"Erdoğan, halkı başkanlığa ikna etmeye çalışacak; erken seçim gündeme gelebilir"

"Erdoğan, halkı başkanlığa ikna etmeye çalışacak; erken seçim gündeme gelebilir"

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Suudi Arabistan dönüşü başkanlık sistemiyle ilgili açıklamaları, 'arama konferansları'nı gündeme getirdi. Başkanlık sistemiyle ilgili halk desteğinin yetersiz olduğu belirtiliyor. Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek, Erdoğan'ın 'arama konferansları'nı bu nedenle önerdiğini, hedefininse muhalefeti değil halkı ikna etmek olduğunu yazdı.

Deniz Zeyrek, "2016 boyunca sürdürülecek arama konferansları sonunda, olası bir referandumda başkanlık sistemine ‘evet’ çıkma ihtimali görülürse ve buna rağmen TBMM’de referandum barajı olan 330 oy bulunamazsa, ‘erken seçim’ seçeneği öne çıkarılabilir. Kulislerde, MHP ya da HDP’nin baraj altında kalması durumunda AK Parti’nin bu rakama ulaşabileceği ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın AK Parti’yi bu riski almaya yönlendirebileceği yorumları yapılıyor" dedi.

Deniz Zeyrek'in Hürriyet gazetesinin bugünkü (2 Ocak 2015) nüshasında yayımlanan kulis haberi şöyle:

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı ‘Başkanlık için arama konferansları’ fikri, halkın başkanlık sistemine henüz yeterince destek vermemesinden kaynaklanıyor.

Hürriyet Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek'in haberine göre, Erdoğan’ın sözünü ettiği arama konferanslarında, halkın başkanlığı hangi gerekçelerle istemediği tespit edilecek ve itirazları ortadan kaldırmak için kullanılacak söylem belirlenecek. Süreç sonunda halkın desteği artsa ve bu kamuoyu yoklamalarında net bir şekilde görünse bile, sistem değişikliği ancak TBMM’de 330 oyla mümkün olabilecek. Kulislerde, ‘kamuoyu desteği yükselir ve TBMM’den gerekli destek bulunamazsa AK Parti yeterli sayıya ulaşabilmek için erken seçim yoluna başvurulabilir’ ihtimali de konuşuluyor.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, geçen Salı günü Suudi Arabistan’a giderken başkanlık konusunda ‘arama konferansları’ düzenlenebileceğini söylemişti. Erdoğan, önceki akşam İstanbul’a dönüşünde bu sözlerini açması istendiğinde de şu açıklamayı yaptı:

“Arama konferanslarını biliyorsunuz diye açıklamadım. Arama konferansları akademisyenler arasında veyahut da o konuyla ilgili dağarcığında bir şeyler olanların katıldığı toplantılardır. Bunu daha geniş planda tutup, halkla bu arama konferansını yapabileceğiz. Yani seçeceksiniz, ondan sonra telefonlarla vatandaşla bu irtibatları kurmak suretiyle, yani bir nevi kamuoyu araştırması da diyebiliriz ama burada vatandaşın diyelim ki anayasanın o maddesiyle ilgili düşüncesi nedir, ne diyor, bunları halkla irtibat kurmak suretiyle... Öyle ufak rakamlar değil yani 500 bin değil sayıyı daha da arttırmak suretiyle. Dolayısıyla toplumsal bir mutabakatın sağlanabileceği bir anayasanın oluşmasına bu arama konferansı çok ciddi bir zemin oluşturacaktır. Bu düşünceyle bunu sizlere ifade etmiş oldum.”

DESTEK YÜZDE 50’YE ULAŞMADI

AK Parti’ye yakın olanlar da dahil birçok kamuoyu araştırma şirketinin anketleri, Türkiye’de başkanlık sistemine olan desteğin henüz yüzde 50’ye ulaşmadığını gösteriyor. Bu bilgi Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun masasında da mevcut. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve yakın ekibinin bu sonuçları, “Kamuoyunun mesafeli olması başkanlık sistemiyle ilgili yeterli ve detaylı bilgiye sahip olmamasından kaynaklanıyor” şeklinde değerlendirdiği biliniyor. Bu nedenle, ‘kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ilk hedef olarak belirlendi. Erdoğan’ın sözünü ettiği arama konferansları da bu amaca hizmet edecek. Konferansların organizasyonu ve nasıl düzenleneceği konusunda henüz düğmeye basılmadı. Ancak, Ankara’da konferansların altyapısının hazırlanmaya çalışıldığı konuşuluyor. Bu konferansların gerçekleştirilmesinde sivil toplum kuruluşlarının ön planda olması bekleniyor. Yöntem olarak, 81 ilde geniş katılımlı toplantılar ve halkın konuyla ilgili tartışmaya katkısını arttıracak adımlar düşünülüyor.

TOBB ÖNCÜLÜĞÜNDE YAPILMIŞTI

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dikkat çektiği arama konferanslarının bir benzeri 2011 yılında ‘yeni anayasa’ konusunda yapılmıştı. TBMM’nin ve TOBB’un öncülük ettiği sivil toplum kuruluşlarından oluşan Anayasa Platformu’nun, ‘Türkiye Konuşuyor Vatandaş Toplantıları’ 13 ayrı ilde binlerce insanın katılımıyla gerçekleştirildi. 8 Ocak 2011 Pazar günü Ankara’da başlayan toplantılar, Konya, Edirne, Diyarbakır, İzmir, Antalya, Samsun, Bursa, Trabzon, Gaziantep ve Erzurum’da devam etti. Toplantı dizisi kapsamında 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Ankara’da sadece kadınların katıldığı, 25 Mart 2012 tarihinde de Samsun’da gençlere yönelik birer Anayasa Vatandaş Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantılarda, katılımcılara Anayasa’nın içeriği ile ilgili yüzlerce anket sorusu yöneltildi ve halkın, Anayasa konusundaki beklentileri tespit edilmeye çalışıldı. Toplantılar sonunda halkın ortak noktaları ve ayrışmaları analiz edilerek raporlar hazırlandı. Raporlar, Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na iletildi.

TBMM’SİZ OLMAZ

Anayasa uzmanları, arama konferanslarında kamuoyunun başkanlık sistemine destek vermemesinin nedenlerinin, önemli kaygı noktalarının belirlenebileceğine dikkat çekti. Bu çerçevede de interaktif bir yaklaşımla, o kaygıları giderecek söylemlerin geliştirilebileceğine ve halkın kafasındaki soruları yanıtlayabilecek anlaşılır sloganlar belirlenebileceğine de işaret eden uzmanlar, şu değerlendirmeyi yaptı: “Süreç sonunda halkın ikna olduğu ve başkanlık sistemine açık destek verdiği tespit edilse bile, Anayasa’yı değiştirmek sadece TBMM’de mümkün. Referanduma gitmek için bile taslağın TBMM’de en az 330 oyla kabul edilmesi gerekir. Muhalefet partilerinde farklı bir yaklaşım ortaya çıkmazsa ya da AK Parti aradaki farkı kapatamazsa, bu mümkün görünmüyor...”

 

Erken seçim olabilir mi?

 

2016 boyunca sürdürülecek arama konferansları sonunda, olası bir referandumda başkanlık sistemine ‘evet’ çıkma ihtimali görülürse ve buna rağmen TBMM’de referandum barajı olan 330 oy bulunamazsa, ‘erken seçim’ seçeneği öne çıkarılabilir. Kulislerde, MHP ya da HDP’nin baraj altında kalması durumunda AK Parti’nin bu rakama ulaşabileceği ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın AK Parti’yi bu riski almaya yönlendirebileceği yorumları yapılıyor.