Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Dün kendi sınırları içinde adeta varlık- yokluk mücadelesi veren ülkeden bugün dünyada her kritik meselede söz sahibi bir ülkeye dönüştük" düşüncesini dile getirdi.
Erdoğan, "Birbirine düşürmek istedikleri gençlerimiz bu defa oyuna gelmemiştir, Cumhur İttifakı olarak karşılarında dimdik bizleri göreceklerdir" değerlendirmesini yaptı.
Erdoğan, Bitlis'in Ahlat ilçesinde Malazgirt Zaferi'nin yıl dönümü kapsamında Ahlat etkinlik alanında konuştu.
Erdoğan, "Ecdat bu topraklara geldiğinde yıkık bir coğrafyayla karşılaşmıştı. Anadolu’nun dört bir koldan imar edilerek bizim desenlerimizle bezendiği o yıllarda Ahlat da önemli bir ilim ve sanat merkezi oldu. Anadolu’ya İslam mührünün vurulmasında çok büyük rol oynamıştır.Yıllarca ihmal edilen bu hazineyi yeniden ayağa kaldırmanın boynumuzun borcu olduğu inancıyla kapsamlı çalışmalar başlattık." dedi.
Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
"Biz 2023 hedefleriyle ülkemizi hak ettiği demokrasi ve kalkınma seviyesine getirmek için var gücümüzle mücadele ediyoruz. Sizlere de 2053 ve 2071 vizyonlarıyla Türkiye’yi her bakımdan dünyanın en güçlü ülkeleri arasında ilk sıralara yerleştirme görevini miras bırakıyoruz. İnsanların hayatlarında çok uzun gibi gözüken 30-50 yıllık dönemler milletlerin ve devletlerin tarihinde oldukça kısa sürelerdir.
Bu kısa süreleri hakkıyla değerlendirdiğimizde milletimizin ve devletimizin önünde asırlar ötesine uzanan bir ışık yaktığımızı unutmamalıyız. Biz geçtiğimiz 19 yılda nasıl cumhuriyet tarihinde yapılanların 5 -10 katı hizmeti ülkemize kazandırmışsak gençlerimizin çok daha büyük başarılara imza atacağından şüphe duymuyorum.
Gençlerimizin gözündeki azim ve kararlılık birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize yönelik saldırıların hiçbirinin de başarıya ulaşamayacağının en büyük ispatıdır. Rabbime bana sizler gibi yol arkadaşları, dava arkadaşları, gönül yoldaşları nasip ettiği için ne kadar hamd etsem azdır. Malazgirt ve Ahlat’ta gerçekleştirdiğimiz programlar Okçular Vakfımızın ve onlarla birlikte ülkemizin dört bir yanından gelen gençlerimizin sayesinde bugünkü canlılığına kavuşmuştur.
5. yılına ulaşan bu programların salgın dönemindeki istinası haricinde her yıl daha bir coşkuyla daha geniş katılımla daha kapsamlı etkinliklerle zenginleştiğini görmekten memnuniyet duyuyorum.
Bugün de Ahlat Millet Bahçesi’nin açılışını yapıyoruz. Ahlat’ın şanına layık bir eser oldu. Milletimizle 19 yıldır aynı istikamete baktığımız için ülkemizi hep ileriye taşıdık. Bu şekilde sahip olduğumuz sağlam alt yapının üzerinde büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası yolundaki yürüyüşümüze ne vesayetin oyunları ne terör örgütlerinin saldırıları, ne darbecilerin girişimleri ne ekonomik tetikçilerin tuzakları enge olabildi.
Dün kendi sınırları içinde adeta varlık- yokluk mücadelesi veren ülkeden bugün bölgesinde ve dünyada her kritik meselede söz sahibi bir ülkeye dönüştük.
Gençlerimizle birlikte kendimiz ve tüm dostlarımız için inşa ettiğimiz güvenin, istikrarın, refahın, adaletin, vicdanın, ahlakın sembolü olan geleceğe inşallah çok az kaldı.
Ülkemize yönelik saldırıların giderek biçim değiştirmesinin ve özellikle gençlerimizi hedef almasının gerisindeki sebep işte budur. Cumhur İttifakı olarak geçmişte kimi zaman sağcı-solcu diyerek, kimi zaman Alevi -Sünni diyerek, kimi zaman ilerici gerici diyerek, kimi Türk-Kürt diyerek birbirine düşürmek istedikleri gençlerimiz bu defa oyuna gelmemiştir, gelmeyecektir. Cumhur İttifakı olarak karşılarında dimdik bizleri göreceklerdir. En son PKK ve FETÖ hadiseleri bize gençlerimizin milli ve manevi değerlerle teçhizi, teknoloji ile donatılması konusunda en küçük eksik bırakmamamız gerektiğini gösteriyor.
İlhamını kendi medeniyetimizden alan iyi, güzel, doğru ne varsa hepsini milletimizin emrine sunmak için daha çok çalışacağız. Kendi ülkelerinin ve milletinin felaketinden medet umanların aksine biz 84 milyonun her birine layık olduğu eserleri kazandırmak için harekete geçiyoruz.
Doğu Karadeniz'de yapılanları gördünüz, Bartın, Kastamonu, Sinop'ta yapılanları gördünüz. Antalya'da, Muğla'da attığımız adımları gördünüz. Bütün bu afetlerde anında adımlarımızı attık. Kaybedecek tek bir günümüzün, tek bir saatimizin, tek bir anımızın olmadığı bilinciyle, mücadele bayrağını yukarılara taşıyarak, mücadelemize devam edeceğiz."