Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Merkez Bankası tarafında faizin yüzde 15'e çıkarılmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. "Gerekirse bu aşamada bazı acı ilaçları içmemiz gerektiğinin farkındayız. Dünkü yapılan faiz artırımı kararını bu çerçevede değerlendiriyorum" diyen Erdoğan, "Türkiye'yi faiz, enflasyon, kur sarmalından çıkarmak zorundayız. Aksi halde bu bedelleri ödemek durumunda kalacağız" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, "Hem ekonomik politikalarımızı tahkim edecek, hem demokrasi ve özgürlüklerimizin çıtasını yükseltecek, hem de milletimizin günlük hayatında rahatlamaya yol açacak hazırlıklar içindeyiz" vurgusu yaptı.
"Hedeflerimize ulaşmak için iş dünyamızdan ve vatandaşlarımızdan somut destek taleplerimiz var" diyen Erdoğan sözlerini devamında şunları kaydetti:
"Her şeyden önce yurt dışındaki tasarruflarımızı mutlaka ülkemize getirmeliyiz. Varlık barışıyla ilgili adımı attık. Her şeyden önce yurt dışındaki tasarruflarımızı mutlaka ülkemize getirmeliyiz. Gerek yurt dışı gerek yurt içinde, yastık altı neyiniz varsa bunları kesinlikle herhangi bir sorguya tabi olmadan kayıt altına almamız ülkemiz ve bütün girişimcilerimiz için yeni bir ufuk sağlayacaktır. Derdimiz şu: paran mı var, üretim, yatırım, üretimle birlikte ihracat. Ve bu dörtlü mekanizmayı çalıştırdığımız zaman hep birlikte ayağa kalkacağız."
TIKLAYIN - Merkez Bankası faiz kararını açıkladı: Ekonomistlere göre bundan sonra ne olacak?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18. MÜSİAD EXPO Fuarı'nda özetle şu açıklamalarda bulundu:
Salgının yol açtığı sıkıntıları paylaşmaya çalışıyoruz. Devlet olarak tüm imkanları seferber ederek üretimi, ihracatı, ticaret, istihdamı ayakta tutuyoruz. Her eksine el uzattık, kaynak aktardık. Hem salgını yol açtığı sorunları hem ekonomimizin karşı karşıya bulunduğu sıkıntıları 83 milyon hep birlikte ortaya koyacağımız işbirliğiyle hedeflerimize ulaşabiliriz. Bunun için hepimize görevler düşüyor. Hepimizin yapması gereken fedakarlıklar var. Hazine ve maliye bakanlığımız Merkez Bankamız, diğer kamu kurumlarımız ile özel sektörümüz bundan sonra daha güçlü bir şekilde birlikte çalışacaklardır. Hem ekonomik politikalarımızı tahkim edecek, hem demokrasi ve özgürlüklerimizin çıtasını yükseltecek, hem de milletimizin günlük hayatında rahatlamaya yol açacak hazırlıklar içindeyiz.
Geçtiğimiz 18 yıl boyunca ülkede yapılan her reformun, her başarının altında bizim imzamız vardır. Anayasamızı demokrat ve özgürlükçü bir anlayışla defalarca değiştirdik. Tümüyle yeni bir anayasa yapmak için kolları sıvadık. Ancak CHP'nin oyunbozanlığı sebebiyle neticeye ulaşamadık. Bizimle yeni bir Anayasa hazırlamaktan kaçanların daha sonra başka gayretler içerisine girdikleri ortaya çıktı. Böylece bizim başlattığımız yeni anayasa çalışmasının niçin akamete uğradığı da aleniyet kazandı. Bunun yanında temel kanunların tamamını yenileyerek adalet yapımızın alt yapısını ve insan kaynağını güçlendirerek ülkemizde hukuka erişimi kolaylaştırdık.
Ekonomi alanında da pek çok reformu hayata geçirerek ülkemizin makro ekonomik görünümünü çok ileriye taşıdık .Biz reforma hiç ara vermedik burada sadece son iki yı8lda hukukta ve ekonomide gerçekleştirdiğimiz iki büyük adımı örnek vermek istiyorum. Kapsamlı bir yargı reformu strateji belgesi hazırladık. Meclisimiz üç ayrı reform paketini hayata geçirdi. Ekonomide ise yaptığımız kapsamlı düzenlemeler ile ülkemizin iş yapma kolaylığı endeksinde 27 sıra birden yükselerek 33. sıraya çıkmasını sağladık. Şimdi de yeni reformlar ve atılımlar için hazırlıklar yapıyoruz. Ülkemizi yeni bir yükseliş dönemine sokmakta kararlıyız.
Yeni yargı paketleriyle ilgili hazırlıklar sürüyor. Bunları en kısa sürede meclis gündemine getireceğiz. İnsan hakları eylem planını da çok daha geniş bir istişare ile neticelendirip hayata geçireceğiz. Milletimizin geleceğine güvenle bakabilmesi için bugün almamız gereken tedbirler neyse onları hayata geçirmekten kaçınmıyoruz. Gerekirse bu aşamada bazı acı ilaçları içmemiz gerektiğinin de farkındayız. Dünkü yapılan faiz artırımı kararını bu çerçevede değerlendiriyorum. Asıl hedefimiz enflasyonu en kısa sürede önce tek haneli rakamları ardından orta vadeli hedeflerimizdeki seviyeye düşürerek faizlerin de buna uygun şekilde aşağı inmesini temin etmektir. Türkiye'yi faiz, enflasyon, kur sarmalından çıkarmak zorundayız. Aksi halde bu bedelleri ödemek durumunda kalacağız. Faiz sebeptir. Enflasyon neticedir. Bunu böyle bilelim. Enflasyon sebep değildir. Faiz netice değildir. Faiz her şeyden önce paradan para kazanmak suretiyle insanları sömürmektedir. Yeni ekonomi yönetimimizle birlikte tüm mesaimizi bu konuya hasrederek ülkemizi bu kronik sancıdan kurtaracağız.
Hedeflerimize ulaşmak için iş dünyamızdan ve vatandaşlarımızdan somut destek taleplerimiz var. Her şeyden önce yurt dışındaki tasarruflarımızı mutlaka ülkemize getirmeliyiz. Varlık barışıyla ilgili adımı attık. Gerek yurt dışı gerek yurt içinde, yastık altı neyiniz varsa bunları kesinlikle herhangi bir sorguya tabi olmadan kayıt altına almamız ülkemiz ve bütün girişimcilerimiz için yeni bir ufuk sağlayacaktır. Derdimiz şu: paran mı var, üretim, yatırım, üretimle birlikte ihracat. Ve bu dörtlü mekanizmayı çalıştırdığımız zaman hep birlikte ayağa kalkacağız."
"Milletimizin ve yatırımcıların Türk Lirasına güvenlerini artırarak mevduatlardaki döviz ağırlığının kazanmasını sağlamalıyız. Cari açığa yol açmayan yurt içi tasarruflardan ve yurt dışından gelen kaynaklarla finansa edilen bir büyümenin peşindeyiz. Türkiye'ye güvenen herkesin kazanacağı bir yatırım iklimi oluşturuyoruz. Bu kapsamda özellikle üretim ve ihracatın ana aktörleri olan kuruluşlarımıza çok önemli görevler düşüyor. "
"Eğer bir ülkede MÜSİAT temsilciliği açılmış ve bizim oradaki ihracatımız 10'a katlanmamışsa ortada bir sorun var demektir. Eğer bir yerde bizim ticaret temsilciliğimiz faaliyete geçmiş ve bizim oradaki ihracatımız katlanarak artmamışsa ortada bir eksik var demektir."
"Bu manzara bize üretim ve ihracat kurumlarımızın güçlerini birleştirmeye ihtiyaçları olduğu mesajı veriyor. İnşallah yeni dönemde hepimizi mutlu edecek iş birliğine dayalı bir çalışmayı tesis edeceğiz."
"(Salgın döneminde çalışma standartları) İş yapmak için görüşmek, karar vermek, anlaşmak, sonrasındaki süreçleri yürütmek yüz yüze gelemden online şekilde yapılabiliyor. Bu yöntemin salgın sonrasında da yaygın şekilde kullanılacağı anlaşılıyor. Burada nemli bir sorun da çözülmesi gerekiyor. Yüzü yüze gelmeyen fiziki inceleme ve kontrol yapamayan alıcı ile satıcı arasındaki güven ilişkisinin nasıl tesis edileceğidir. Bu konuda TÜSİAD ve MÜSİAD gibi kurumlarımıza çok önemli görevler düşüyor. Şayet bunu sizler yapmazsanız dışarıdan birileri benzer mekanizmaları kurar sizler de bedelini ödeyerek o hizmeti almak zorunda kalırsınız. Biz Türkiye'nin gücüne, potansiyeline, geleceğine inanan herkesle birlikte bu yolda yürümeye hazırız. Küresel ekonomide yaşanan değişimi lehimize çevirecek her adıma destek vereceğiz. Mevcut imkanları daha üst seviye kullanarak yeni yatırımlarla üretim be ihracatımızı artırarak yüksek teknolojiye geçici sağlayarak inşallah bu süreci başarıya ulaştıracağız. "