Genelkurmay Başkanlığı devir teslim töreninde kameriye altında gerçekleştirilen sohbet dikkatten kaçmadı. Başbakan Erdoğan, Ertuğrul Özkök’ün yazısını hatırlatarak, "Beni öyle yerlere gitmiyorlar diye eleştirdiler. Halbuki ben hep Rumelikavağı’ndaki restoranlara giderim. Milletin tabağında, kadehinde ne olduğuyla ilgilenmem" dedi. ANKARA’da AKP’ye açılan davanın kapatmama yönünde karara bağlanması sonrasında yaprak kıpırdamıyordu. Bu nedenle de gözler ilk önemli etkinlik olan askerlerin devir teslim törenlerine çevrilmişti. Komutanların özellikle devletin zirvesinin tam kadro katıldığı törenlerde ne mesaj vereceği merak ediliyordu. Bu önümüzdeki dönemde özellikle kapatma davası sonrası sivil-asker ilişkilerinin resmini vereceğinden dolayı da ayrı önem taşıyordu. Asıl tören, perşembe günü ana karargáhtaki Rauf Orbay salonunda gerçekleşti. Genelkurmay Başkanlığı’nı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’tan, İlker Başbuğ Paşa resmen devraldı. Mesajlar verildi, hassasiyetler seslendirildi. Sonrasında resepsiyon bölümüne geçildi. Karargáhın ortasındaki bahçede gerçekleşen davette devletin zirvesi için özel kameriye hazırlanmıştı. Balıklı kavanoz ve meyveler Muhteşem bir servis ve ikram dikkat çekiyordu. İçinde küçük balıkların olduğu kavanozların üzerine yerleştirilen meyve tabakları, bir gün önce belki de tarihte ilk kez bir askeri davette sunulan suşileri gölgede bırakıyordu. Normalde buraya gazetecilerin girmesi de imkansızdı. Ancak Ali Kırca, Sedat Bozkurt ve ben bir mucize eseri tam orta masada bir anda yerimizi aldık. Başlangıçta, Büyükanıt ve Başbuğ Paşalar içeride tebrikleri kabul ettiğinden buraya gelemediler. Protokol düzeninde en ön sırada olan devletin sivil zirvesi salonda tebrikte bulunup herkesten önce bahçedeki bu bölüme geldi. Bu nedenle de protokol için hazırlanan kameriyede hemen yanıbaşımızda mini zirveler gerçekleşti. Özkök’ün yazısını hatırlattı Önce uzun süre Başbakan Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ayakta herkesten uzak bir köşede sohbet etti. Sonra Erdoğan, Gül, Meclis Başkanı Köksal Toptan, eşi, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve eşi aynı masada oturarak sohbet etti. Bize sadece iki metrede gerçekleşen sohbette, laf döndü dolaştı ve Ertuğrul Özkök’ün o çok konuşulan yazısına geldi. Başbakan, önce masadakilere bu yazıyı hatırlattı. Bardakla tabakla ilgilenmem Başbakan, "Beni öyle yerlere restoranlara gitmiyorlar diye eleştirdiler" diyerek, şu yönde sözler sarf etti: "Sonra da geçenlerde benim sonunda gittiğimi yazmışlar. Halbuki oradakiler de bilir, ben hep Rumelikavağı’ndaki restoranlara giderim, yıllardır giderim. Birini öğrenip, ilk olmuş diye yazmışlar. Bilmedikleri gidişlerim de oldu halbuki. Ben, su da olsa, başka şey de olsa milletin bardağında tabağında, kadehinde ne olduğu ile ilgilenmem. Benim için herkes aynı değerdedir ve tüm vatandaşlarımla da aynı ortamda bulunurum." Sohbeti benimle beraber duyanlardan, "Daha önceki gidişlerimi bilmiyorlar, halbuki ben hep böyle yerlere giderim" bölümünü dün özellikle bir kez daha teyit ettirdim.