Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türk Lirası'nın ABD Doları karşısında rekor düzeyde değer kaybetmesinin ardından yaptığı ilk açıklamada, "Ekonomik savaşı kaybetmeyeceğiz" dedi. Bayburt'taki Ulu Cami'de kıldığı cuma namazı sonrası caminin mikrofonundan cemaate seslenen Cumhurbaşkanı, 'ekonomik savaş'ta olunduğu yönündeki açıklamalarını yineledi.
Erdoğan, daha sonra düzenlediği mitingde kimsenin endişe etmemesi gerektiğini söylerken "Dolar molar bizim yollarımızı kesmez” dedi. Yastık altındaki dolar, euro ve altınların bozdurulması tavsiyesinde bulunan Erdoğan, "Kimsenin gözü kur tablosunda, faiz tablosunda olmasın” ifadesini kullandı.
Erdoğan, Türkiye’nin ‘İran’dan Rusya’ya, Çin’den bazı Avrupa ülkelerine kadar farklı alternatifler için yol kat etmiş durumda olduğunu’ söylerken "Bir gün, iki gün sıkıntımız olabilir, bunların hepsi aşılır” ifadesini kullandı.
TIKLAYIN - Erdoğan konuştu; dolar yeniden 6 lirayı gördü
Erdoğan, daha sonra Bayburt Cumhuriyet Caddesi'nde yaptığı konuşmada kullandığı ifadelerden bir özet şöyle:
Kalbimiz Bayburt'ta kaldı. İlk fırsatta hemen çıktık Bayburt'a geldik. Hem kucaklaşalım, hem de teşekkür edelim istedik. Bayburt, 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçiminde şahsıma verdiği yüzde 82,1 oranındaki destekle yine ilk sırada yer aldı. Bayburt bambaşka... Şahsıma gösterdiğini güven için her birine ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum.
Yarın Ordu'dayım. Hem çalışmaları yerinde inceleyecek hem de vatandaşlarımıza bizzat geçmiş olsun diyeceğim.
Dolar molar bizim yollarımızı kesmez. Hiç endişe etmeyin, buradan yine söylüyorum. Yastığının altında doları, eurosu, altını olan varsa bunu gitsin Türk Lirası ile bankalarımıza bozdursun. Bu bir milli, yerli mücadelededir. Bize karşı ekonomik savaş ilan edenlere benim milletimin cevabı olacaktır. Bugün için değil de ne zaman? Yerli paramızla bunlara cevabı verelim.
Hazır mıyız buna? İşte bizim bu birliğimiz var ya, bu beraberliğimiz var ya... Batıya en büyük cevap olacaktır. Bayburt, Türkiye'nin son yıllarda verdiği mücadelede en ön saflarda yer alıyor. Tercihini Erdoğan'dan yana kullanan 26 milyon vatandaşımızın bize mesajı çok açık ve nettir. Hatta diğer adaylara oy vermiş olsa da 81 milyon vatandaşımızın mesajının aynı olduğunu biliyorum. Milletimiz bizden Rabiamıza sahip çıkmamızı istiyor. Bayburt'tan öyle bir ses verelim ki dünyanın dört bir yanında duymayan kalmasın. Kurcular, dövizciler cevabı alsın: Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek vatan...
Bizler bu mücalede gerekirse 7 düvele karşı meydan okumaktan çekinmedik, çekinmeyiz. Bu uğurda dünyanın en eli kanlı teröristlerinin tepesine binmekten çekinmedik. İçimize sokulmuş ihanet çetelerinin kafalarını koparmaktan çekinmedik, çekinmeyiz. Bizim sorumluluğumuz George'a, Hans'a değil. Bizim Ahmet'e, Mehmet'e sorumluluğumuz var. Bu millete hizmet için yola çıktık, efendi olmak için değil.
Bir gün, iki gün sıkıntımız olabilir, bunların hepsi aşılır. Ülkemize diz çöktürmek için yapmadıklarını bırakmadılar. Osmanlı çınarını tuzakla, hileyle, ittifakla yıktılar.
Biz bu işlerle uğraşırken bazen aksakların öne çıktığı da olmadı değil. Bu tür arzi durumları da yoluna koyduk, koyuyoruz. Milletimiz kimin kendisi için çalıştığını, ortada dolaştığını iyi biliyor. Ülkemizin geleceğinden umutluyuz. Türkiye olarak 24 Haziran’da dünyada parmakla gösterilecek bir demokrasi şöleni yaşadık.
Ülkemize yönelik anlamsız bir saldırı dalgasıyla karşı karşıya kaldık. 15 Temmuz gecesi, demokrasinin değil darbecilerin yanında yer alanlar 24 Haziran’dan sonra milletin iradesine saygı duymak yerine bambaşka yollara saptılar. Bazı ülkeler darbecileri koruyan, hak ve hukuk tanımayan bir tavır içine girdiler. Ekonomimizde son günlerde yaşanan olumsuzluklar, bu çarpıklığın ürünüdür. Suni finansal istikrarsızlık dalgalarına maruz kalıyoruz. Çok basit görüş ayrılıkları üzerine bina edilen bu saldırıların sebeplerinin çok başka olduğu açık. Bu tarz yaklaşım sergileyen ülkelerle aramızdaki ilişkiler, telafisi olmayacak zararlar görme noktasına gelmiştir.
Konu Türkiye'yi köşeye sıkıştırıp, egemenlik haklarımıza halel getirecek tavizler vermeye geldiğinde iş değişir. Kusura bakmasınlar, kimseye eyvallahımız olmaz.
Dimdik ayakta duran bir Türkiye varsa kendi yolunda yürümeyi başaran bir millet oluşumuzdur.
Tüm olumsuz ihtimallere karşı hazırlıklarımız var. Döviz kuruna bakıp faizlere bakıp ve tehditlere bakıp el ovuşturanlar hiç boşuna heveslenmesinler. Faiz lobilerine sesleniyorum: Boşuna heveslenmeyin.
İran'dan Rusya'ya Çin'den kimi Avrupa ülkelerine kadar farklı alternatifler için yol kat etmiş durumdayız. Asıl olan bizim yüreğimizdeki imandır.
Türkiye'ye güvenen, Türkiye ile birlikte yürüyen herkes mutlaka kazanır. Küçük hesapların peşine düşenler yarın çok pişman olacaklar. Milletimize de çok önemli görevler düşüyor. Anneler, bacılar, kardeşlerim, 15 Temmuz gecesi darbecilere karşı bağımsızlığımı nasıl savunduysak bugün maruz kaldığımız ekonomik saldırılara karşı da ülkemizi aynı kararlılıkla müdafa etmemiz gerekiyor. Darbecilere teslim olmadığımız gibi ekonomik tetikçilere teslim olmayacak, varımızla mücadele edeceğiz. Haramzadelere en iyi cevap, daha çok çalışmak. Türkiye'yi içine girdiği cendereden çıkarmanın yolu geri çekilmek değil ileri atılmaktır; gelin bu duvarı hep birlikte yıkalım, kimse sanmasın bu tekerlek tümsekte kalacak.
Kimsenin gözü kur tablosunda, faiz tablosunda olmasın. Herkesin daha ileriye bakmasını, o büyük fotoğrafa bakmasını istiyorum.
Güzelliğine güvenme bir sivilce yeter, zenginliğine güvenme bir kıvılcım yeter; rabbine güven o sana yeter.
p.p1 {margin: 0.0px 0.0px 0.0px 0.0px; font: 16.0px Helvetica; color: #323333; -webkit-text-stroke: #323333} span.s1 {font-kerning: none} p.p1 {margin: 0.0px 0.0px 0.0px 0.0px; font: 14.0px 'Helvetica Neue'; color: #292f33; -webkit-text-stroke: #292f33} span.s1 {font-kerning: none}