Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart yerel seçimlerini yeni bir imtihan olarak gördüklerini belirterek, "Bazı yola beraber çıktığımız arkadaşlarımız yola çıkarken onlara makam mevki verirken her şey iyi güzeldi ama öyle anlar geldi ki, 'Gel biraz da sen dinlen buraya bir başkasını koyalım' dediğimizde bakıyorsunuz ki bizim trenden inip başka bir trene biniyorlar. Bu kader birliği değildir bu dava birliği değildir. Bugün bize ihanet edenler yarın da gittiklere yere ihanet edeceklerdir" dedi.
Konuşmasına, Tokatlıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün bir kez daha muhteşem katılımınızla coşkunuza, sevginize ve heyecanınıza ortak oluyorum. Bugün bir kez daha sizlerle kucaklaşmanın bahtiyarlığını yaşıyorum. Tokat'a ne zaman geldiysem beni çok iyi karşıladınız, çok güzel ağırladınız. Her seferinde bu kardeşinizi bağrınıza bastınız'' ifadesini kullandı.Erdoğan, "24 Haziran'da bu davaya, bu harekete ve elbette Cumhur İttifakı'na çok güçlü bir şekilde destek olduğunuz için sizlere teşekkür ediyorum. Daha önceki tüm seçimlerde olduğu gibi 24 Haziran'da da şahsıma, bu kardeşinize sahip çıktığınız için her birinize şükranlarımı sunuyorum" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:"31 Mart'ta Tokat'ın desteğine ihtiyaç duyuyoruz. Oyunu bozmak için Tokatlı kardeşlerimizden oy istiyoruz, destek istiyoruz. Suriye'deki oyunu, Irak'taki oyunu, ekonomideki oyunu, terör örgütleri üzerinden kurulan oyunu bozmak için sandıkta sizlerin oyunu istiyoruz. Ülkemiz için, geleceğimiz için daha aydınlık, daha müreffeh yarınlar için 31 Mart'ta bir kez daha Tokat'ın desteğini bekliyorum. 31 Mart'ta Tokat'tan iradesine, partisine, kadrosuna sahip çıkmasını bekliyoruz."Erdoğan, mitinge katılanlara yönelttiği, "Tokat, 31 Mart'ta ülkene sahip çıkıyor musun? Tokat, 31 Mart'ta geleceğine sahip çıkıyor musun? Tokat, 31 Mart'ta tevazu, samimiyet ve gayretle 'Memleket işi gönül işi' diyor musun? Tokat, 31 Mart'ta gönül belediyeciliğine 'Evet' diyor musun? Tokat, 31 Mart'ta partine sahip çıkıyor musun?" sorularına, "Evet" yanıtını aldı.Konuşması sırasında vatandaşlar tarafından ilçelere davet edilen Erdoğan, "Tabii eğer ilçelere gitmeye kalkarsam bizim bu programları kim yetiştirecek? Şimdi bugün 17'nci ildeyim, ilçeleri saymıyorum ve devam edeceğiz" karşılığını verdi.Erdoğan, "31 Mart inşallah büyük ve güçlü Türkiye'nin habercisi olsun. 31 Mart inşallah tüm ülkede gönül belediyeciliğinin müjdeleyicisi olsun. 31 Mart inşallah milletimizle birlikte dünyanın tüm mazlum halkları için verilmiş gür bir mesaj olsun" diye konuştu.Tokat'ın, dünün Türkiye'si ve bugünün Türkiye'si arasındaki farkı en iyi bilen illerden biri olduğunu söyleyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:"Tokat, yıllarca ihmal edilmenin, yatırım ve hizmetlerden hak ettiği payı alamamanın acısını yaşamış bir şehirdir. Ankara, maalesef senelerce Tokat'ın dertlerine, problemlerine ve sıkıntılarına adeta sağır kesildi. Tokatlı kardeşlerimin talep ve istekleri Ankara bürokrasisinin dehlizleri, girdapları arasında kaybolup gitti. Ta ki AK Parti iktidara gelene kadar. Biz, sizlerin desteğiyle iktidara geldiğimizde işe özellikle bu anlayışa son vererek başladık. İller arasında öz üvey ayrımı yapan zihniyeti de vatandaşlar arasında makbul makbul olmayan ayrımı yapanları da tamamen bunları rafa kaldırdık."
'Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
''Son 17 yılda Tokat'a 13 katrilyon lira tutarında yatırım yaptık. Bunu biz yaptık. 1921 adet yeni derslik inşa ettik. Üniversitemizin öğrenci sayısı son 17 yılda 25 bin artış gösterdi.
Tokat'a 15 bin seyirci kapasiteli bir stadyum yapacağız, Millet Bahçeleri kazandırıyoruz. Bay Kemal 'Çiftçi aç' diyor ya, çiftçilerimize tam 940 milyon liralık tarımsal destek verdik.''
Türkiye terörün ülkemizin şehirlerini esir aldığı umutsuz günlere şahit oldu. Bu millet gecelik faizlerin yüzde 7 bin 500'leri gördüğü dövizin bir gece ikiye katlandığı kötü günlere şahitlik etti. Şimdi 18 yaşında oy kullanacak olanlar bu olanları bilmiyor, yağ kuyruklarını, benzin kuyruklarını bilmiyor. Bir avuç elite giden kaynakları çiftçimize emeklimize memurumuza aktardık.
Bazı yola beraber çıktığımız arkadaşlarımız maalesef yola çıkarken onlara makam mevki verirken her şey iyi güzeldi ama öyle anlar geldi ki 'Gel biraz da sen dinlen buraya bir başkasını koyalım' dediğimizde bir de bakıyorsunuz ki bizim trenden inip başka bir trene biniyorlar. Bu kader birliği değildir, bu dava birliği değildir. Bugün bize ihanet edenler yarın da gittikleri yere ihanet edeceklerdir. 31 Mart'a giderken gerekli dersi gerekenlere de vereceğinize inanıyorum.''