Erdoğan'dan başörtüsüyle ilgili anayasa değişikliği teklifi açıklaması: Parlamentoda çözülmezse, millete gideriz

Erdoğan'dan başörtüsüyle ilgili anayasa değişikliği teklifi açıklaması: Parlamentoda çözülmezse, millete gideriz
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, başörtüsüyle ilgili anayasa değişikliği teklifine ilişkin olarak, "Bunlar parlamentoda işi çözmezse çözüm yeri millet, gideriz millete. Ülkede artık böyle bir sorun olmaması lazım" dedi. 

Erdoğan, "TAYFUN füzesi Yunan'ı ürkütüyor, ‘Atina’yı vurur’ diyor. Vuracak tabii, sen rahat durmazsan, sen Amerika’dan Adalar'a bir şeyler almaya çalışırsan Türkiye gibi bir ülke herhalde armut toplamayacak bir şeyler yapması lazım” ifadelerini kullandı. 

" />

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Samsun’da Gençlik Buluşması'na katıldı. Burada bir genç kendisine gündemde olan başörtüsü yasasının içeriği ve bundan sonraki sürecin nasıl ilerleyeceğini sordu. Altılı Masa'nın başörtüsü konusunda ne düşündüğünü de ekleyen gencin sorusuna Erdoğan, “Sonuna kadar da işin takipçisi olacağız. Gerekirse bu işi referanduma da götürebiliriz” yanıtını verdi.

“Biz yasakların, yoklukların, yoksullukların Türkiye’sinin tüm yükünü omuzlamış bir nesiliz”

Gençlerle bir arada olduğu her an adeta yenilenmiş hissettiğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

“Ömrünü bu aziz millete hizmete adamış bir büyüğünüz olarak sizlerle geçirdiğim her an kendimi adeta yenilenmiş, şarj olmuş hissediyorum. Esasen bizim gençliğimizin gündemiyle sizlerin gündemi arasındaki fark Türkiye’nin nereden nereye geldiğini göstermesi bakımından çok önemli. Biz yasakların, yoklukların, yoksullukların Türkiye’sinin tüm yükünü omuzlamış bir nesiliz. Aklımızın erdiği günlerden itibaren hem geri kalmışlığın, hem demokrasi eksikliğinin sebep olduğu sıkıntıları hayatımızın her anında yaşadık. Şimdi sizlere teker teker anlatsam inanmakta zorluk çekeceğiniz öyle sorunlarla boğuşuyorduk ki kelimenin tam anlamıyla akıllara zarardı. Tabii, zaman içinde hepsinin gerisindeki sebepleri gördük, anladık. Bir yandan tarihimizi kültürümüzü değerlerimizi en iyi şekilde öğrenerek kendimizi yetiştirmenin, diğer yandan çağı kavramamıza imkân sağlayacak güncel ve ilmi donanımı kazanmanın mücadelesini verdik. Bilgiye ve kaynağına ulaşmanın bir hayli zor olduğu dönemde bu mücadele kolay geçmedi.” 

“Türkiye yüzyılı vizyonundaki yoldaşlarımız sizlersiniz”

Erdoğan, “Bugün sizlerle bir araya gelmemize vesile olan büyük projelerimizi, gelecek için kurduğumuz büyük hayalleri geçmişte ödediğimiz o bedellere borçluyuz. Size olan güvenimiz sayesinde Türkiye yüzyılı vizyonumuzu böylesine güvenli ve kararlı şekilde ifade edebiliyoruz. Bizim Türkiye yüzyılı vizyonundaki yoldaşlarımız sizlersiniz” dedi.

TEKNOFEST kuşağı

Gençlere verilmesi gereken kuşak isminin TEKNOFEST kuşağı olması gerektiğini kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:

“Biliyorsunuz birileri kuşakları alfabe harfleriyle ifade etmeyi seviyor. A kuşağı, Z kuşağı gibi. Sizler için de 'Z kuşağı' diyorlar. Halbuki biz karşımızda maziden atiye kurdukları köprüyle özgürlüğü, hakkaniyeti, çalışmayı, üretmeyi hayatlarının merkezine koyan bir gençlik görüyoruz. Ben bu gençliğe TEKNOFEST açılışlarında şahit olduğum manzaradan hareketle illa bir isim konulacaksa TEKNOFEST kuşağı denmesi gerektiğini söylemiştim. Birileri gençlerimizin dünyanın dört bir yanında gösterdikleri başarıları da yanlış anlıyor. Türkiye’yi hâlâ tek parti devrinin içine kapanık, dünyadan kopuk kendi insanıyla kavgalı geleceğine ilişkin iddiası olmayan bir ülke sananlar gençlerimize de böyle bakıyor. Aslı böyle değil, çünkü kökü mazide olan ati gelecek olan bu gençlerimiz ülkemizin Türkiye yüzyılı hazırlığının en önemli gücüdür. Sizler gibi gayretleri, kabiliyetleri, birikimleri, başarılarıyla sadece akranlarına değil aynı zamanda arkadan gelen yeni kuşaklara da örnek teşkil eden gençlerimiz bizim gurur kaynağımızdır.” 

“Ülkemizin dört bir yanını üniversitelerle donattık”

Erdoğan, iktidara geldiklerinde Türkiye’de üniversite eksikliği yaşandığını ve bunun da çocuğunu üniversiteye göndermek isteyen ailelere ekonomik yönden zarar verdiğini belirterek, “Biz, göreve geldiğimizde 76 üniversiteyle başladık, şu anda 208 üniversitemiz var. Ama kim derdi ki Ağrı’da Iğdır’da, Muş’ta üniversite olacak ta Ağrılı, Iğdırlı, Muşlu Ahmet Mehmet buradan kalkıp İstanbul’a, Ankara’ya gitmeyecek, kendi vilayetindeki üniversitede okuyacak. Bizden önce gelenler ülkemizin dört bir yanını üniversitelerle donatmadılar ama biz ülkemizin dört bir yanını üniversitelerle donattık, donatıyoruz. Bu bir devrimdir” dedi.

Başörtüsü için: “Kılıçdaroğlu bize bir yerde pas attı"

Görüşmenin soru-cevap kısmında bir gencin gündemde olan başörtüsü yasasını, bu yasanın içeriği ve bundan sonraki sürecin nasıl ilerleyeceği, ayrıca Altılı Masa'nın başörtüsü düzenlemesiyle ilgili ne düşündüğü sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi:

“Aramızda tabii bu işin çilesini çekmiş olan çok arkadaşımız var. Dün Grup Başkanvekilimiz Özlem Hanım orada başı örtülü, başı açık bir grup arkadaşımız da basın açıklamasını yaptılar. Bu basın açıklamasıyla birlikte bir süreci başlattık. Aslında buna gerek yoktu fakat burada sağ olsun Sayın Kılıçdaroğlu, bize bir yerde pas attı. Bizim de bu pası değerlendirmemiz lazım, arkadaşlarla hemen çalışmaya başladık. Yasal düzenlemeyle bu iş çözülmez dedik, biz bir anayasal düzenleme yapalım ki önüne gelen bu konuyu istismar etmesin. Çünkü Kılıçdaroğlu’nun yaptığı istismardı, geçmişte de bunu yaptılar. Numan Bey'in eşi de geçmişte bu sıkıntıyı çok çekti, aynı şekilde benim kızlarım hem de imam hatipte okumalarına rağmen bu çileyi çok çektiler ve okul kapısında bizim aile gidip kızlarımızı beklediler. Ben mesela kızlarımdan bir tanesini İstanbul’dan alıp Trabzon’a götürmek durumunda kaldım, son sınıfını Araklı İmam Hatip’te okumak zorunda kaldık. İmam hatipte bile başı örtülü sorunu vardı. Konu sadece başörtüsü değil, burada kızlarımıza yapılan zulüm ifade edilemez. Tam manasıyla hak ve özgürlük mücadelesi. Bunu anayasal teminat altına alalım ve bundan sonra bu iş paspas haline getirilmesin dedik. Şimdi kendi içlerinde bunun tartışması başladı. Bakalım ne kadar bu konuda samimiler göreceğiz. Biz zaten bu konuda samimiyiz. Altılı Masa'nın içinde samimi olanları da göreceğiz. Şu anda yola çıktık, arkadaşlarımız bu basın toplantısını yaptılar ve sonuna kadar da işin takipçisi olacağız. Tabii burada 'gerekirse bu işi referanduma da götürebiliriz' dedik. Burada neyi demek istiyoruz? Millete gidelim, nihai kararı verecek olan egemenlik kayıtsız şartsız milletindir demiyor muyuz, eğer bunlar parlamentoda bu işi çözmezlerse çözüm yeri millet, gideriz millete. Çünkü bu ülkede artık başı açık, başı örtülü sorunu olmaması lazım. Lafa geldiği zaman yüzde 99’u Müslüman diyoruz, nedir o zaman bu kavga sıkıntı. Herkes rahatlıkla eğitim öğretimini yapsın, herhangi bir sıkıntıya mahal vermeden. Gitsin temizlikçilik yapsın diyebiliyorsun, çarşıda pazarda şunu bunu yapsın diyebiliyorsun. Tamam da okumasına niye engel oluyorsun? Doktor olması mühendis olması yasak, temizlikçi olması veya tarlada, herhangi bir yerde çiftçi olması serbest. Böyle bir adaletsizlik olur mu? İnsan haklarına bir defa ters. Güzel bir basın toplantısı yaptı arkadaşlar, bundan sonraki süreci temennim odur ki parlamentoda da beklenen sayıyı da almak suretiyle yola devam ederiz.” 

“Şimdi artık füzelerimizi yapmaya başladık, bu üretim Yunan’ı ürkütüyor”

Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev'in, önceki günkü Türkiye ziyaretinde kendisine BAYKAR’ı ziyaret ettiğini ve ardından yaptıkları görüşmede kendisine nasıl bulduğunu sorduğunu kaydetti. Erdoğan, “Toplantıda kendisine nasıl bulduğunu sordum. ‘Şu anda Türkiye savunma sanayinde İHA’larla, SİHA’larla, Akıncı’larla adeta bir devrim yapıyor. Acaba beraber çalışamaz mıyız?’ dedi. Ben de, ‘şu anda bu özel sektör, bizim değil, ama bunları kendileriyle görüşmek suretiyle böyle bir adım atmaya yanaşırlar mı onu özel sektör kendisi karar verir. Ama Türkiye olarak bizler de sizlerle birlikte her zaman adım atmaya varız’ dedim. Geçmişte biz çok daha farklı bir konumdaydık ama şimdi hamdolsun göreve geldiğimde bizim savunma sanayinde yüzde 20 yerliydi. Ama şimdi yüzde 80 yerli, bu konuma geldik. Artık biz bize yetiyoruz, F-16’nız var ama mühimmatınız olmasaydı ne yapardınız? Ama şimdi F-16’nın mühimmatını biz yapıyoruz. Özellikle SİHA’larda yapıyoruz. Şimdi artık füzelerimizi yapmaya başladık, bu üretim Yunan’ı ürkütüyor. TAYFUN diyorsun, Yunan ürküyor, ‘Atina’yı vurur’ diyor. Ee vuracak tabi, sen rahat durmazsan sen Amerika’dan adalara bir şeyler almaya çalışırsan Türkiye gibi bir ülke herhalde armut toplamayacak bir şeyler yapması lazım” ifadelerini kullandı.Erdoğan, Kızılelma ile ilgili olarak da, "Çok fazla sürmeyecek Selçuk Bey'in ifadesine göre 1 ay içerisinde uçurma durumu olabilir. Çok da muhteşem bir eser olacak" dedi. (İHA)