T24 Haber Merkezi
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, seçim tarihinin öne çekilebileceğini söyledi. AKP'lilere seslenen Erdoğan, "Mevsim şatlarını dikkate alarak belki birazcık öne çekerek tarihini güncelleyeceğimiz 2023 seçimlerinin önemini en iyi sizler biliyorsunuz" dedi.
Partisinin genel merkezinde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, iç ve dış politikaya dair mesajlar verdi.
Erdoğan, Altılı Masa'ya da yüklenirken, "Seçim tarihi geldi çattı. Biz hâlâ sandıkta kiminle yarışacağımızı bilmiyoruz. Milletimiz önüne aday diye kim ve kimler çıkartılacak hâlâ bilmiyor" ifadesini kullandı.
Türkiye-Suriye ilişkileri hakkında da açıklama yapan Erdoğan liderler düzeyinde görüşme olabileceğini dile getirdi. Erdoğan, "Rusya-Türkiye-Suriye olarak savunma bakanlarımızın bir araya gelişleriyle bir süreç başlattık. Dışişleri Bakanlarımızı üçlü olarak bir araya getireceğiz. Daha sonra da gelişmelere göre liderler olarak bir araya geleceğiz. Derdimiz bölgedeli sükuneti sağlamak, bölgede barışı egemen kılmak" diye konuştu.
Muhalefetin geçmişteki eleştirilerine dair bir video da izleten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun "Hangi akıllının başına İstanbul’da Çamlıca’nın tepesine 60 bin kişilik cami yapmak gelir? Bir kere doldursunlar ellerini öperim" sözlerine "Biz öyle herkese el öptürmeyiz. Büyük Çamlıca Camii nice defalar 60 binleri ağırladı. Bizim bu zattan bu ifadeyi duymamız çok üzmüştür. Bunu o masanın etrafında birileri söyleyebilir ama onun söylemesine akıl kâr erdiremedik. Yazıklar olsun" diye yanıt verdi.
Erdoğan'ın açıklamasından satır başları şöyle:
"Tüm milletimizin büyük umutlarla girdiği 2023 yılı inşallah hayırlara vesile olacaktır. Kuruluşumuzun 21,5 yılını ve iktidarımızın 20 yılını geride bıraktığımız şu günlerde yeni bir imtihanın eşiğindeyiz.
Mevsim şatlarını dikkate alarak belki birazcık öne çekerek tarihini güncelleyeceğimiz 2023 seçimlerinin önemini en iyi sizler biliyorsunuz.
Milletin kurduğu, iktidara getirdiği bir siyasi teşekkül olarak tarif ettiğimiz AK Parti'nin bu imtihanı da başarıyla geçmesini sağlamak bizlerin sorumluluğundadır.
AK Parti, resmen kurulduğu günden bugüne kadar her seçimi kazanmakla kalmamış, milletimizin gönlündeki yerini sürekli güçlendirmiştir. Üye sayımızda bunu görmek mümkündür.
2002'de üye sayımız 400 binler seviyesindeydi. 2007'de üye sayımız 1 milyon 350 bine yükseldi. 2011'de üye sayımız 4,4 milyonu buldu. 2015'te üye sayımız 9 milyonun üzerine, 2018'de 10 milyon sınırına çıktık. Yargıtay tarafından açıklanan kayıtlara göre 2023 yılına 11 milyon 241 milyon üye ile girdik.
Diğer partilerin üye sayılarını vereceğim. Hepsini toplayın, üçle çarpın, AK Parti'nin üye sayısına yetişemiyor. AK Parti'nin üye sayısı, cumhuriyet tarihimiz boyunca bir siyasi partinin erişebildiği en yüksek üye rakamıdır.
Bizler Allah'a güvenerek, millete dayanarak, eser ve hizmet için çalışarak bugünlere geldik.
Bizim için her yeni üye, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun hayata geçmesi için ekstra bir güçtür.
Girdiğimiz her mücadeleyi zaferle taçlandırmayı milletimizle aramızdaki güçlü bağa borçluyuz. Üye çalışmalarımızı ilk günkü heyecanla sürdürerek bu rakamı daha yukarı taşımakta kararlıyız.
Dünyadaki ve bölgemizdeki her gelişme ister istemez ülkemizi de etkiliyor. Türkiye'nin diğer ülkelerden farkı, hem bu etkinin olumsuzluklarını en az seviyeye indirecek altyapıya hem de krizleri avantaja çevirecek avantaja sahip olmasıdır.
Demokraside sessiz devrimlerle milletimizin her kesiminin hak ve özgürlük taleplerini karşıladığımız, başarılı yönetimle ülkemizi hızla kalkındırdığımız bir dönemden söz ediyoruz.
Enflasyondan faiz oranlarına, büyük projelerin ritmine kadar tarihi bir yükseliş yakalamıştık. En büyük 10 ekonomi hedefimize emin adımlarla ilerlediğimiz bu süreçte önümüze izanla, mantıkla açıklanamayacak hadiseler çıkmaya başladı.
Gezi olayları bahanesi ile önümüze konan talepler bile tek başına alenen ve resmen Türkiye'ye dur ikazıydı. Biz bu resti görüp yolumuza devam edince 17 25 Aralık yargı-emniyet darbe girişimiyle ülkenin meşru yönetimini devirmeye yönelik kumpaslar devreye sokuldu. Milletimizle bu kumpası akamete uğratınca çukur eylemleriyle vatan topraklarının bütünlüğüne saldırdılar. Güvenlik güçlerimizle birlikte teröristleri açtıkları çukurlara gömünce sınırlarımızı, şehirlerimizi hedef aldılar. Ardı ardına yaptığımız harekatlarla bu oyunu da bozduk. Orduya sızdırdıkları hainlerle başlattıkları 15 Temmuz darbe girişimi de akamete uğradı. Yönetim sistemini değiştirerek mücadeleyi bir üst seviyeye çıkarmamız üzerine, dünyada eşi benzeri olmayan ekonomimizi çökertme tehdidine maruz kaldık. Aldığımız tedbirlerle bu meseleyi de hal yoluna koyarken, tüm dünyayı etkileyen krizlerin rüzgarı etkilemeye başladı.
Rusya Ukrayna savaşıyla genişleyen kriz, gelişmiş diye tabir edilen ülkelerin hiçbir şeyi umursamadıklarını ispatladı. Putin'le bir görüşmem oldu bu sabah. Rusya Ukrayna savaşını ele aldık. Bunun yanında bölgede neler yapabileceğimizi konuştuk. Suriye'deki gelişmeler, Rusya Türkiye Suriye olarak savunma bakanlarımızın bir araya gelişleriyle bir süreç başlattık. Dışişleri Bakanlarımızı üçlü olarak bir araya getireceğiz. Daha sonra da gelişmelere göre liderler olarak bir araya geleceğiz. Derdimiz bölgedeli sükuneti sağlamak, bölgede barışı egemen kılmak. Birazdan Zelenski ile görüşmem olacak.
Rusya Ukrayna savaşında izlediğimiz dengeli siyasetle bölgedeki ateşin genişlemesini engelledik. Tahıl koridoru sayesinde tüm dünyayı açlık tehdidinin peşinden kurtardık. Faiz ve kur sistemindeki dengesizliğin faturasını yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı olarak ödediğimiz bir dönemi yaşadık.
Biz bu çalışmaları yürütürken sancıların, belirsizliklerin üzerimize kara bulut gibi çöktüğü günler de oldu ama duruşumuzdan taviz vermedik. Maruz kaldığımız telkinlere, baskılara rağmen özgün politikalarımızı hayata geçirdik. Tercihimizi, yatırım, üretim, istihdam ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütmeden kullandığımız için mutluyuz. İstihdamdan ihracata kadar her başlıkta aldığımız başarılı sonuçlar, verdiğimiz emeklerin boşa gitmediğini gösteriyor.
AK Parti'nin cesaret edemez denilen her şeye cesaretle girişen bir parti olduğunu anlatmanız gerekiyor.
Bay Kemal lütfeder de Gemlik'e gidersen, sana rehberlik edecek kişiler de görevlendirebiliriz. Sanayi ve Teknoloji Bakanımızı da göndermem lazım. Ondan da çok korktu mu ne yaptı, 'o gelirse gelmem' demiş.
Öbürü (Karamollaoğlu) 'oraya 60 bin kişi gelirse, bir kere doldursunlar elini öperim' diyor. Biz öyle herkese el öptürmeyiz. Büyük Çamlıca Camii nice defalar 60 binleri ağırladı. Bizim bu zattan bu ifadeyi duymamız çok üzmüştür. Bunu o masanın etrafında birileri söyleyebilir ama onun söylemesine akıl kâr erdiremedik. Yazıklar olsun. Öbürü de çıkmış, Erdoğan Ayasofya'yı açamaz. E açtık, ne yapacaksın şimdi? Meral Hanım bizi tanır, iyi bilir de bu lafı nasıl etti onu anlamadım. Meral Hanım şu anda cami, müze değil... Teşrif edersen isabetli olur. Ayasofya'yı bu hali ile de görmüş olursun. Bizim görevimiz yalan değil, bizim görevimiz icraattir, dürüstlüktür. Yapılamayanları yapmaktır.
Bay Kemal ne diyor, eserleri yok diyor? Ula İzmir'in yollarını kim yaptı? Türkiye'yi dolaşmıyorsun, İzmir'e de mi gitmiyorsun?
Bunlarla bu yolculukta biz öyle bir yarışa gireriz ki bizi yakalayamazlar. Bizler yapıyoruz, yaparız. Onlar ya seyreder ya konuşur ya iftira atar. Ayasofya'yı açacağız dedi, açtık. Savunma sanayiinde ülkemizi dışa bağımlılıktan kurtardık. İHA'ları yaptık, SİHA'ları yaptık. Akıncı'yı yaptık. Kızılelma'yı da yaptık. Dünya medyası bunları yazıyor, çiziyor. Her yönüyle ortaya koyuyor ama bizdekilerde göz var görmüyor. Kalpler mühürlü çünkü. Onun için bunları anlatmak durumundayız.
Şehir hastanelerini inkar ediyor. Bütçeye nereden bu parayı koyacaksın diyor. Bütçe tekniği nedir adamın haberi yok, her şey bütçeyle yapılır zannediyor. Parayı, finansmanı yönetmenin yolları var Bay Kemal. O yüzden kamu özel iş birliği diyoruz. Bununla milli bütçeden ortaya para koymadan bu yatırımları gerçekleştirdik. Bu şehir hastanelerini yapan firmalar yatırımı kendileri yaptılar, biz yaptıkları iş karşılığında kendilerine ödeme yapıyoruz. Bunları milli bütçeden yapsaydık, faizini bile ödeyemezsin. Yollarda, viyadüklerde, havalimanlarında da aynı uygulamayı yaptık. Ülkemizi bir uçuşa kaldırdık adeta. Enerjide ne diyor adam. Konuşuyor. Sen anlamazsın bu işlerden, senden sirk cambazı da olmaz.
Amerika'ya gitti malum. Oradaki vakfın binasını çekim yapmış. Oradaki iki vakfa bunlardan kazandığımız paraları veriyoruz. Hayırları dokunsun, onların bu tür niyeti yok çünkü. Biz onları bu şekilde böyle bir hayra teşvik etmiş oluruz.
Antalya Büyükşehir Belediyesi senin. Sel afeti Kumluca'yı aldı götürdü, senin belediyelerin orada ne yaptı? Bay Kemal, en ufak bir gayretin olmadı. Biz anında bakanlarımı Kumluca'ya gönderdim. AFAD'ı ile her şeyi ile seferberlik ilan ettiler ve Kumluca'yı biz kurtardık sel afetinden.
Aynı şekilde Manavgat... Büyük bir afetle karşı karşıya kaldı. Manavgat'ta her yer yanmıştı. Bütün evler yanmıştı. Onların hepsi şu anda modern villalar, köy evleri olarak yapıldı. Teslimatlar da yapıldı ama buna rağmen oradaki vatandaşlarımı yerinde görmek istiyoruz. Muhteşem bir Manavgat var şu anda.
Muğla tarafında da öyle. Bunlar hep CHP belediyeleri. Ama onlardan bir şey çıkmadı.
Bay Kemal bilmese de benim vatandaşım kadir kıymet biliyor.
Çalışanlarımızın tüm meselelerini çözdük. Terör örgütlerinin başlarını inlerinde ezdik. Ülkemizi altyapı çalışmalarına kavuşturduk. Depreme dayanıksız yapıları yenileyerek şehirlerimizi ayağa kaldırdık. Üniversite harçlarını kaldırdık, yurt sıkıntısını hallettik. Kürt kardeşlerimizden Alevi kardeşlerimize her kesimin hak taleplerini karşıladık.
Muhalefet aylardır bir masada toplanıp tartışıyor. Ortaya ülkenin, milletin hayrına bir şey çıktı mı? Çıkmadı. Kavga, dövüş, kumpas, rol çalma her şey var. Vizyon yok, program yok, aday da yok.
Seçim tarihi geldi çattı. Biz hâlâ sandıkta kiminle yarışacağımızı bilmiyoruz. Milletimiz önüne aday diye kim ve kimler çıkartılacak hala bilmiyor. 'Çıkartılacak' diyorum çünkü masada kimsenin kendi iradesiyle ortaya çıkma imkanı olmadığı, bir yerlerden alınacak işaretin beklendiği anlaşılıyor. Dünyayı dört dolandılar ama işareti henüz alamadılar herhalde.
Daha önceki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP'nin başındaki zat, karşımıza çıkmaya cesaret edemediği için birilerini öne sürmüştü. Bazen cesaretini toplayacak gibi oluyor, ardından geri çekiliyor... Çekincelerini giderme konusunda kendisine verdiğimiz teminatlara rağmen açık bir beyanda bulunmadı. Kendileri bilir. Bizim için fark etmez. Biz arazideyiz, çalışıyoruz şu anda.
Milletimizin bir kez daha, bizlere inanıyorum ki sandıkta görevlendirmeyi Cumhurbaşkanlığında yapacaktır. Parlamentoda da kahir ekseriyle Cumhur İttifakı'nı iş başına getirecektir.
Hiçbirimize durmak yok, dinlenmek yok."