Erdoğan: Berlin'de inanç hürriyetini tümden yok sayan polis operasyonunu şiddetle kınıyorum

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya'nın başkenti Berlin'de, Koronavirüs salgını yardımlarında usulsüzlük yapıldığı şüphesiyle Kreuzberg semtindeki bir cami ve bazı şirketlerde polis tarafından arama yapılmasını 'inanç hürriyetini tümden yok sayan polis operasyonu' olarak nitelerken, "Şiddetle kınıyorum. Türkiye olarak, hiçbir gerekçenin kutsal bir mabedin hoyratça çiğnenmesine zemin oluşturamayacağına inanıyoruz" dedi.

Şüphelilerin usulsüz olarak 70 bin avro "acil yardım" aldığı tespit edilen olaya ilişkin Twitter hesabından açıklama yapan Erdoğan, "Berlin'de ırkçılık ve İslam düşmanlığından beslendiği ortada olan, inanç hürriyetini tümden yok sayan polis operasyonunu şiddetle kınıyorum" dedi.

Erdoğan, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

"Berlin'deki Mevlana Camii'nde sabah namazı saatinde gerçekleştirilen, Avrupa'yı Orta Çağ karanlığına her geçen gün biraz daha yaklaştıran ırkçılık ve İslam düşmanlığından beslendiği apaçık ortada olan, inanç hürriyetini tümden yok sayan polis operasyonunu şiddetle kınıyorum.

"Yıllar boyu demokrasinin, insan haklarının ve özgürlüklerin beşiği olarak anılan Avrupa, bugün ne yazık ki farklılıklarıyla savaşan bir yapıya bürünmüştür. Türkiye olarak, hiçbir gerekçenin kutsal bir mabedin hoyratça çiğnenmesine zemin oluşturamayacağına inanıyoruz.

"Mevlana Camii cemaatine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Dünyanın neresinde ve ne şekilde olursa olsun; ırkçılıkla, yabancı karşıtlığıyla ve İslam düşmanlığıyla mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdüreceğiz."

Ne olmuştu?

Almanya'nın başkenti Berlin'de Türk ve Türkiye kökenlilerin yoğun olarak yaşadığı Kreuzberg ilçesinde yer alan Mevlana Camisi ve çevresindeki bazı iş yerlerine, Alman devletinin verdiği korona yardımlarından usulsüz yere faydalandıkları şüphesi ile çarşamba sabahı polis baskını düzenlenmişti.

Berlin Başsavcılığı'ndan konuyla ilgili yapılan açıklamada, söz konusu baskınlarda 7 bin Euro nakit para ve çeşitli belgelere el konduğu duyurulmuş ve usulsüzlük sonucu devletin yaklaşık 70 bin Euro zarara uğratıldığından yola çıkıldığı bildirilmişti.