Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 16 Nisan'da oylanacak anayasa referandumuna saatler kala anketlerle ilgili konuştu. Kendilerine gelen tüm anketlerde 'Evet'in önde olduğunu söyleyen Erdoğan, "Evet'i 55 altı gösteren anketlerde var, 55-60 arası gösteren anketlerde var" dedi. Erdoğan, 'Hayır'ın verimsiz bir kampanya dönemi geçirdiğini iddia etti.
Devlet Bahçeli'nin "Eyalet" çıkışına da değinen Erdoğan "Şimdi işte son zamanlarda ortaya çıkardıkları bu eyalet falan vesaire gibi şeyler; hepsi buralardan neşet ediyor. Bakın bir defa Türkiye'nin eyalet sistemi vesaire gibi problemi, derdi yok" dedi.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi Direktörü Michael Link'in Türkiye'de 'Hayır' kampanyasının engellendiği yönündeki açıklamasına tepki gösteren Erdoğan, "Çok edepsiz bir şey bu" nitelemesinde bulundu.
Erdoğan, Link'in "HDP'nin 13 vekilinin cezaevinde olmasına yönelik sıkıntıları dile getirerek bu durumun partinin 'Hayır' kampanyası yürütmesine engel olduğu" söylemini de eleştirdi. Erdoğan "Sen HDP'nin bir üyesi misin ya! HDP devletten yardım alıyor onlar o parayı kampanya kaparken mi kullandın? Bunlar aldıkları parayı Kandil'e gönderiyorlar" dedi.
Erdoğan, CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt'un "Evet çıkarsa hepinizi denize dökeriz" açıklamasına, "Seni Samsun'a sokmazlar, seni Sivas'a sokmazlar, İzmir'deydik gelse dökselerdi" diyerek tepki gösterdi.
TRT canlı yayınında Hakan Çelik'in sorularını yanıtlayan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Konya'da muhteşem bir buluşma gerçekleştirdik. Katılım çok yüksekti, coşku, heyecan vardı. Şehir mitinglerimizi bitirmiş olduk. Yarın İstanbul'da Tuzla'da ardından Kartal'da mitingimiz var. Onun ardından da Ümraniye mitingi var, sonrasında Sarıyer'de İstinye'de mitingim var.
Şu an itibarıyla tüm araştırma gruplarından bize gelenler, hepsi de hemen hemen olumsuzu hiç yok, hepsi 'evet' istikametinde. Ama bakıyorsunuz aralarında birer, ikişer, üçer puan var. Bunların içerisinde açık ara olanlar da var. Pazar günü öyle zannediyorum ki, çok çok farklı bir netice de 'evet' lehinde gelebilir. 'Evet' lehinde çıkacak olan bu netice, milli iradenin bu yeni yönetim sistemini ne denli benimsediğini de ortaya koyacaktır. Oran, 55'in altında gösterenler de var, 55-60 aralığında gösterenler de var.
Biliyorsunuz başı AGİT'in Alman şu anda. Bir Alman gazetesine konuşuyor. Çok edepsiz bir şey bu. Sen HDP'nin bir üyesi misin ya! HDP devletten yardım alıyor onlar o parayı kampanya kaparken mi kullandın? Bunlar aldıkları parayı Kandil'e gönderiyorlar. Buranın başı şu anda bir Alman ve Almanya'nın Türkiye'ye karşı tutumunu görüyoruz.
Türkiye, AB ortalamasının üzerinde büyüme gerçekleştirdi. Türkiye ekonomide tavan yapacak, yatırımları sürdüreceğiz. Halk oylamasından sonra kendilerine çok daha güzel bir mesaj vereceğiz.
Ümidimi kaybetmek istemiyorum, ümidimi koruyorum. Temennim o dur ki Amerika bu yanlışı görmüştür. Artık bu şarlatanı ülkesinde barındırıp başına bela etmemeli. Bu şarlatanın bütün yavruları da orada.
Pazardan sonra Sayın Başbakanla, hükümetimizle oturup konuşacağız bunları. AB'nin 54 senedir bize çektirdiği çile yeter. Hiçbir ülkeye bunlar böyle çile çektirmediler. Türkiye herhalde bunların şamar oğlanı değil, herkes haddini bilecek. İngiltere gibi kurucu bir ülke Brexit'e gitti. İngiltere'yi başka ülkelerin de takip edeceğine inanıyorum. 3 milyon mülteciyi biz alıyoruz, sen bizimle dalga geçiyorsun.
Şunu görmek lazım. Bu insanların içinde çadır kentlerde kalanlar var. Konteyner kentlerde kalanlar var. Bir de şehirlerde kalanlar var. Tabii bunların içinde gerçekten çok ciddi meslek sahibi olanlar var. Doktor olanlar var, öğretmen olanlar var, eczacı olanı var, avukat olanı var. Değişik mesleklerde aralarında binlerce, on binlerce insan var. Şimdi diyoruz ki, birinci derecede bu insanlardan biz niye istifade etmiyoruz? Bir defa bizim şu andaki işçi çalıştırma anlayışımız veya bu konudaki yasal düzenlemelerimize baktığımız zaman, tabii ki biz vatandaş olmadığı sürece çalıştıramayız. O zaman ne olur bu? Kaçak işçi çalıştırma anlayışı içerisinde suç? Öyleyse bu adımı atmak, bunların içerisinde önce kalifiye olanları değerlendirme imkanı var. Bu kalifiye olanlar değerlendirilebilir mi? Bakın bunun altını çiziyorum. Kalifiye. Yeter ki kalifiye eleman olsun. Ve bu kalifiye elemanlardan istifade etmek suretiyle bu kaçak işçiliği bir tarafa koymak. Ve kendi imkanlarıyla bunu yapmak.
18-25 yaş arasında 132 bin vergi mükellefi var, bunların seçilme imkanı da olmalı.
Demek ki bayağı sevenim varmış. Bir de şuna inanıyorum: Ben faniyim. 2019'a kadar ömrüm olacağını bana kimse garanti edemez. Faniler üzerinde bir sistem kurmuyoruz. Milli iradenin tecellisiyle ortaya çıkmış bir sistem inşa ediyoruz. Darbecilerin değil, sivil iradenin hazırladığı 18 madde ile işi sürdürelim.
Bu, çok üzücü bir şey. Yıllardır, 40 yıllık siyasi hayatımda benim böyle bir iddiam; 'rejim değişecek.' diye olmamıştır. Rejim, 1923'te bitmiştir ve bu Cumhuriyet'tir. Şu anda bizler Cumhuriyet'in özellikle içindeki aktörler olarak bugüne kadar bu sistemi öyle veya böyle aldık geldik. Ama bu sistem ihtiyaçlara cevap vermiyor. Bu vücuda bu sistem dar geliyor. Tabii burada dert başka. Şimdi işte son zamanlarda ortaya çıkardıkları bu eyalet falan vesaire gibi şeyler; hepsi buralardan neşet ediyor. Bakın bir defa Türkiye'nin eyalet sistemi vesaire gibi problemi, derdi yok. Gündemde böyle bir şey yok. Şimdi bu 18 madde, bunun içinde böyle bir şey var mı? Yok. Nereden çıkıyor bu, kim uyduruyor bunu? Bozukluk burada. Böyle bir şey olmadığına göre bunu söyleyecek birisi varsa meydanlarda ya ben söyleyeceğim ya da AK Parti'nin genel başkanı, başbakan söyleyecek. Böyle bir şey bizden çıktı mı? Yok. Efendim şu söylemiş, bu söylemiş, bırakın bu işleri. Kimden söz sadır oluyor, onun bir kıymeti harbiyesi var mı yok mu? Buna bakılacak. 14 senedir bu işi yapıyoruz. Hiçbir zaman böyle bir şeye teşebbüsümüz olmamıştır. Biz ülkemiz için böyle bir şeyi gündeme getirmedik. Biz hep neyi savunduk? Üniter yapıyı savunduk.
Sandığın olduğu yerde tek adamlık olmaz. Sandığın olduğu yerde demokrasi vardır. Gidersin sen de ey Kılıçdaroğlu, yüzde 50 artı biri aldığın anda sen gelirsin iş başına, niye korkuyorsun? Niye çekiniyorsun? Milli irade bu.
Sayın Bahçeli'yle birlikte sadece kampanya sürecini ele almak yanlış olur. Parlamento sürecini de ele almak lazım. Yerli ve milli duruşu önemliydi.
Pazar akşamı ülkenin bir bayramı olacaktır diye düşünüyorum. Türkiye, bu yeni yönetim sistemiyle Cumhuriyet tarihinin, özellikle darbeler silsilesinden sonra milli iradeyle tecelli eden bir hükümet sistemine geçecek. Pazar günü atılacak adım sıradan bir adım değil.
Bu sistem için milletimin 'evet'lerine ihtiyacımız var. Yüksek oranda. Bunu başardığımız anda inşallah pazartesi bir başka olacak. 2019'un Kasım'ı bir bambaşka olacak. Allah birliğimizi, beraberliğimizi daim etsin.