ERDOĞAN: BİZDE EĞİTİMİN ŞEKLİ TARTIŞILIR ANKARA (A.A)

-ERDOĞAN: BİZDE EĞİTİMİN ŞEKLİ TARTIŞILIR ANKARA (A.A) - 22.11.2010 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,  ''Bizde eğitim metotları, eğitim teknolojileri, eğitimde fırsat eşitliği, imkanlar konuşulmaz. Varsa, yoksa şekil konuşulur varsa, yoksa şekil tartışılır. Öğrencinin neyi öğrendiği, neyi öğrenemediğinden ziyade, ne giydiği, ne okuduğu, hangi okulu tercih ettiği ya da etmesi gerektiği gündemi işgal eder. Avrupa ülkelerindeki çocuklar sınıflarında bilgisayarla eğitim görürken, akıllı tahtalar kullanırken,  yaşam boyu eğitimi tartışırken;bizde meslek liseleri, üniversite öğrencilerinin kılık kıyafeti, zorunlu eğitimin süresi konuşuldu'' dedi. Erdoğan, Rixos Oteli'nde Milli Eğitim Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığının işbirliği ile gerçekleştirilecek olan Eğitimde Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi Projesi (Eğitimde 'FATİH' Projesi) imza törenine katıldı.  Törende konuşan Başbakan Erdoğan, on yıllar boyunca hükümetlerin, Milli Eğitime ''idare edilmesi gereken bir hadise'' olarak baktıklarını ve sadece ''idare etmekle yetindiklerini'' söyledi. Hatta ''Okullar olmasa Milli Eğitimi idare etmek ne kadar kolaydı'' şeklinde bir nükte ortaya çıktığını da anımsatan Erdoğan, şunları söyledi: ''Bizde müfredatın tartışma konusu olduğunu göremezsiniz ya da çok nadir şahit olursunuz. Eğitim metotları, eğitim teknolojileri, eğitimde fırsat eşitliği, imkanlar konuşulmaz. Varsa, yoksa şekil konuşulur varsa, yoksa şekil tartışılır. Öğrencinin neyi öğrendiği, neyi öğrenemediğinden ziyade ne giydiği, ne okuduğu, hangi okulu tercih ettiği ya da etmesi gerektiği gündemi işgal eder.  Dikkatinizi çekiyorum; 2002 öncesinde eğitim sistemi çok ciddi şekilde tartışma konusuydu. Gündemden hiç düşmedi. Ama hiç kimse çıkıp, 85 öğrenciye bir bilgisayar düşmesini sorgulamadı. 60-70 kişilik, 120 kişilik sınıfları sorgulamadı. Okulsuzluğu, öğretmensizliği, eğitim kalitesini sorgulamadı. Avrupa ülkelerindeki çocuklar sınıflarında, okullarında bilgisayarla, internet aracılığıyla eğitim görürken, akıllı tahtalar kullanırken, okul eğitimini bırakınız, yaşam boyu eğitimi tartışırken; bizde meslek liseleri, üniversite öğrencilerinin kılık kıyafeti, zorunlu eğitimin süresi konuşuldu. Bununla kaybettik biz yıllarımızı. Şimdi biz bu kaybolan yılları geri almak istiyoruz. Onun için ciddi bir heyecana, gayrete ihtiyacımız var.'' -''İDAREİMASLAHATA BAŞVURMAYIZ''-   Şu anda Türkiye'de de dünyada da en az bir yabancı dil bilmeyen, bilgisayar kullanamayan kişilerin iş bulmasının neredeyse imkansız hale geldiğini anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Biz hükümet olarak, 'işte bu vebali taşıyamayız' dedik. Şimdi bunun üzerine gidiyoruz. Yakında bu konuda çok önemli adımları da inşallah atacağız. Zira çocukların gözündeki umut ışığını körelten, genç nesillerin geleceğini karartan bir anlayışın yanında yöresinde asla yer alamayız. Etkisi, sonuçları, orta ve uzun vadede görülecek diye eğitimi kendi haline bırakamayız.'İdareimaslahata başvurmayız' dedik. Eğitimde Cumhuriyet tarihimizin köklü reformlarını, en büyük yatırımlarını gerçekleştirdik. 2005 yılından itibaren Milli Eğitime bütçeden ayrılan payı diğer tüm kalemlerin üstüne çıkardık.'' -15 ÖĞRENCİYE BİR BİLGİSAYAR Toplantıda konuşan Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, projenin Türkiye'yi bilgi toplumuna ulaştırma konusunda büyük güç kazandıracağını belirtti. Başbakan Erdoğan'ın ''eğitime yapılan her yatırımı Türkiye'nin aydınlık geleceğine yapılan bir yatırım'' olarak değerlendirdiğini ve buna yönelik önemli çalışmaların yapıldığını dile getiren Çubukçu, bu dönemde bütçeden en fazla payın eğitime ayrıldığını söyledi.  Bu durumun yeni nesillere verilen önemi gösterdiğine işaret eden Çubukçu, Fatih Projesi'yle okulların bilişim teknolojileri laboratuvarlarındaki bilgisayar, internet bağlantısı ve teknolojik donanımın daha ileri bir aşamaya taşınacağını ifade etti.  Orta öğretimde başlayan, 3 yıl içinde okul öncesi eğitime inmesi planlanan projeyle eğitimde fırsat eşitliği ve kalitenin artırılmasını amaçladıklarını belirten Bakan Çubukçu, projeyi ''adından çok söz ettirici, örnek bir proje'' olarak nitelendirdi.  Günümüz şartlarında eleştirel düşünce, etkin problem çözme yeteneği, bilgisayar okur yazarlığı gibi özelliklere sahip olmayanların diplomalarının çok fazla bir önem taşımadığını kaydeden Çubukçu, ''Fatih Projesi'nin, bir anlamda eğitimde bir çağı kapatıp bir çağı açacağına, gençleri teknolojiyle, bilgiyle, dünyayla buluşturacağına inanıyorum. Ana hedefimiz olan Cumhuriyetimizin 100. yılında istikrarı, bölgesel ve küresel ölçekte ekonomiye sahip lider Türkiye'nin nitelikli, donanımlı bireylerinin yetiştirilmesinde, eğitim ortamlarının iyileştirilmesinin sağlanmasında yeni bir adımı daha arkada bırakıyoruz'' diye konuştu.  Çocukların çağın gerektirdiği donanıma, bilgi ve beceriye, yaratıcı, üretken ve bilgiyi hayatlarında kullanan bireyler olarak yetiştirilmesini amaçladıklarını anlatan Çubukçu, teknolojide hızlı bir değişim olduğunu, bu değişimi yakalayabilen toplumların bilgi toplumu olabileceğini söyledi. Bakanlık olarak Türkiye'nin bilgi toplumuna dönüştürülmesi için yoğun çalışma yürüttüklerini vurgulayan Çubukçu, bu konudaki en büyük gücün genç insan kaynağı olduğunu belirtti. Çubukçu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Amacımız, dinamik ve genç insan kaynağımızı çağın gerektirdiği teknolojik donanıma sahip, soran, sorgulayan, geleceği şekillendiren nesiller olarak yetiştirmektir. Tüm okulları bilgisayar ile donattık, bilişim teknoloji sınıflarını kurduk. 2002'de 85 öğrenciye bir bilgisayar düşerken 2010'da 15 öğrenciye bir bilgisayar düşüyor. 2003'te çok az okulda, sınırlı internet erişimi varken bugün ilköğretimde okulların yüzde 96'sında, orta öğretimde de yüzde 100'ünde internet erişimini sağladık. Okullarımızın tamamını her türlü bilişim teknolojisi araçlarıyla donatmak istiyoruz. Amacımız Türkiye'nin her yerinde öğrencilerin sosyo ekonomik durumu ve şartları ne olursa olsun bilişim teknolojisi olanaklarından yararlanmasıdır.'' -''PROJE, ÖĞRENCİ VE ÖĞRETMENLERİN MOTİVASYONUNU ARTIRACAK''- Fatih Projesi'nin tüm öğrencileri kucaklayacağını, bilgiye çok daha hızlı ulaşmalarını sağlayacağını belirten Bakan Çubukçu, proje sayesinde öğretmenlerin çok daha zengin bir ortamda ders yapabileceğine işaret etti. Projenin öğretmen ve öğrencilerin motivasyonlarının artmasına olumlu katkı sağlayacağını da vurgulayan Çubukçu, proje kapsamında donanım alt yapısının iyileştirileceğini, eğitsel e-içeriğin sağlanacağını, öğretim programlarının bilişim teknolojisini içerecek hale getirileceğini, öğretmenlerin hizmet içi eğitiminin, bilinçli, güvenli ve izlenebilir bilişim teknolojisi kullanımının sağlanacağını söyledi.  Projeyle okulların donanım alt yapısının geliştirileceğini kaydeden Çubukçu, 40 bin okula projeyle ilgili cihazların kurulacağını, her dersliğe geniş bant internet erişim ağı sağlanarak okullara yeni bir internet omurgası yükleneceğini belirtti. Çubukçu, ayrıca okullara akıllı tahta ve çok amaçlı ağ yazıcısı kurulacağını da bildirdi.  ''Teknolojinin eğitimde kullanımı ne kadar gelişirse gelişsin eğitimin ana unsuru öğretmenlerimizdir'' diyen Bakan Çubukçu, öğretmenlerin etkin olmadığı bir eğitim sisteminin başarılı olamayacağını vurguladı. Fatih Projesi'nin bileşenlerinden birinin öğretmenlerin hizmet içi eğitimi olduğunu hatırlatan Çubukçu, okullarda görev yapan 608 bin öğretmenin yüz yüze ve uzaktan eğitimle sisteme, eğitim içi hizmete hazır hale getirileceğini söyledi.  Çubukçu, projeyle öğretmenlerin Türkiye'nin her yanında aynı teknolojik alt yapıyı kullanabileceğini anlatarak, ''Projenin sonunda öğretmen eğitimine yönelik Türkiye'nin her ilinde en az bir hizmet içi eğitim sınıfı kurulmuş olacak, bu yöntemle mekan ve zaman konusunda da ayrıca tasarruf yapmış olacağız'' dedi. İnternetin güvenli kullanımının en az bilgi kadar önemli olduğuna işaret eden Çubukçu, Fatih Projesi'yle öğrencileri her türlü zararlı içerikten korumak ve istismarı önlemek için gerekli altyapıyı oluşturacaklarını belirtti. Çubukçu, projenin 3 yılda bitirilmesinin hedeflendiğini, projeyle internet kullanımının da güvenli bir şekilde tamamlanmasının hedeflendiğini dile getirdi.  Proje kapsamında projektör cihazları, 38 bin 688 çok amaçlı fotokopi makinesi ve akıllı tahtaların 40 bin okula dağıtılacağını söyleyen Çubukçu, projede emeği geçenlere de teşekkür etti.  -TEBEŞİR TOZU YUTMAYACAKLAR Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ise yaptığı konuşmada, iktidarları döneminde Türkiye'nin bilgi toplumuna dönüşmesi için en büyük yatırımı öğrenim gören 15 milyon öğrenci de dahil olmak üzere, gençlere yaptıklarını söyledi. Milli Eğitim Bakanlığı'nın çalışmalarına kendilerinin de Evrensel Hizmet Fonu kaynaklarıyla katkı sağladıklarını belirten Yıldırım, bu doğrultuda tüm okullarda bilgi teknolojileri sınıfı kurulduğunu ve kütüphanelere, kışlalara, havaalanı ve otobüs terminallerine kamu internet erişim merkezi kurduklarını, ayrıca e-Devlet Projesini başlattıklarını anımsattı. Yıldırım, ''Bugün artık okulların hemen hemen tamamında bilgisayar sınıfları bulunuyor, ayrıca bin 500 okulda bilgisayar destekli fen laboratuvarı, 18 bin 500 okulda yazarlık yazılım programı, 12 bin okulda da geniş bant internet erişimi bulunuyor'' dedi. FATİH Projesi hakkında bilgi veren Yıldırım, ''Bu protokolle birlikte yaklaşık 1,5 milyar TL'ye mal olacak Akıllı Sınıf Projelerini başlatmış oluyoruz. Böylece artık öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz tebeşir tozu yutmaktan kurtulmuş olacak. İnteraktif bir eğitim-öğretim sürecini okullarımızda başlatmış olacağız. Proje dört yıl gibi bir sürede tamamlanmış olacak, böylece tüm okullarımız akıllı sınıflara sahip olacak'' diye konuştu.  Türk Milli Eğitimi'ne katkı sağlayan kuruluşlardan da söz eden Yıldırım, özellikle Türk Telekom A.Ş'nin okul, spor salonu ve sosyal tesislerle eğitim camiasına önemli katkılar sağladığını vurguladı.  Yıldırım, Türkiye'nin bilgi toplumu ve iletişime yönelik yatırımlarıyla sekiz yılda çevirmeli internetten geniş bant internete geçtiğini, bilgi iletişimde Avrupa'nın beşincisi olduğunu ifade etti. Ulaştırma Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğinde trafikte can güvenliğine yönelik farkındalık oluşturulması için ''Sorumlu Vatandaş Hareketi''ni başlattıklarını belirten Yıldırım, eğitime yapılan yatırımın ''taşa, toprağa'' yapılan yatırımlar gibi olmadığını, etkisinin nesilden nesile ulaştığını dile getirdi. -''FATİH PROJESİ''-  Proje ile eğitim ve öğretimde niteliği artırmak ve fırsat eşitliğini sağlamak amacıyla okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim okullarındaki 570 bin dersliğe dizüstü bilgisayar, projeksiyon cihazı ve her okula çok amaçlı fotokopi makinası verilerek internet altyapısı oluşturulacak. Okullarda görev yapan yaklaşık 600 bin öğretmen donanım altyapısı konusunda yüz yüze ve uzaktan eğitim yöntemleriyle hizmet içi eğitim faaliyetlerine katılacak. Bu süreçte ayrıca öğretim programları, bilişim teknolojisi destekli öğretime uyumlu hale getirilerek eğitsel e-içerikler oluşturulacak, her ders için yine e-kitap ve öğrenme nesneleri hazırlanacak. FATİH Projesi ile bilişim teknolojisi araçlarıyla birlikte internetin de bilinçli ve güvenli kullanımını sağlamak için mevzuat düzenlemesi de yapılacak.  Milli Eğitim Bakanlığınca yürütülecek ve Ulaştırma Bakanlığınca desteklenecek projenin ilk yılında ortaöğretim, ikinci yılında ilköğretim ikinci kademe, üçüncü yılında ilköğretim birinci kademe ve okul öncesi kurumlarında bilişim teknolojisi donanım altyapısı, e-içerik, öğretim programı, hizmet içi eğitim ve bilinçli güvenli internet kullanımı aşamalarının tamamlanması amaçlanıyor.