'Erdoğan cezaevinde ziyaret ettim, üç oda bir salonda tutuluyordu'

'Erdoğan cezaevinde ziyaret ettim, üç oda bir salonda tutuluyordu'

Liberal Demokrat Parti’nin kurucusu Besim Tibuk, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde görevini bırakarak girdiği Pınarhisar Cezaevi’nde olduğu dönemde kendisini ziyarete gittiğini söyledi. Tibuk, Erdoğan için “Zindanlara attılar beni’ diyor ama kendisini ziyarete gittiğimde üç oda bir salon bir yerde tutulduğunu ve rahatlıkla misafirlerini ağırladığını görmüştüm. Hiç ağlamasın valla, öyle zindanda yıllarca kalmak isteyen çok olur” dedi.

Taraf’tan Tunca Öğreten’e konuşan Besim Tibuk, demokratik hukuk devletlerinde 13 yıl iktidarda kalmanın mümkün olamayacağını söyleyerek, “Bu süre çok uzun. Demokrasiler bu kadar uzun süreleri kaldırmaz. AKP’nin gitmesi için tek yol HDP’nin barajı geçmesi olarak görülüyor’ dedi ve şöyle devam etti: ‘Erdoğan’ın bünyesi de böylesine uzun bir maratonu kaldırmıyor. Bence siyaseti bir an önce bıraksın, arkadaşlarıyla tavla partileri yapsın” diye konuştu.

Tunca Öğreten’in Taraf gazetesinde yer alan haberi şöyle:

AKP’nin 2002’deki zaferiyle  siyaseti bırakan Liberal Demokrat Parti kurucusu Besim Tibuk: “Erdoğan bir an önce siyaseti bıraksın”

Liberal Demokrat Parti’nin kurucusu Besim Tibuk Taraf’a konuştu. 1995 ve 2002 seçimlerinden başarısız sonuç alınca siyaseti bırakan Tibuk, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim için meydan meydan dolaşması ve AKP’nin baskıcı politikalarının artmasını eleştirdi. Türkiye’nin geldiği noktanın çok vahim olduğuna vurgu yapan Tibuk, ‘Erdoğan, iktidar olduğundan beri yaptıklarından dolayı yargılanma endişesi taşıyor. Bu yüzden seçimleri AKP’nin kazanması ve Başkanlık sistemi için meydanlara çıkıyor’ dedi. Erdoğan ve ekibinin, AKP’nin kuruluşundan itibaren takiye yaptığına dikkat çeken Tibuk, ‘Cumhurbaşkanı çok zeki bir siyaset adamı. Kendi iktidarını sağlamlaştırmak için ilk yıllardan beri eski solcu, yeni liberallerin desteğini arkasına aldı ve onları kullandı. Şimdi o liberallerin hepsi kafasını taşa vuruyor’ ifadelerini kullandı.

 

‘Erdoğan tavla oynasın’

 

Demokratik hukuk devletlerinde 13 yıl iktidarda kalmanın mümkün olamayacağını da sözlerine ekleyen Besim Tibuk, ‘Bu süre çok uzun. Demokrasiler bu kadar uzun süreleri kaldırmaz. AKP’nin gitmesi için tek yol HDP’nin barajı geçmesi olarak görülüyor’ dedi ve şöyle devam etti: ‘Erdoğan’ın bünyesi de böylesine uzun bir maratonu kaldırmıyor. Bence siyaseti bir an önce bıraksın, arkadaşlarıyla tavla partileri yapsın.’

 

‘Sosyalizm insan doğasına aykırı’

 

Kıbrıs’ta yaşadığını söyleyen Besim Tibuk’a, Yunanistan’da Çipras’la başlayıp, Kıbrıs’ta Mustafa Akıncı ile devam eden sosyalizm rüzgarının, HDP ile Türkiye’de devam edip, etmeyeceğini de sorduk… l Sol rüzgarın estiği falan yok. HDP’nin sosyalist falan olduğunu da düşünmüyorum. İçinde her görüşten insanı barındırıyor. l Sosyalizm insanın doğasına aykırı bir defa… İnsan hırsları olan egoist bir varlıktır çünkü… l Bilimin ve medeniyetin gelişmesi için işadamlarının sermayesine gereksinim duyarız. Bu sermayeyi sağlamak için de serseri ruhlu girişimci insanlara ihtiyacımız var, sosyalistlere değil.

 

‘Erdoğan yargılanmadan gitsin’

 

Erdoğan’ın yargılanmasını ve hayatının geri kalanını cezaevinde geçirmesine gönlünün razı olmadığını söyleyen Besim Tibuk şöyle konuştu… Erdoğan’ın yargılanmasını istemiyorum. Kenan Evren gibi gidip, Güney’de resim yapsın da demiyorum elbet. Ben siyaseti bıraktıktan sonra bir süre işlerimle ilgilendim. Şimdi işler bensiz de yürüyor. Kıbrıs’a yerleştim, kendimi bahçe işlerine verdim. Erdoğan’a da bahçesiyle ilgilenmesini öneriyorum. Erdoğan’ın ülkede çıkacak bir kaos yüzünden değil, kendi isteğiyle siyaseti bırakmasından ve tansiyonu düşürmesinden yanayım.

 

‘Zindandayım diye ağladı, 3 oda 1 salon çıktı’

 

28 Şubat sürecinde dindarların yaşadığı problemlere en fazla dikkati LDP olarak biz çektik. Ki ben öyle fazla dindar da bir insan değildim.  Erdoğan ve yanındakilerin o süreçte bizim kadar etkin olduğunu hatırlamıyorum. 28 Şubat’ta ortalarda olmayanlar, duygu sömürüsü yaparak o günlerin ekmeğini yiyorlar.  O yıllarda bir şiir yüzünden cezaevine giren ve ifade özgürlüğünden bahseden Erdoğan’ın, şimdi basını ne hale getirdiği ortada. O günleri işaret ederek; ‘Zindanlara attılar beni’ diyor ama kendisini ziyarete gittiğimde üç oda bir salon bir yerde tutulduğunu ve rahatlıkla misafirlerini ağırladığını görmüştüm. Hiç ağlamasın valla, öyle zindanda yıllarca kalmak isteyen çok olur.

Doğan Akın: Erdoğan'ın 'möbleli zindanı'ndan Erdoğan Türkiyesi'nin cezaevlerine