-ERDOĞAN: AYIN 15'İ SÜRÇÜLİSAN OLMUŞ ANKARA (A.A) - 06.07.2011 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Grup Başkanvekili arkadaşımın ayın 15'iyle ilgili sürçülisanı olmuş. Böyle bir tarih vermeyi doğru bulmuyorum'' dedi. Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e yeni kabine listesini sunmasının ardından Başbakanlık Yeni Bina'ya geçti. Erdoğan, burada düzenlediği basın toplantısı ile 61. Hükümete ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin ''Yeni Başbakan yardımcılarının görev dağılımı konusunda bilgi verebilir misiniz, özellikle demokratik açılım konusunda'' sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, kendisi adına bir Başbakan Yardımcısının Terörle Mücadele Yüksek Kuruluna başkanlık ettiğini anımsattı. Başbakan Erdoğan, ''Beşir Atalay Bey bu göreve aynen başkanlık edecek ve Milli Birlik ve Kardeşlik Projemizle ilgili süreci yürütmek, bunun yanında İçişleri Bakanlığına bağlı olan Güvenlik Müsteşarlığını bu defa buraya bağlayacağız. Başbakan Yardımcılığına bağlı olarak bu müsteşarlık çalışacak. Yani İçişleri Bakanlığında böylece iki müsteşarlık olmayacak'' diye konuştu. Bir gazetecinin kabineye bakıldığında fazla değişiklik olmadığını belirterek, ''Bu mevcut bakanlardan memnun olduğunuz anlamına mı gelir?'' sorusu üzerine Erdoğan, şöyle konuştu: ''Siz tabii değişiklik denildiği zaman '25'inin birden gitmesi' olarak algılıyorsunuz. Geçen dönem bu kalfalık dönemini, çıraklık dönemini başarıyla sürdürmüş olan arkadaşlarımı herhalde tekrar değiştirmemizin anlamı yok. Bunun dışında olan arkadaşlarımızın da hizmetleri oldu, onlara da zaten ayrıca teşekkür ediyorum. Ama 'ustalık dönemi' olarak nitelendirdiğimiz bu dönemde de yani dört yıl aynı ekiple gideceğimiz anlamına gelmez. Fakat bu dönem içinde gerek ikinci dönemi bizimle beraber yaşayan arkadaşlarım, gerek daha birinci dönemi bizimle beraber yaşayan arkadaşlarım var. Bizim bu dört yılımız performansı çok yüksek bir dört yıl olacak. Onun için de bu süreçte, özellikle birinci yıl çok yoğun bir çalışma ve performans, bu performansı ortaya koyabilen arkadaşlarımla Allah ömür verirse devam edeceğiz. Aksi takdirde gerektiğinde bizler yine bu kabinenin içinde değişikler yapabiliriz. Bütün mesele şu anda azimle, kararlılıkla neticeye bakacağız ve çok başarılı neticeler almak zorundayız. Zira ustalık döneminin çok bereketli ve verimli geçmesi lazım. Bu bakımdan altı arkadaşımın yeni, üç arkadaşımın da görev yerlerinin değişikliği demek neredeyse kabinenin yarısına yakın bir değişim demektir. O bakımdan bu sıradan bir olay değildir. Hayırlı olsun.'' Yeni dönemde hükümet sözcüsünün kim olacağı ve Başbakan Yardımcıları Bekir Bozdağ ile Bülent Arınç'ın görev dağılımlarına ilişkin soru üzerine Başbakan Erdoğan, ''Bunları tabii, bir arkadaşlarımla tekrar oturacağım ama büyük ihtimalle Bülent Bey'in görevlerine belki bir ilave olabilir. Ama mevcut üzerindeki görevi devam ettirecek. Bekir Bey'in görev alanları da yine daha çok Faruk Bey'deki görev ve onun yanına belki bazı görevler ilave etme durumu olabilir. Çünkü bu arkadaşlarımın hepsi de, dört Başbakan Yardımcımın dördü de, inandığım, güvendiğim, gayretli, çalışkan, alanlarında da başarılı arkadaşlar. Onlarla beraber bu süreci devam ettireceğiz.'' -''EN ÖNEMLİ GÖREV MİLLETVEKİLLİĞİ''- Bakan yardımcılarının atanmasına yönelik sürece ilişkin soru üzerine Erdoğan, ''Çok vaktimiz yok. Hemen süratle, yarın Bakanlar Kurulunu toplayacağım. Bakanlar Kurulu toplantısında arkadaşlarımıza bununla ilgili çalışmalarını hemen başlatmalarını ve alternatif arkadaşlarla gelmelerini...'' yanıtını verdi. Bakan yardımlarının 3 ana görevinin olacağını belirten Erdoğan, şöyle konuştu: ''Bir, parlamento ile münasebetleri onlar ağırlıklı olarak yürütecekler. Yani milletvekillerimiz illeriyle ilgili olabilir, farklı yerlerle ilgili olabilir sorunları o bakanlığa iletmede muhatap bulabilmesi lazım. Onun için bakan yardımcılarının bu noktada adeta sabit bir görevi var. İki, illerin sorunlarını kesinlikle bunlar almalı ve illerden gelen sorunları da aldıkları zaman bunları yakın takipte onlar sürdürmeli. STK'ların sorunlarını onlar takip etmeli ve kendi bakanlıklarıyla ilgili bu süreçleri de sürdürerek sona erdirmeli.'' ''Hükümet sözcüsü belirlendi mi?'' sorusu üzerine Erdoğan, yarın Bakanlar Kurulu'ndan sonra açıklayacaklarını söyledi. ''Kıbrıs'ta bazı yerel gazetelerde hükümete karşı olan tepkiler nedeniyle sizin Kıbrıs ziyaretinizin iptal edilebileceği yazıldı, bununla ilgili birşey söyleyebilir misiniz?'' sorusuna Başbakan Erdoğan, ''Beni yerel gazetelerin veya bazı marjinal grupların değerlendirmeleri ilgilendirmez. Allah nasip ederse 19-20'sinde Cumhurbaşkanının davetine icabetle orada olacağım'' cevabını verdi. Başbakan Erdoğan, bir soru üzerine Milli Savunma Bakanlığı için ihdas edilecek bakan yardımcısının ''sivil'' olacağını olacağını söyledi. Yeni kabinede bazı bakanların yer almamasının nedeni soran bir gazeteciye Başbakan Erdoğan şu yanıtı verdi: ''En önemli görevleri zaten milletvekilliği. Bundan daha önemli görev olamaz. Bakanlık görevini şu anda 25 bakan arkadaşımıza görev veriyorum, bunlar bir yerde milletvekilliğinin yanında bana göre tali görevdir, aslolan milletin vekilliğidir ve o görevleri devam edecek. Tabii ki kendilerinden tecrübelerinden şüphesiz bundan sonraki süreçte de istifade edeceğiz. Bu zaman zaman bize olan danışmanlıkları olabilir, zaman zaman kendi bakanlıklarıyla ilgili olabilir, komisyonlarda olabilir, bu tecrübeleri deneyimleri bizim için her zaman daim olarak devam edecek. Hepsinden öte teşkilatımızla ilgili çalışmaları.'' -''PARLAMENTO İÇ HUKUKUNUN GEREĞİ YAPILIR''- Başbakan Erdoğan, ''Cuma günü hükümet programını sunacaksınız, Hükümet programının satır başlarını önemli başlıkları itibariyle paylaşır mısınız? Gerek hükümet programı okunurken, gerek güven oylaması sırasında muhalefet sıralarının boş kalma ihtimaline karşı bir çözüm beklentisi de var. Böyle bir ustaca çözüm beklentisi noktasında bu gibi mesajınız olur mu?'' sorusu üzerine şunları söyledi: ''Birincisi bizim hükümet programımızın birinci bölümünü ağırlıklı olarak yeni anayasa, ileri demokrasi ve bunun yanında temel hak ve özgürlükler oluşturuyor. Arkasında ekonomi önemli bir yer tutuyor, bunun yanında güçlü toplum önemli bir yer alıyor. Ve özellikle de bugüne kadar olan sürecin bir kısa özetlemesi ve bundan sonra yapılacak olanlar ki sosyal politikalar önemli bir yer alacak bu dönem bizim çalışmalarımızda. Onun için de sosyal politikalar üzerinde ciddi manada yoğunlaşacağız. Tabii bir diğeri de uluslararası ilişkiler noktasında dış politika önemli bir yer alacak ve bu konuda bugün son çalışmamızı hükümet programı üzerinde yapıyoruz. Yani bizim hükümet programımız şu anda hazır. Kendim de programı okudum arkadaşlarımla beraber bir çalışma yaptık, bugün son çalışmayı ucu açık olarak sizlerden sonra bir ziyaretçi heyetim var Libya'dan onlarla görüşmem var ondan sonra çalışmamızı yapacağız. Ve çalışmamıza müteakiben de Cuma günü saat 15.00'da parlamentoda sunumunu yapacağız.'' Arzularının muhalefetin yemin ederek TBMM'de yerini alması olduğunu beliren Erdoğan, burada bir önyargılarının söz konusu olmadığını söyledi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Grup Başkanvekili arkadaşımın ayın 15'iyle ilgili böyle bir sürçülisanı olmuş. Tabii böyle bir tarih vermeyi doğru bulmuyorum o yanlış bir şey. Anamuhalefet herhalde marjinal değildir. Anamuhalefet demokrasilerde her zaman iktidarın alternatifidir. İktidarın alternatifi olan bir anamuhalefet partisi marjinal düşünce kalıbı içerisinde hareket ederse bu öyle zannediyorum ki kendisine yetki verenleri de üzecektir. Ve şu anda anamuhalefetin tavrını tasvip etmemiz mümkün değildir. Sadece kendilerine verilen bir görev vardır o da milletvekili olmuşlardır ama vekaleti tamamlayıcı o yemini yapmadıkları için ciddi bir sorumluluğun altındadır. Çünkü yasama çalışmalarına katılamadıktan sonra alınan vekaletin bir anlamı olur mu? Alınan vekaletin bir anlamı olması için sana o vekaleti verenlerin verme gerekçesine yerine getireceksin nedir o? Hizmettir. Şu anda bir hizmet var mı? Yok. 'Anadolu'ya bütün milletvekillerini dağıtıp gidip orada anlatın...' Neyi anlatacak? 'Biz yemin etmedik, içeride iki tane arkadaşımız vardı bundan dolayı yemin etmedik' diyemezsin. Bu bir defa yargıya, hukuka karşı ayrı bir saygısızlıktır. Bırakın onu yargı ne yapacaksa yapsın o süreç orada devam etsin. Ama sen gel burada aynen MHP'nin yaptığı gibi sende buradaki çalışmalara katıl. Ama bunlar buradaki çalışmalara katılmamak suretiyle şu anda anamuhalefet görevini yerine getirmiyor. Tek farkı var, tribünde izlemiyor genel kurula giriyor. Olay budur. Eğer bu süreç içerisinde kendileri yeminlerini yapmak suretiyle yasama görevlerine katılırlarsa biz bundan memnun oluruz fakat yasama görevlerini yerine getirmiyorlarsa o zaman da parlamento içi hukukun gereği neyse bunu da tabii yerine getirmek orada bizim görevimizdir.''