ERDOĞAN: BUNLAR AKŞAM BAŞKA SABAH BAŞKA İSTANBUL (A.A)

-ERDOĞAN: BUNLAR AKŞAM BAŞKA SABAH BAŞKA İSTANBUL (A.A) - 24.04.2011 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bir kaset skandalıyla Genel Başkanlığı kaptın; bununla yürüyorsun. Eğer bir kaset skandalı çıkmasaydı yanında kuzu kuzu duracaktın ama kaset skandalı çıkınca evine ziyarete gidiyorsun, diyorsun ki 'Ben genel başkan adayı değilim'. 24 saat sonra Genel Başkan adayı olmuş. Bunlar akşam başka, sabah başka. Her şeyde böyle bunlar'' dedi. Erdoğan, Beykoz'da partisince düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, seçim kampanyasını cuma günü Bayburt'tan başlattıklarını sonra Gümüşhane'ye gittiklerini ve bundan öncekilerden çok ihtişamlı olduğunu belirterek, Beykoz'un da şu anda ilçe bazında yaptıkları ilk miting olduğunu, bugün bölge milletvekilleriyle 4 ilçede miting yapacaklarını belirtti. Eğitimde bugüne kadar hiçbir iktidarın atmadığı adımı attıklarını ve bu adamların içinde en önemlisinin okul öncesi eğitim olduğunu belirten Erdoğan, okul öncesi eğitimi yüzde 10-11'den yüzde 40'a çıkardıklarını ve bunu daha da ileriye götüreceklerini bildirdi. Erdoğan, ortaöğretimde tüm öğrencilere kitapları ücretsiz ulaştıracaklarını söylediklerini ve bunu da yaptıklarını, CHP'nin ise ''fakire verdiğinizi anladık da zengine niye veriyorsunuz?'' dediğini hatırlatarak, öğrencinin fakiri zengini olmaz düşüncesiyle hepsine verdiklerini anlattı. Bununla da kalmadıklarını ve sosyal güvencesi olmayan aileleri desteklediklerini anımsatan Erdoğan, erkek 'öğrencilere ilköğretimde 20, kızlara 25 lira verelim' dediklerini ve verdiklerini, bu yılın başında da bir adım daha atarak erkek öğrencilere 30, kızlara 35 lira verdiklerini söyledi. Ortaöğretimde ise bu rakamı erkek öğrenciler için 35 liradan 45 liraya çıkardıklarını, kız öğrencilerinkini de 45'ten 50 liraya çıkardıklarını ve kız öğrencilere pozitif ayrımcılık yaptıklarını anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Kılıçdaroğlu'nun söylediği şeyler, 'ben şu kadar para vereceğim, bu kadar para vereceğim', inanıyor musunuz? Rakamları bunlar biraz yuttular. Bu ülkede maaş ödenmeyen günler vardı. Bu CHP zihniyetini biraz daha farklı anlatacağım size. Şimdi diyor ki 'Biz eski CHP değiliz'. Yani bu geçmişini de inkar eden birisi. Ne demek o? Bir taraftan işine geldiği zaman 'CHP'nin tarihi şöyle', işine geldiği zaman 'ben yeni CHP'yim'. 'Benimle başlayan süreci söyleyin' diyor. Yanı başında eski genel başkanın duruyor. Programını beyannameni açıklarken yanı başına oturtmuşsun.  Bir kaset skandalıyla Genel Başkanlığı kaptın bununla yürüyorsun. Eğer bir kaset skandalı çıkmasaydı yanında kuzu kuzu duracaktın ama kaset skandalı çıkınca evine ziyarete gidiyorsun, diyorsun ki 'ben Genel Başkan adayı değilim'. 24 saat sonra Genel Başkan adayı olmuş. Bunlar akşam başka, sabah başka. Her şeyde böyle bunlar. Siyaset dürüstlük ister dürüstlük. Dürüst olamayanlar bu milletten bugüne kadar hep şamar yediler, yine yiyecekler.'' -FATİH PROJESİ- Erdoğan, uyguladıkları Fatih Projesine de işaret ederek, CHP Grup Başkanvekili'nin 'ne demek Fatih Projesi' dediğini bunların geçmişini ecdadını inkar edecek kadar aslına, geçmişine yabancı tipler olduklarını söyledi. Bu konuda kendisinin bir şey söylemeyeceğini, 12 Haziran'da söyleyeceğini ifade eden Erdoğan, Fatih Projesinde artık Türkiye'deki bütün okullarda akıllı tahtaya geçtiklerini, artık kitabın yanında elektronik kitaba geçeceklerini belirtti. Erdoğan, her çocuğun eline Ipet gibi elektronik kitap verileceğini ve oradan derslerini takip edeceğini belirterek, ''4 yılda bu uygulamayı bitireceğiz. Şu anda ön hazırlıklarımız tamam, ihaleyi yapmak suretiyle adım atacağız. Bu nedir, modern dünyanın yakalamış olduğu neyse, Türkiye'de bu adımı atıyor. Kimseyi mahrum etmeyeceğiz, bütün dersliklerde bu akıllı tahta olacak. Bu kime yakışır, AK Parti iktidarına yakışır. Yani Kılıçdaroğlu vesaire CHP zihniyeti, bunlar böyle şeylerden anlamazlar. Bunların böyle şeyleri düşünecek kapasiteleri yok'' dedi. Üniversite öğrencilerinin de kendilerinden önce 45 lira burs alırken şimdi bunun 240 liraya çıktığını ve 150 lira beslenme yardımıyla birlikte 390 lira olduğunu anlatan Erdoğan, ''CHP'nin tarihinde böyle bir şey var mı? Öğrencilerimize sahip çıkmak diye bir şey var mı? Belediyeler öğrencilere burs veriyordu. CHP Anayasa Mahkemesine taşıdı burs kesildi. Şimdi kalkmışsın aile sigortasından bahsediyorsun ya senin yaptıkların zaten seni anlatıyor, başka şeye gerek yok. Bunlar dürüst değil. İstanbul Büyükşehir Belediyesi 50 bin öğrenciye burs veriyordu. Yasak geldiğinde 100 lira burs veriliyordu, yasak geldi kaldırıldı. Kim kaldırttı, CHP. Şimdi yine kalkıp sağdan soldan bahaneler uydurarak biz şunu yapacağız, bunu yapacağız. Yaptıkların ortada'' diye konuştu. Erdoğan, eğitimde 162 bin derslik yaptıklarını, yapmaya devam edeceklerini, her ilde üniversite olduğunu, bunları göçü engellemek için yaptıklarını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Çıkmış utanmadan, sıkılmadan Bayburt'un milletvekilliği niye düştü biliyor musun? Niye düşmüş? Çünkü Bayburt göç verdi nüfusu azaldı onun için milletvekilliği de düştü. Biz itiraz ettik, sen niçin Anayasa Mahkemesine götürdün. Anayasa Mahkemesine götürmeseydin her ile asgari 2 milletvekili kaydıyla bu işi bitirirdik. Bayburtlunun hakkını sen yedin. Bunu tabanda nüfus endeksli yapmayabilirdik, eğer sen olaya nüfus endeksli bakıyorsan, bugün İstanbul'un bir milletvekili için nüfus sayısı korkunç. Bugün Türkiye'de 30-40 bin ile milletvekili çıkaran illerimiz var ama İstanbul gibi 100 bin nüfus ile milletvekili çıkaran ilimiz var. Bunu nereye koyacaksın? Onun için bu dürüst bir yaklaşım değil.'' -''ARTIK TUNCELİ'NİN DE GERÇEKLERİ GÖRMESİ LAZIM''- Başbakan Erdoğan, adayların açıklanmasının ardından yazısından rahatsızlık duyduğu bir köşe yazarını aradığını ve kendisine, ''Bir Ankaralılaşmak'tan bahsediyorsunuz. Kusura bakmayın siz herhalde başkalarını kast ediyorsunuz. Ankaralılaşan değil biz bugüne kadar Türkiyelileşmiştik. Gene Türkiyelileşen bir partiyiz. Hiçbir değişiklik yok. Bizim 81 ilden 80'inde milletvekilimiz var. Tunceli'den yok. Onun da nedenlerini biliyorsunuz. İnşallah bu seçimde Tunceli'den çıkaracağız. Herhalde Tunceli'nin de artık gerçekleri görmesi lazım. Hayatında, tarihinde görmediği hizmetleri bunlar bizden gördü'' dediğini kaydetti. -''NİÇİN 3.5 YILDA BIRAKIP KAÇTIN?''- Emniyette de aynı şekilde çalışmalarının devam ettiğini, ulaşımda 79 senede Türkiye'de 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapılmışken, 8 yılda 13 bin 600 kilometre duble yol yaptıklarını anlatan Erdoğan, ''Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Bahçeli hesap biliyorsanız gerçek ortada. Halep oradaysa, arşın Beykoz'da. Şu MHP bizden önce iktidarda mıydı? Bunlar IMF'ye gitti şimdi IMF'yi inkar ediyorlar, meydan okuyorlar. Bunların meydan okuması sahtedir. Ya meydan okuyorsanız niye gidip IMF'den 30 milyar dolar borç aldınız? Bize 23.5 milyar dolar borçla devrettiler IMF'yi. Ödedik, ödedik, ödedik şu anda bizim borcumuz 5 milyar dolar. Onlar borçlandı, biz ödedik, biz ödüyoruz. Onlar kirletti biz temizliyoruz. Bu MHP bu. Bunlar ekonomi mekonimi bu işten anlamazlar. Şimdi çıkmış diyor ki '2023 bizimdir'. Sayın Bahçeli be samimi ol, dürüst ol Allah aşkına. Sen 2023 ufkunu nereden yakaladın, senin böyle bir ufkun var mı? Böyle bir ufkun varsa benim milletim sana 5 yıl iktidar verdi. Niçin 3.5 yılda bırakıp kaçtın? 3.5 yılda bırakıp kaçmasaydın 5 yıl iktidarda kalsaydın. Yani 5 yıl iktidarda tutunamayan bir sen nasıl olacak da 2023'ü düşüneceksin'. Böyle şey olur mu?'' Erdoğan, MHP'ye, CHP'ye, BDP'ye gönül veren kardeşlerine seslendiğini ifade ederek, ''Başımızı iki elimizin arasına alalım lütfen. Aldatmayalım kendimizi. Bizim milli bankamız Merkez Bankası. Merkez Bankasının MHP, DSP, ANAP iktidarında döviz rezervi 27.5 milyar dolardı. Şu anda altın dahil döviz rezervi 92 milyar dolar. Yolsuzlukların olduğu bir Türkiye'de 27.5 milyar dolardan 92 milyar dolara nasıl çıkarıyorsun? 23.3 milyar IMF borucunu 5 milyar dolara nasıl indiriyorsun? 21 bankayı bunlar fona devrettiler. Kim Sayın Bahçeli, kim DSP, kim ANAP. Bunların döneminde oldu. Uluslararası finans krizinin olduğu bir dönemde bir tane banka iflas etti mi? Ziraat Bankası, Halk Bankası o dönemde görev zararı yazıyordu. Şimdi bir tane görev zararı var mı? Şu anda Ziraat Bankası Türkiye'nin en çok karlı bankası, Halk Bankası öyle, en çok kredi dağıtan bankalarımız bu bankalar. Tüm bankaların rasyoları gayet iyi. Buralara güçlü ekonomiyle, istikrarla, güvenle geldik. Onun için ne diyorum ben, 'Türkiye hazır, hedef 2023'. İstikrar sürsün Türkiye büyüsün. İstikrar sürsün, Beykoz büyüsün'' dedi.