Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sınırlardaki korumayı biz Bay Kemal'e sorarak yapmayız. Bay Kemal, şunu bir defa bilecek, biz Cudi'de teröristleri gömdük, biz Gabar'da teröristleri gömdük, biz Tendürek'te teröristleri gömdük, biz Bestler Dereler'de teröristleri gömdük. Sınırın içinde gömdük, sınırın dışında gömdük." dedi. Erdoğan "Biz, F-35'lerde 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yaptık ama F-35'ler bize verilmedi. Şimdi yeni yeni bazı teklifler geliyor, bakalım ne olacak, ne derece doğru, sağlıklı bilmiyoruz. Ama bunlar bizi en sonunda ev sahibi yapacaklar." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, dünkü Çanakkale ziyareti sırasında, Troya Müzesi'nde düzenlenen Ezineli Yahya Çavuş Belgeseli'nin galasında gençlerle bir araya geldiği programın görüntüleri paylaşıldı.
Erdoğan, ABD'nin, Türkiye'nin Rusya'dan aldığı S-400 Hava Savunma Sistemi'ni iade etmesini istediğini belirterek "Kendilerine biz şunu söyledik, biz niye geri iade edelim? Siz, bize verdiniz de biz almadık mı? Hem vermeyeceksin... Biz de başımızın çaresine bakacağız. Ruslardan böyle bir teklif bize geldi, oradan aldık. Siz veriyor musunuz? Vermediler." ifadelerini kullandı.
F-35 meselesinde de aynı yanlışın yapıldığını vurgulayan Erdoğan, "Biz, F-35'lerde 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yaptık ama F-35'ler bize verilmedi. Şimdi yeni yeni bazı teklifler geliyor, bakalım ne olacak, ne derece doğru, sağlıklı bilmiyoruz. Ama bunlar bizi en sonunda ev sahibi yapacaklar. İnşallah onları da üreteceğiz. " diye konuştu.
Erdoğan, Türkiye'nin enerji konusunda da iyi bir noktada bulunduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Artık sismik araştırma gemilerimizi bizzat satın aldık. Sondaj gemilerimizi aldık. Bunlar bizde yoktu. Kiralama sistemiyle gidiyorduk. Gerek Berat Bey döneminde gerekse Fatih Bey döneminde 5 tane bu şekilde gemiye sahip olduk. Şimdi Karadeniz'de, Akdeniz'de bu sismik araştırmalarda olumlu sinyaller geliyor. Doğal gazımızı biz üretmeye başladığımız anda hava değişecek ve vatandaşımız da bunun bereketinden istifade edecek.
Aynı şekilde tarımda çok ciddi yatırımların peşindeyiz. Barajlarda iyi bir noktaya doğru geliyoruz. Baraj noktasında en son geçen hafta Mardin, Siirt, Batman bu bölgenin ortak kullanımında olan Ilısu Barajı'nın açılışını yaptık. Bu barajın özelliği neydi? Bir defa burada bir tarih vardı. Bütün bu tarihi eserleri kurtardık. Mesela bir küçük saray orada var. Bu küçük sarayı 6 metre yükselterek, barajın altında, sular altında kalmaktan kurtardık. Kervansaraylar, camiler, bütün hepsi orada. Köprüler... Bütün bunların hepsini kurtardığımız gibi şimdi buradaki Ilısu Barajı'ndan hem sulama imkanlarını yakalayacağız hem sulamanın yanında kullanma suyunu da oradan elde etmiş olacağız."
Erdoğan, barajların ülke için önemine işaret ederek "Türkiye olarak barajlardan başka çıkış yolumuz yok. Çünkü biz, bol suya sahip olan bir ülkede değiliz. Ama bütün bunlara rağmen barajlarda attığımız adımlarla her geçen gün daha iyiye gidiyoruz. Açık kanalet sistemiyle değil, inşallah kapalı sisteme de geçmek suretiyle sulamada farklı bir yere doğru ülkemizi taşıyacağız." diye konuştu.
"Yakın dönemde CHP, Türkiye'nin dört bir yanına 'Sınır Namustur' pankartları asmıştı ve bunun propagandasını yapmıştı. Ancak tezkereye 'hayır' oyu kullandılar. 'Evet oyu kullananları, Cumhuriyet'e ihanet ve hainlikle' itham ettiler. İttifak ortakları da 'evet' oyu kullandı. CHP, ittifak ortağı olan İYİ Partiyi hainlikle, Cumhuriyet'e ihanetle mi itham etmekte, yoksa İYİ Parti bir seçim stratejisi olarak samimiyetsiz bir evet tezkeresi içine mi girdi?" sorusu üzerine Erdoğan, "Gençlik ne düşünüyor? Bay Kemal diyor ki 'Gençler bizimle beraber, amcanız size ne derse amcanızın dediğini yapın' diyor." yanıtını verdi.
Bu sırada bir gencin "Gençler seninle Cumhurbaşkanım" demesi üzerine Erdoğan, "Kemal amca, gençlerin ne dediğini duydun mu? Bak, gençlik ne düşünüyor. Ama Bay Kemal, 'Cumhuriyet'e ihanettir' diyor. Bu ne safdilliktir. Ve kendi ittifakları içinde de birbirlerine giriyorlar. Çok açık, net, birisi 'evet', birisi 'hayır' diyor. Birisi de çıkıyor, geçmişten kalan tekerlemesini yapıyor. Kim o? Terörist başı. 'Hayırda hayır vardır' diyor. Bunlar birbirlerine girmişler." karşılığını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sınırlardaki korumayı biz Bay Kemal'e sorarak yapmayız. Bay Kemal, şunu bir defa bilecek, biz Cudi'de teröristleri gömdük, biz Gabar'da teröristleri gömdük, biz Tendürek'te teröristleri gömdük, biz Bestler Dereler'de teröristleri gömdük. Sınırın içinde gömdük, sınırın dışında gömdük. Utanmadan diyor ki daha da ileri gidiyor 'Kandil'i yerle yeksan edecekmiş.' Böyle bir kafa Kandil'i yerle yeksan edebilir mi? Kandil'i yerle yeksan eden biziz. Ve mağaraların içine giren biziz. Hamdolsun, şu an itibarıyla sınır içinde, sınır dışında her yerde biz varız. Gerek Irak kuzeyinde gerek Suriye sınırlarımıza yakın bölgelerde gerekli olan mücadeleyi en üst düzeyde veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz. Çünkü biz Çanakkale ruhunu yaşayan ve yaşatanız, farkımız bu. Biz ilhamımızı buradan alıyoruz. O ise ilhamını Batı'dan alıyor. Kim o Batı'dakiler? Hani bizi şikayet ediyorlar ya, onlardan alıyor. Bay Kemal, biz 'Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan' diyerek bu yola çıktık. Ve yine biz 'Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda, canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda' diyerek bu yolda yürüyoruz."
Erdoğan, bu toplantıyı Çanakkale'de yapmalarının önemine işaret ederek "Çanakkale'de 'Ey şehit oğlu şehit isteme benden makber, sana aguşunu açmış duruyor Peygamber...' Şimdi biz, böyle yürüyoruz. Ama Bay Kemal maalesef oylamada ne yazık ki 'hayır' diyor. Çünkü dert başka. Ama bizim derdimiz bambaşka." dedi.
Cumhur İttifakı olarak teröristlere bulundukları yerleri mezar ettiklerini, Cudi'de, Bestler Dereler'de, Gabar'da nasıl bunu yaptılarsa yapmaya devam edeceklerini vurgulayarak "Gerek İHA'larımızla gerek SİHA'larımızla gerek Akıncılarımızla inşallah buna devam ediyoruz, devam edeceğiz. Şu şöyle demiş, bu böyle demiş hiç bizi enterese etmiyor. Çünkü biz, şairin dediği gibi, 'Allah'a dayan, sa'ye sarıl, hikmete ram ol, yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol' diyerek bu yola çıktık."
"2023 TEKNOFEST Çanakkale'de olabilir mi?" sorusuna Erdoğan, "Şu anda TEKNOFEST'in yol haritasını, planlamasını daha çok BAYKAR yapıyor. Şu an itibarıyla da önümüzdeki 2022 olsun, 2023 olsun bir tanesinin yine İstanbul olduğunu biliyorum. Bir diğerinin Samsun olduğunu biliyorum. Yani Karadeniz, onları planladılar. Bir diğerinin de Azerbaycan'da olacağını biliyorum. İnşallah ondan sonraki sıraya Çanakkale girer mi girmez mi ona artık BAYKAR yönetimi, Selçuk Bayraktar Bey, daha çok o işleri organize ediyor. Zaten şimdi dinlemiştir sizin talebinizi. Hayırlısı olsun bakalım." yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yol medeniyettir" ifadesini her zaman kullandığını belirterek, "Medeni olmak işte bu eserlerle olur. Şimdi biz bunu, ana muhalefetin başındaki zat diyor ki 'Peki nereden, neyi buldunuz da nasıl yaptınız'. Zaten kabiliyet burada, biz kaynak ürettik, yap-işlet-devret bir kaynaktır. Eğer siz kasanızdaki parayla bunu yapmaya kalksanız belki de yapamayacaksınız. Ama biz yap-işlet-devret usulüyle bu kaynağı ortaya koyduk ve 'Arkadaş sen yapmak mı istiyorsun, buyur yap, kaynağı da bul'. Kaynağı da buldular, geldiler ve şimdi burası yapıldı ve belki de inşallah 18 Mart'a bile kalmadan daha önce buranın açılışını yapacağız." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katıldığı program, Çanakkale Türküsü'nün seslendirilmesiyle sona erdi.