Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, inşa sürecinde çok sayıda ağacın kesildiği 3. Havalimanı projesine yöneltilen eleştirilere tepki gösterdi. "Yanlarına havalimanı geliyor, bazıları 'havalimanı istemezük' dedi. Yıllarca havalimanı dendi, bunlar "istemezük" dedi. Kim bunlar? Komünistler, komünistler" diyen Erdoğan, sözlerinin devamında "Bu komünistler, bu sol görüşlüler hiçbir zaman vatansever değildir. Bu tür hizmetleri verdiğiniz zaman çılgına dönüyorlar" ifadesini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "adalet yürüyüşü" sırasında çekilen "atletli fotoğrafı"yla ilgili olarak "Sözde adalet yürüyüşü yapıyor birisi, arada sırada karavanda oturuyor, atletle bir yemek yiyor, bir gazete başlık atmış, 'vatandaş filanca" diyen Erdoğan, sözlerine "Bu benim vatandaşıma hakarettir. Benim vatandaşım, ana muhalefetin başında olacak, çağıracak gazeteciyi gel, benim fotoğrafımı çek, Atatürk'ü atletle görüp de resim çektirdiğine şahit oldun mu?" diye devam etti.
CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun, MİT TIR'ları davası kapsamında tutuklanması sonrası Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu tarafından başlatılan "adalet yürüyüşü" 25 gün sürmüştü. 432 kilometre yol katedilen yürüyüşün ardından Maltepe Meydanı'nda "Büyük Adalet Mitingi" düzenlenmişti. Kılıçdaroğlu'nun yürüyüş sırasında kamuoyuna yansımayan görüntüleri, Hürriyet foto muhabiri Selahattin Sönmez tarafından bir albüm kitapta toplanmıştı.
Erdoğan, "cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi"nin yüzde 51.4 "evet" oyuyla kabul edildiği açıklanan halk oylamasıyla ilgili olarak kimi köşe yazarlarının "Bu kadar 'hayır' oyunu nereye koyacaksınız" dediğini belirterek şunları söyledi:
"Yahu geç o işleri, bir 'evet' fazla olursa bu iş bitiyor mu, bitiyor. Demokrasi bu değil mi, bu. Bunlarda hazımsızlık var, midelerine oturdu bu iş. Alışacaklar bu işe. Alışacaklar. Yeter ki biz el ele olalım. Bir olalım, beraber olalım. İri olalım, kardeş olalım. Hep birlikte Türkiye olalım bunlara gerekli dersi verelim."
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 39. Muhtarlar Toplantısı'nda konuşan Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
Bu buluşmamızı ülkemizdeki tüm muhtarlarımızla kucaklaşıncaya kadar devam ettireceğiz. Muhtarlarımızın hem mahallelerindeki hem de kurumlar nezdindeki itibarlarının zaten olması gereken seviyeye çıktığı haberlerini alıyorum.
Sandıktan başarı ile çıkmak her babayiğidin harcı değildir. Seçimle göreve gelenlerden bazıları ile anlaşamıyor olabiliriz. Milletimize bunu anlatıp izah ederiz. Yeni yapılmakta olan binamızda aynı anda 2 bin kişiye hitap etme, ikramımızı yapma imkanımız olacak. Çok daha seri bir şekilde bu toplantılarımızı devam ettireceğiz.
Türkiye'nin son 16 yılı hiçbirimiz için kolay geçmedi. İlk sınavımızı 2002 yılında, partimin iktidar olduğu, şahsımın yer alamadığı garip durumda verdik.
OHAL. İktidarımızın ilk ayında OHAL'i kaldırdık. Maalesef bölge teröre çok daha farklı bir şekilde tanışma noktasında yol verdi. Şu andaki OHAL'in en önemli özelliği terör örgütlerini defetmek, onları inlerinden bulup çıkarıp gömmektir. Çünkü benim Güneydoğu'daki, Doğu'daki halkım, ülkemdeki halkım huzura kavuşmadıkça biz sorumluluğumuzu yerine getirmiş olmayız. Benim muhtarlarım kaçırılıyor, öldürülüyorsa biz görevimizi getirmiş olamayız. O yüzden OHAL'le birlikte bölgeyi huzura erdirene kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz.
Biz ülkemiz ve milletimiz için çalışırken FETÖ ihanet çetesinin ordu içindeki mensupları bir darbe girişiminde bulundu. Hemen ardından da Suriye'de kurulmak istenen terör devletinin önünü kesecek hamlemizi yaparak Fırat Kalkanı Harekatı'nı gerçekleştirdik. Terör örgütü PYD/YPG'ye sözde devlet kurdurmayız, kurdurmayacağız. Şunu da söyleyeyim; bazıları 'Kürt devleti' filan deyip duruyorlar. Ben bunu Kürt kardeşlerime bir hakaret telakki ediyorum. Zira benim Kürt kardeşlerim, inanıyorum ki Suriye'nin kuzeyinde, Türkiye'nin güneyinde böyle bir oluşuma asla fırsat vermeyecektir. Bu vatanı bölmeyi gayret edenlere biz her tarafı mezar ederiz. Şu anda Suriye'nin kuzeyinde, 2000 kilometrekarelik alan bizim kontrolümüzdedir.
Cerablus'a, Rai'ye, El Bab'a indik. Oradaki 2000 kilometrekarelik alanı kontrol altına aldık. Yapmak istedikleri neydi? Suriye'nin kuzeyinde bir terör koridoru oluşturmak suretiyle Akdeniz'e ulaşmaktı. Kusura bakmasınlar, Cudi'de ne yaptıysak, Tendürek'de ne yaptıysak, Kandil'de ne yapıyorsak, Gabar'da ne yapıyorsak, Bestler-Dereler'de ne yapıyorsak, her yerde bunları nerede görürsek aynısını yapmaya devam edeceğiz.
Bazıları yazıyor, "Şu kadar "Hayır" oyunu nereye koyacaksın?". Geç o işleri. Bir tane "Evet" fazla olursa bu iş bitiyor. Demokrasi bu. Hangisi daha fazla çıkarsa mesele onun lehine bitmiştir. Hazmedemiyorlar. Alışacaklar bu işe. Alışacaklar. Yeter ki biz bir olalım, iri olalım. Hep birlikte Türkiye olalım, bunlara gerekli dersi vermiş oluruz.
Önümüzdeki sorunları çözmek için ya bir yol bulacağız, ya bir yol bulacağız. Şartları önümüze katıp değiştirerek hedeflerimize ilerleyeceğiz. Biz şurada 15 senede 19 bin 500 kilometre bölünmüş yol yaptık. Su konusunda barajlarda hiçbir zaman olmamış sayıda baraj yaptık.
Her dediklerini yapan bir Türkiye hayali ile yanıp tutuşanlar, biz onurlu ve dik bir duruş sergiledikçe adeta kuduruyorlar. İçimizdeki bazıları ile birlikte bu güçlerin en büyük hayalidir ama biz artık eski Türkiye'ye dönmeyeceğiz.
Yanlarına havalimanı geliyor, bazıları "havalimanı istemezük" dedi. Yıllarca havalimanı dendi, bunlar "istemezük" dedi. Kim bunlar? Komünistler, komünistler. Bu komünistler, bu sol görüşlüler hiçbir zaman vatansever değildir. Bu tür hizmetleri verdiğiniz zaman çılgına dönüyorlar.
Sözde adalet yürüyüşü yapıyor birisi, arada sırada karavanda oturuyor, atletle bir yemek yiyor, bir gazete başlık atmış, "vatandaş filanca". Bu benim vatandaşıma hakarettir. Benim vatandaşım, ana muhalefetin başında olacak, çağıracak gazeteciyi "Gel, benim fotoğrafımı çek". Atatürk'ü atletle görüp de resim çektirdiğine şahit oldun mu?
Cumartesi Malazgirt'teyiz. Otağımızı kuracak, oradan inşallah 780 bin kilometrekarelik vatan topraklarımızı seyredeceğiz.
Hiç kimsenin kendi çıkarı ve saplantıları uğruna bu yürüyüşe darbe vurmaya hakkı yoktur. Diğer partilerin de aynı anlayışla kendilerini yenilemelerini öneriyoruz.