Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bugünün Türkiyesi 21 yıl öncesine göre daha demokratik, daha özgür" görüşünü savundu.
Erdoğan, partisinin il başkanları toplantısında konuştu. Erdoğan, “Vesayetçilere rağmen milli iradenin üstünlüğünü bu ülkede biz hakim kıldık. Milletin kesesinden geçinenlere rağmen ekonomimizi her yıl büyütmeyi başardık. İçimizdeki mandacılara rağmen dış politikamızı güçlendirdik, itibar ve özgüven kazandırdık. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi başta olmak üzere hayata geçirdiğimiz reformlarla sessiz bir devrime imza attık. Türkiye bizim dönemimizde sadece ayağına vurulmuş asırlık prangalarını kırmadı, aynı zamanda mevcut sistemin merkezine yerleştirilmiş kast sisteminde de kurtuldu." dedi.
Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
Yıllarca bu millete kendi vatanında parya muamelesi yaptılar. Elini vicdanına koyan herkes kabul edecektir ki bugünün Türkiyesi 21 yıl öncesine göre daha demokratik, daha özgür, fırsat eşitliğinin olduğu bir Türkiye’dir. Bugün 2002’ye göre daha huzurluyuz.
Son 21 yılda ülkemize kazandırdıklarımıza baktığımızda Rabbimize hamd ediyoruz. Bizlere bu aziz millete hizmet etme, hizmetkar olma şerefi bahşettiği, mazlum ve mağdurlara sahip çıkma imkanı verdiği için Mevlaya ham ediyoruz.
Partimizin kuruluşundan bu yana davamıza gönül vermiş tüm yol arkadaşlarımıza buradan teşekkür ediyorum. Yapmak zor, yıkmak kolaydır. Bu gerçeği merhum Mehmet Akif bir asır önce anlattı. Öyle kolay değil, bu çarpıcı hakikati 2019 mahalli idareler seçimlerinde el değiştiren belediyelerin beceriksizliğinden, savunma sanayindeki gururumuz olan İHA, SİHA, Akıncılara yönelik tehditlerden görüyoruz.
Hesaplaşma çağrılarında 28 Şubat bakiyesi kimi kendini bilmezlerin başörtülü kadınlara yönelik hezeyanlarında görüyoruz. Son 21 yılda yaşanan onca değişime rağmen millete tepeden bakan üstenci CHP zihniyeti yerinde saymayı sürdürüyor. CHP ve yandaşları değişmemekte, kendilerini yenilememekte ısrar ediyor. Bu ülkenin en büyük açığı demokrasiyi içselleştirmiş, yerli ve milli muhalefet açığıdır.
İhya yerine yıkmayı siyasetlerinin merkezine yerleştiren rövanşist yaklaşımdır. Sandıkta milletten tokat yiyenler iktidara gelmek için darbedelerden, sokak olaylarından, hatta FETÖ'cü alçaklardan bile medet ummuşlardır. 2023'e giden süreçte benzer senaryoların tekrar tedavüle konduğunu görüyoruz.
Meşrep tartışmaları medya ve sosyal medya üzerinden yeniden alevlendirilmeye çalışılıyor. Adli vakalar tıpkı 80 öncesinde olduğu gibi insanlarımızı birbirine kışkırtmanın vasıtası haline getiriliyor.
Bürokratlar, Bay Kemal tarafından çok açık, net tehdit ediliyor. Zaman değişse de aktörler değişse de oynanan oyun değişmiyor. Yaşanan her hadise faşist yüzlerini açıkça gösteriyor.
Milletimizin birliğine, demokrasimizin kazanımlarına yönelik bu saldırıların başrolünü son 70 yılda olduğu gibi bugün de CHP üstlenmektedir. Farklı düşünen, farklı giyinen, farklı siyasi tercihlerde bulunan insanlar CHP ve ortakları tarafından tehdit edilmektedir. Tüm bunlar ortadayken muhalefetin yıkım masasında garnitür olarak yer almakta hiçbir beis görmeyenleri milletimizin takdirine havale ediyoruz. Bu hafta Çorum'daydık. 50 bin kişinin katılımıyla muhteşem bir mitingi gerçekleştirdik. Oradan Hacı Bektaş'a geçtik. 10-15 bin kişi oradaki programa iştirak ettiler.
Oradan Hacı Bektaş’a geçtik. Hacı Bektaş’ta yine verilen rakam 10-15 bin kişi.. Oradaki bizim programa iştirak ettiler. O akşam gerek tüm mezhep ayrımı gözetmeden bütünleştik, bir olduk, kardeşliğimizi tescil ederek yolumuza devam ettik.
CHP’li yazar ve siyasetçilerden her gün zılgıt yedikleri halde üç kuruşluk menfaatleri için geçmişlerini reddedenleri kendi hallerine bırakıyoruz. Biz milletimizle birlikte hak yolda ilerlemeye devam edeceğiz."