Erdoğan: YSK'ya sesleniyorum, CHP'yi Sarıyer'de seçime nasıl sokarsın?

Erdoğan: YSK'ya sesleniyorum, CHP'yi Sarıyer'de seçime nasıl sokarsın?

Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) listeyi 9 dakika geç getiren CHP'yi Sarıyer'de seçime sokma kararını eleştiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "YSK Sarıyer seçimleriyle ilgili bir karar verdi. CHP’nin orada seçime girmesi için karar. YSK’ya sesleniyorum. Uşak’ta farklı partiye 3-5 dakika geç kaldıkları için seçime sokmadın şimdi nasıl yapıyorsun. Sizler yargının içinden gelenlersiniz, adil davranacaksınız adil" dedi.

Seçim turuna dün Sivas'ta başlayan Başbakan Tayyip Erdoğan bugün  AfyonKarahisar’da konuşuyor. Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

Her karışında şehitler olan Afyonkarahisar’da milletimizin bütün şehitlerine rahmetler gönderiyorum, mekanları cennet olsun. Dün seçimler için startı Sivas’ta verdik, kardeşlerimizle buluştuk. 1950 seçimlerinde 9 vekilin dokuzu da demokrat partiden seçildi.

Afyonkarahisar’ın Ak Parti tarihinde de büyük bir yeri var. Biz İstiklal Mücadelemize Afyonkarahisar’dan çıktık, kuruluş hazırlıklarımızı burada yaptık . Afyonkarahisar ve ilçelerinde 1 milyar dolarlık yatırımı hizmete açıyoruz. Bütün bakanlıklarımızın yatırımlarını tam 123 ayrı eseri bugün resmen hizmetinize sunuyoruz.

 

Türkiye'yi kim yönetiyor

 

Çok önemli bir hususu hatırlatmak istiyorum. 1950’den beri tartışılan bir konu var. Nedir bu tartışma? 1950’den bir ülkemizde Türkiye’yi kim yönetecek tartışması yaşanıyor. CHP diyor ki sadece biz yönetiriz Türkiye’yi. Medya diyor ki Türkiye’yi biz yönetiriz, manşetlerimizde biz yön veririz. Bazı iş adamları diyor ki para bizde, mani bizde Türkiye’yi biz yönetiriz. Merhum Menderes çıktı 1950’de hayır dedi. Yeter! Söz milletindir dedi. Biz de yola çıkarken Türkiye’yi millet yönetecek dedik.

 

Kimseyle paylaşmayız

 

Bu ülkenin sahibi millettir. Karar sahibi, mühür sahibi sadece millettir. Bu ülkeyi siz yöneteceksiniz. Bu ülkenin rotasını siz çizeceksiniz. Paralel örgütlet değil, çeteler değil, medya değil siz yöneteceksiniz. Milleti yok sayanlar şu anda ittifak yaptılar. Gezi olaylarıyla başlayan tartışma işte bunun tartışmasıdır. Türkiye’yi kim yönetecek. Biz bu emaneti kusura bakmasınlar kimseye vermeyiz, bu iradeyi kimseyle paylaşmayız. Asla göz yummayız.

 

Menderes'e ne tuzak kurdularsa bize de aynısını kurdular

 

Merhum Menderes’in sözlerinden başta CHP olmak üzere, bu medya, bu seçkinler, bu elitler çok rahatsız oldular. Menderes’e ne tuzak kurdularsa bize de aynı tuzakları kurdular. 54 yıl önceki manşetlerin aynısını bugün de göreceksiniz. CHP’nin, işverenlerin tamamı aynı yaklaşımda. 6-7 Eylül sokak eylemlerine dava açtılar, İstanbul’da yaptığı yatırımlardan dolayı dava açtılar . Çok çirkin iftiralarla Menderes’e maalesef milletin gözünden düşürmek için her şeyi yaptılar. Tutmayınca ipe götürdüler. Onlar şimdi var, peki onları idam edenler bugün var mı? Kimse onları hatırlamıyor. Zalimler hiçbir zaman kalıcı olmaz, zalimler her zaman zulümleriyle anılır.

 

Hangi yüzle Marmaray'a biniyorlar

 

Manşetlerle, sokak eylemleriyle, açtıkları davalarla, iftiralarla bir kez daha aynı senaryoyu hayata geçirmeye çalışıyorlar. 3. havalimanını, Marmaray’ı engellemeye çalıştılar Ne oldu?  Çalışa, çalışa çalışa engelleyemediler. Söke söke aldık ve Marmaray’ı aldık. Şimdi merak ediyorum engellemeye kalkışanlar hangi yüzle Marmaray’a biniyorlar.  Şimdi geçit yapıyoruz, ona da engel olmak istiyorlar. Allah’tan denizin altından da göremiyorlar. Havalimanını yaptık mı yaptık, bunlara kalsa olur muydu? Bunların böyle bir sevdası yok ki.

Bu kez sert kayaya çarptılar. Bu kez millete tosladılar. Bu millet iradesine sahip çıktı. Bu aziz millet kimin ne yapmaya çalıştığını görüyor, olaylara hakemlik yapıyor.

 

Çok ilginç bir belge açıklayacağım

 

Size çok ilginç bir belge açıklayacağım. Bundan 10 ay önce… 2013’ün Mayıs ayında… Gençler özellikler sizin bunu takip etmenizi istiyorum. İstanbul’da 46 milyar dolarlık havalimanı. İhalesini yaptık. Cebimizden bir kuruş çıkmıyor. 20 yıl burayı çalıştıracaklar, sonra devlete teslim edecekler. Bunu durdurmak istediler.

Bu 3. Havalimanın yıllık yolcu kapasitesi 100 milyon. Ankara’da Japonya Başbakanıyla bir görüşme yaptım, misafirimdi. Nükleer elektrik santralini yapacağız. 22 milyar dolarlık maliyeti var

 

MHP'nin Genel Başkanı’nın ismini anmıyorum

 

MHP'nin başındaki zat ne diyor... Gerçekten acınacak hali var. Bu Başbakan “Hiç yere inmiyor sürekli havada uçuyor, biz onu kulakların asacağız” diyor. MHP’nin genel başkanı... İsmini anmıyorum. MHP’nin başındaki zat sen zaten uçma özürlüsün, ülkeler arası gezemezsin sen. 3,5 yıl bu ülkede başbakan yardımcılığı yaptın nereye gittin onu söyle. Biz öyle bir ataların torunlarıyız ki. At üstünde kıtalar arasında dolaşıyorlardı. Sen laf milliyetçicisin.

 

IMF borcunu sıfırladık

 

Kıskandılar, borsa maalesef şimdiki seviyelere düştü ama yine çıkacak. Merkez Bankası’nın durumu neydi? MHP’den böyle aldık. Döviz rezervi 27 milyon dolardı. MHP bırakıp kaçtı 3,5 yıl kaldı, yürütemedi bu ülkeyi gitti. IMF borcunu sıfırladık. Güçlü Türkiye kendini hissettirdi. Enflasyonda, sanayide üst üste rekorlara sahip olduk. Bir tek ay içinde oldu bunlar. Mayıs 2013’te oldu. Türkiye’nin umudu arttı. Çözüm sürecinde çok önemli yol kat ettik. Silahlar sustu. Nevruz bütün Türkiye’de coşkuyla kutlandı.

Gözyaşlarını dindirdik, terör engeli çok farklı bir konuma düştür. Türkiye’yi zincirlerinden kurtarma noktasına geldik.

Mayıs ayını coşkuyla yaşarken. Bir el devreye girdi. Bir ağaç meselesiyle sokakları ateşe verdiler, yakıp yıktılar. 3 milyar fidan dikeniz biz. Havalimanından gelirken refüje baktım, başkana sordum bunlar nereden diye? 'Bunları söktük getirdik' dedi. Bu CHP’nin kafası bunlara ermez. Modern dünya bunları bu şekilde yapıyoruz. Fidan dikmek yerine, yetişmiş ağaçları belirli yerlere taşıyor.

 

Bunların cibilliyeti bozuk

 

Bazı uluslararası medya var. Dün Yozgat’ın çekimini bu kalabalık Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nı protesto etmek için toplandı diye yayın yaptılar. Bunların cibiliyeti bozuk ya cibileyeti bunlarda dürüstlük bir şey yok. Medyayı bugüne kadar böyle kullandılar. Bunların bizde de uzantıları var. Eğer yüreğiniz varsa, namert değilsiniz şu gerçekleri aynen yansıtın.

 

CHP'yi Sarıyer'de seçime nasıl sokuyorsun

 

YSK Sarıyer seçimleriyle ilgili bir karar verdi. CHP’nin orada seçime girmesi için karar. YSK’ya sesleniyorum. Uşak’ta farklı partiye 3-5 dakika geç kaldıkları için seçime sokmadın şimdi nasıl yapıyorsun. Sizler yargının içinden gelenlersiniz, adil davranacaksınız adil.

 

Gezi başladığında 1 milyon kişiyle miting yaptık

 

Hakarete değil eser üreteceğiz. Diğerleri laf siyaseti yapıyorlar ama bu meydan 30 Mart bir başka olacak diyor ben inanıyorum. Bakınız Gezi olayları patlak verdiğinde 1 milyon kişiyle miting yaptık, hevesleri kursaklarında kaldı. Ama durmadılar bu kez 17 Aralık’ta farklı bir tuzakla düğmeye bastılar. Seçilmiş bir hükümeti kanunsuzlukla, iftirayla görevden uzaklaştırma yoluna gittiler. Ama başaramadılar, başaramayacaklar. Durmak yok,  durmayacağız.

 

Kapılarınızı bazı ablalar çalabilir

 

Gençler, hanım kardeşlerim. Kapılarınızı bazı ablalar çalabilir. O çalan ablalara şunları söyleri yeter: Partinizi kurun çıkın ortaya. Biz hükümetimiziden, devletimizden memnunuz. Biz baş örtüsüyle okullarımıza gidemiyorduk ama artık gidebiliyoruz. Bunlar ayrım yaptılar ama şimdi o yıkıldı. Partinizi kurun çıkın ortaya!

 

Said-i Nursi'nin kitaplarını CHP yasakladı

 

Tarihi bir belge açıklayacağım. 1940’larda buraya Afyonkarahisar Cezaevi'ne bir mahkum getirdiler. Soğuktan dondurarak, zehirleyerek öldürmek istediler. Bütün işi okumak yazmak olan kişi kimdi? Saidi Nursi’ye burada büyük eziyetler yaptılar. Kaçmış vatanına toprağına dönmüştü, buradan da kaçabilirdi ama kaçmadı. Ya zalimler için yaşasın cehennem dedi. Mekanı cennet olsun.

İşte bu CHP 1940’larda Saidi Nursi’nin kitaplarını yasaklayan partidir. İşte belgesi… CHP Genel Genel Müdürü senin belgelerine benzemez... İmza İsmet İnönü… Saidi Nursi’inin izinden gittiğini iddia edenler şu anda paralel örgütle kolkola geziyorlar. Saidi Nursi’nin kemikleri sızlıyordur. Medya patronlarıyla  al gülüm ver gülüm yapıyorlar. Ses kayıtlarıyla, görüntü kayıtlarıyla şantaj yapıyorlar.

 

Kızlar uyandırılıp beddua ettiriliyor

 

Dün Sivas’ta 8 tane öğrenci kızımız geldi yanıma. Meğer paralel yapının evlerinde kalıyorlarmış. Dediler ki “Başbakanımız çok büyük baskı altındayız, geceleri ablalar bizi kaldırıp size beddular yaptırıyorlar. Sizinle ilgili bize yalan yanlış bilgiler aktarıyorlar, inanmıyoruz ama korkuyoruz. Bizi karalayacaklarından korkuyoruz diyorlar, ailelerimize yanlış şeyler söyleyeceklerinden korkuyoruz.” Bunların vicdani, İslami bir yanı olabilir mi? Bu nasıl bir düşüncedir. Paralel örgüt çok büyük baskı yapıyor. Gazeteciler, siyasetçiler, işadamları var. Diyorlar ki dediğimizi yapmazsınız kasetleri, kayıtlar internete veririz. CHP, MHP bu şantaja teslim oluyor. Başbakanla ilgili bir şeyler düşünüyorsanız avucunuzu yalarsınız. Abdestimden şüphem yok ki namazımdan şüphem olsun. Bunların şüphesi var, iftira at tutmasa da iz bırakır. Ne yaparlarsa yapsınlar bu tehditlere boyun eğmeyeceğiz.