Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır’da düzenlediği mitinge ilişkin değerlendirmelerde bulunan HDP Van Milletvekili Nadir Yıldırım, Erdoğan’ın konuşma yapmaya son anda ikna edildiğini söyledi ve “Erdoğan, son Diyarbakır ziyareti ile AKP tarihindeki en büyük yıkımı yaşadı, çünkü beklediği ilgiyi göremedi” dedi.
Gazete Karınca’dan Altan Sancar’a konuşan Yıldırım, AKP’nin ve Erdoğan’ın Kürt illerinde “büyük bir yıkıma” uğradıklarını söyledi.
AKP’nin hükümet olduğu dönemde Kürt dili üzerinde baskı ve yasakların sürdüğüne dikkat çeken Yıldırım, sözlerin şöyle sürdürdü:
"Kürtçe başta olmak üzere, Türkiye’deki birçok kültür ve dil ciddi bir asimilasyon kıskacında alınmış durumda. Yıldırım’ın da bahsettiği gibi bu dil ve kültürlere karşı uygulanan asimilasyon politikaları insanlık suçu kapsamına girmektedir. Bunun en yakın örneği, Kürtçe referandum afişlerimiz hakkında verilen toplatma kararları ile Kürtçe propaganda şarkımızın yasaklanmasıdır. Türkçe afişlerimizde yer alan ifadeler ile Kürtçe afişlerimizde yer alan ifadeler aynı olmasına rağmen yalnızca Kürtçe afişlerimiz yasaklandı. Görüyoruz ki buradaki esas hedef Kürt dilidir. Binali Yıldırım’a bu noktada katılıyorum, asimilasyon ve inkar insanlık suçudur ve Yıldırım’ın başında bulunduğu hükümet bu suçu işlemektedir."
Erdoğan’ın Diyarbakır mitinginde, belediye başkanı iken görevden alınmasını ve tutuklanmasını hatırlatmasını ve kayyum politikasını övmesini de değerlendiren Yıldırım, kayyım atanan belediyelerde Kürt diline ve kadın politikalarına yönelik baskıların arttığını belirtti.
Erdoğan’ın Diyarbakır’a miting yapmaktan ziyade ‘işgale gelmiş izlenimi’ oluşturduğunu söyleyen Yıldırım, şunları söyledi:
"Erdoğan, son Diyarbakır ziyareti ile AKP tarihindeki en büyük yıkımı yaşadı, çünkü beklediği ilgiyi göremedi. Diyarbakır’da yaşayan insanların neredeyse yüzde doksanı Erdoğan’ın Diyarbakır’a gelişini, miting düzenlemesini hazmedemedi."
"Erdoğan, kayyumlar ile Diyarbakır’da birçok şeyin değiştiğini belirtti. Evet, kayyumlar ile Diyarbakır’da belediyelerin Kürt diline yönelik faaliyetleri ile kadın politikalarına yönelik çalışmaları ve kurumları yasaklandı veya kapatıldı. Belirtmek gerekiyor ki Erdoğan, Diyarbakır’a miting yapmaya değil de işgale gelmiş gibi bir izlenim oluşturdu. Kayyumlar eli ile tüm cadde ve sokaklarda Erdoğan’ın posterleri asıldı ki bu Goebbels’in propagandayı simgeler üzerinden yaparak beyinleri işgal etme tekniğine benzemektedir. Erdoğan’ın Diyarbakır ziyareti ile hem askeri hem de simgesel bir işgali tasvir ediyordu. Ancak belirtmek gerekli ki tüm bu propagandaya, taşımalı kitleye rağmen Erdoğan Diyarbakır’da büyük bir hüsran yaşadı."
Erdoğan’ın Diyarbakır mitinginde konuşma yapmaya son anda ikna edildiğini belirten Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aldığımız bilgilere göre, Erdoğan’ın kitlenin sayısını ‘rezalet’ olarak değerlendirdi ve mitingi iptal etmeyi düşündüğü yönündeydi. Ancak, Erdoğan’ın heyetinde bulunanların kendisini mitingin iptal edilmesinin daha büyük bir olumsuzluk olacağına ikna etmesi ile konuşma yapmaya karar verdiğini öğrendik. Yaşananlar ve kitlenin durumu ortaya koymuştur ki Erdoğan Diyarbakır’da büyük bir yıkım yaşadı ve umduğunu bulamadı."
16 Nisan referandumunda sonuçları merak konusu olan Kürt illerinden yüksek oranda ‘Hayır’ oyu çıkacağına dikkat çeken Yıldırım, son olarak şunları söyledi:
"Diyarbakır, Cizre, Van, Hakkari olmak üzere tüm Kürt illeri Newroz kutlamaları ile AKP’ye referandum tercihini ortaya koydu. Halkımıza müjdemizdir, referandum sonuçları Türkiye’de AKP ve Erdoğan saltanatının çöküşü olacaktır."