptık. İzmit Körfezi'ne Osmangazi Köprüsünü yaptık. Ama bunlar bunu anlamaz. Bu partinin genel başkanı ve cumhurbaşkanı adayı, sürekli bilimden sanayiden teknolojiden bahsediyorlar değil mi? Demek ki iddiaları var. Ben de arkadaşlarımı bilgilendirdim, seçim bildirgelerine bakın dedim. Madem iddialılar, seçim bildirgelerinde bu iddiaları dolu dolu ortaya koymuş olması lazım.
Sonuçta karşımıza şöyle bir tablo çıktı. Biz kendi seçim bildirgemizi adeta baştan sonra teknoloji, sanayi, bilim, yatırım, girişim, yazılım, uçak, robot, tasarım kavramlarıyla donatmışız. Onlar hiç adını bile anmamış. Mesela savunma sanayinin yanından geçmemişler. Bunların kafasında ne bilim, ne teknoloji, ne sanayi var. Senin fizik öğretmeni olman bu işleri halletmeye yetmez. Birileri kulaklarına üflüyor, bunlar da meydanlarda esip yağıyor.
Bundan bir kaç ay önce meşhur TESLA otomobil var ya, elektrikli. Onun patronu Elon Musk benim ziyaretime geldi. Bu konuları onunla da konuştuk. Diyor ki Erdoğan 20 yıl geriden geliyor. Muharrem efendi, bizim hayatımız bu işleri yönetmekle geçti. Sen yönetilensin, biz yöneten. İşte siyasette 20 yıllık hayatımın 4,5 yılı İstanbul'u yönetmekle geçti, 11,5 yıl Türkiye'ye başbakanlık yaptım, 4 yıldır cumhurbaşkanlığı yapıyorum. Şimdi baş ustalık için sizden vize istiyorum.
Türkiye'nin otomobil projesinde 5 şirketimiz ve TOBB bir araya gelip imzayı attılar. Şirketin CEO'su belirlendi. Ben şimdi sizi burada meşgul etmeyeceğim. Bu akşam TESK'in iftarında ben diyorum ki orada bunu işleyeyim, orada bunu anlatayım. Şu anda yatırım bedeli yaklaşık 3,5 milyar avro.
Bu Muharrem İnce diyor ki, ben AK Parti'yi Pensilvanya'dan icazet alarak kurmuşum. Dedim ki, ispat edemezsen namertsin dedim. Hala ispat edemedi. En sonunda dün bir yazarın kitabından bir cümle almış. O yazar da cevap veriyor. Diyor ki "Bu somut bir şey değil, bu soyut bir ifadeydi ve bana da ait değil" Be İnce şimdi sen bu iddianı ispatlamadığına... Davayı açtım onu da söyleyeyim. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Öyle yok, çok saygın bir annesi var. Öyle zannediyorum ki annesi de bu yalandan dolayı rahatsız oldu. Ya niye yalan söylüyorsun? Genel başkanın yalancı diye sen de yalancı olmaya mecbur musun?
Ben Pensilvanya'daki adamdan niye icazet alacağım ya? Yol arkadaşlarım, dava arkadaşlarım, beraberce oturduk konuştuk, kararımızı verdik. Cezaevinden çıktıktan sonra da partimizi kurduk. Ve partimizi kurduktan 16 ay sonra da siz bizi iktidar yaptınız.
Şimdi sayın İnce bak, bana icazeti Pensilvanya değil, halkım verdi halkım.