Hatay'da konuşan Erdoğan: Yeni bir Antakya, İskenderun, Arsuz inşa edeceğiz, buraları sıfırdan yapacağız

Hatay'da konuşan Erdoğan: Yeni bir Antakya, İskenderun, Arsuz inşa edeceğiz, buraları sıfırdan yapacağız

Hatay AFAD İl Koordinasyon Merkezi’nde açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sağlam zeminlere doğru tekniklerle inşa edilen yapıların yıkılmadığını bu depremlerde gördük." dedi. Hatay'daki ilçeleri sıfırdan inşa edeceklerini duyuran Erdoğan, "Hatay'ın demografik yapısının değişmesiyle ilgili dedikodulara itibar etmeyin. Hatay'ın demografik yapısını değiştirmeye kimsenin gücü yetmez" ifadelerini kullandı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay'da MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile depremde yıkılan bölgeleri gezdi. Daha sonra sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve kanaat önderleriyle bir araya geldi ve burada bir konuşma yaptı. 

Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

"Depremde kırılan 5 ayrı fay hattının yüzlerce kilometrelik bir alanda üzerinde yaşadığımız toprakta 7 metreyi aşan yer değiştirmelere yol açtığı belirlendi. Sarsıntının sebep olduğu yıkıma çetin kış şartlarının çıkardığı sıkıntılar da eklenince depremden sonraki ilk günlerde tüm gayretlerimize rağmen kimi eksiklik ve aksaklıklar yaşandığını biliyoruz. Deprem bölgesindeki kamu ve sivil toplum afet kapasitesinin ilk anda büyük ölçüde devre dışı kalması, güçlükleri daha da artırdı. Deprem haberini aldığımız andan itibaren tüm bakanlıklarımızı, kurumlarımızı, belediyelerimizi, sivil toplum kuruluşlarımızı harekete geçirdik. Devletin ve milletin tüm imkanlarını bölgeye ulaşmak, arama kurtarma çalışmalarını başlatmak, yardımları organize etmek için seferber ettik. Türkiye’nin 81 ilinden doğrudan bu işle görevli olanlar dışında arama kurtarma yapabilecek, enkaz kaldırma, yardım, güvenlik çalışmalarına destek olabilecek tüm kamu görevlilerini, tüm sivil organizasyonları deprem bölgesine yönlendirdik. Milletimiz 7'den 70'e fertlerinin tamamıyla bu seferberliğe gönüllü olarak zaten katıldı. Uluslararası yardım çağrısı yaparak diğer ülkelerden arama kurtarma ve yardım ekiplerini de ülkemize davet ettik. Olağanüstü Hal, afet bölgesi, mücbir sebep ilanlarıyla süreci yürütmek için gereken hukuki altyapıyı oluşturduk." 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, öncelikli depremin yıktığı binaların altında kalan vatandaşların kurtarılması için çalışmalar yürütüldüğünü belirterek, "Öncelikle depremin yıktığı binaların altında kalan vatandaşlarımızı çıkarmak, bununla birlikte felaketten kurtulan insanlarımızı yeniden hayata bağlamak için gece gündüz çalıştık. Halen devam eden ve büyüklükleri 1’i 6’nın, 37’si 5’in, 351’i 4’ün üzeri olan 6 bini aşkın artçı sarsıntının yol açtığı tehlikeye rağmen ekiplerimiz kahramanca çalışmalarını yürüttü. Tamamen yıkılmış 21 bine yakın binadaki 71 binin üzerinde bağımsız birimin enkazı kaldırıldı. Yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı 118 bin binadaki 412 bin bağımsız birim tahliye edildi. Ayrıca, orta hasarlı 24 binden fazla binadaki 133 bini aşkın bağımsız birimdeki vatandaşımızın geçici barınma merkezlerine veya güvenli yerlere nakli sağlandı. Buna karşılılık deprem bölgesinde 809 bin binadaki 3 milyon 108 bin bağımsız bölümün az hasarlı veya hasarsız olduğu belirlendi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız 7 bin 328 personeliyle gerçekleştirdiği hasar tespit çalışmalarını bitirmek üzeredir. Deprem anından itibaren yürütülen çalışmalarda 35 binden fazlası arama kurtarma personeli olmak üzere 271 bin destek yardım güvenli personeli görev aldı. Ülkemizin çeşitli yerlerinden 12 binin üzerinde ağır iş makinası bölgedeki enkaz kaldırma ve alt yapı faaliyetlerine katıldı. Milli Savunma Bakanlığımız ile emniyet ve jandarma teşkilatlarımız başta olmak üzere kamu kurumlarımıza ait 77 uçak, 120 helikopter, 38 gemi, 35 insansız hava aracı kurtarma, yardım ve tahliye çalışmalarına iştirak etti. Savunma Sanayi Başkanlığımızın enkaz altı ve duvar arkası görüntüleme sistemleri de arama kurtarma faaliyetlerinde aktif olarak kullanıldı." diye konuştu.

Yurt genelinde sivil toplum kuruluşlarının, belediyelerin ve gönüllülerin depremzedelerin yaralarının sarılması için seferber olduğunu ifade eden Erdoğan, "Kızılay başta olmak üzere ülkemizin dört bir yanından yüzlerce sivil toplum kuruluşumuz, belediyemiz, gönüllü ekiplerimiz seyyar mutfaklarla gıda ve giyecek yardımlarıyla depremzedelerimizin yanındadır. Günde yaklaşık 2 milyon 400 bin vatandaşımıza sıcak yemek ikramı yapılıyor. Bölgede dağıtılan battaniye sayısı 3 milyona, kurulan çadır sayısı 188 bine, hizmete sunulan konteyner sayısı 10 bine ulaştı. Deprem bölgesinin özellikle ağır hasar alan şehirlerine battaniye çadır ve konteyner sevkiyatları sürüyor. Halen 65 binin daha kuruluş süren konteyner sayısını ilk etapta 100 bine, ihtiyaç halinde 200 bine kadar çıkartabileceğiz" açıklamasında bulundu.

Depremzedelerden 751 bin kişinin çadırlarda, 24 bin kişinin konteynırlarda 252 bin kişinin ise Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okul ve tesislerde, 462 bin kişinin kamu ve özel sektöre ait otel ve misafirhanelerde barınanların ise sayısının 195 bine ulaştığını belirten Erdoğan, "Böylece toplamda 1 milyon 684 bin vatandaşımızın barınma ihtiyaçları giderilmiştir. Taleplerine binaen 62 bin vatandaşımız kara yoluyla, 289 bin vatandaşımız hava yoluyla, 21 bin vatandaşımız demir yoluyla, bin 156 vatandaşımız deniz yoluyla deprem bölgesinden diğer şehirlere tahliye edilmiştir. Ayrıca kendi imkanlarıyla bölge dışına veya bölgedeki güvenli yerlere giden çok sayıda vatandaşımız da bulunuyor. Milletimiz deprem bölgesinden şehrine gelen kardeşlerine kucağını açarak tüm imkanlarını onlarla paylaşarak ayni cenaplığını bir kez daha göstermiştir. Hiç şüphesiz sayısı çok çok az da olsa depremi fırsata dönüştürme, depremzedeleri istismar etme peşinde koşan karakter fukaraları çıkabiliyor. Kamuoyuna veya kurumlarımıza ulaşan şikayetlerle ilgili gereken hukuk işlemler yapılmakla birlikte milletimiz asıl cezayı bunları vicdanında mahkum ederek vermektedir. Diğer yandan artık arma kurtarma çalışmalarının sonuna gelmek üzere olduğumuz şu günde depremde vefat eden 41 bin 156 vatandaşımız, defnedildi. Enkaz altından kurtarılan kişi sayısı da 114 bin 834’ü buldu. Halen kaldırılmakta olan enkazlar bittikten ve kayıtlar kontrol edildikten sonra yakında bu sayı kesinleşecektir" dedi.

Depremden etkilenen şehirlerin konutuyla, işyeriyle sanayisiyle tarımıyla tarihi ve kültürel değerleriyle yeniden ayağa kaldırılacağını vurgulayan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hiçbir vatandaşımızı ne acısında ne hayatını yeniden düzene koyma ne de geleceğini inşa etme gayretinde asla yalnız bırakmayacağız. Sadece bizim değil, insanlığın ortak miraslarını bünyesinde barındıran bu bölgeye devlet ve millet olarak hep birlikte sahip çıkacağız. Sağlam ve az hasarlı binalarda hayatın normalleşmesini sağlayacak adımları atıyoruz. Çadır kentlerde ve konteyner kentlerde barınan vatandaşlarımızı 1 yıl içinde inşa edeceğimiz sağlam, güvenli huzurlu konutlarına taşımaya başlayacağız. Depremden tek bir binası bile hasar almadan alnının akıyla çıkan TOKİ’miz hazırlıklarını hızla sürdürüyor. Mart ayı içinde Hatay’da 40 bin 426, Kahramanmaraş’ta 45 bin 67, Adıyaman’da 25 bin 882, Gaziantep’te 18 bin 544, Malatya’da 44 bin 770, Osmaniye’de 9 bin 550, Diyarbakır'da 6 bin, Şanlıurfa’da 3 bin, Elazığ’da 3 bin 750, Adana’da 2 bin 500, Kilis'te 250 konutun inşasına başlıyoruz. Hasar tespit, enkaz kaldırma ve yer belirleme işlemleri bittikçe her ilimizde bu konut sayıları artacaktır. Tüm konut alanlarını yeni bir şehir planı çerçevesinde, zemin kalitesine, fay hattına olan mesafesine bakarak, kendi mimarisine, tabi tarihi ve kültürel dokusuna uygun şekilde tasarlıyoruz. Konutlarımızın hiçbiri zemin artı 3 veya 4 katı geçmeyecek. Köylerimizdeki ihya çalışmalarını da eviyle, ahırıyla, bahçesiyle, parkıyla, kendi özgün mimarisine göre aynen Manavgat’ta yaptığımız gibi gerçekleştireceğiz.

Altını çizerek bir şeyi daha ifade edeceğim. Güçlendirme diye bir mantıkla asla bu bölgede inşa ve ihya çalışmaları yapmayacağız. Hepsi sıfırdan zemin artı 3, bilemediniz 4, bu şekilde inşaatlarımızı yapacağız. Ülkemizdeki tüm üniversitelerimizden jeofizik, jeoteknik, jeoloji, sismoloji hocalarımızla, deprem uzmanlarıyla yoğun istişare halinde çalışıyor, buradan çıkan sonuçlara göre hareket ediyoruz. Demirden çeliğe, çimentodan seramiğe, inşaatlarımız için gereken tüm yapı malzemelerinin kaliteli ve hızlı şekilde tedarikiyle fayda- maliyet analizleriyle planlamaları sürüyor. Sağlam zeminlere, doğru tekniklerle inşa edilen yapıların yıkılmadığını bu depremlerde bir kez daha gördük. Bunun için ülkemizin önde gelen tüm mimarlık, mühendislik ofislerini, proje bürolarını, şehir plancılarını harekete geçirdik. Yerleşim yerlerimizi mümkün olduğu kadar ovalardan dağlara doğru kaydırarak zemin sıvılaşmalarının yol açtığı felaketlerden uzak tutmak istiyoruz. Kadim yerleşim yerlerimizi de tarihi ve kültürel dokusuna uygun aynı zamanda güçlü şekilde koruyacak planlamalar yapıyoruz. Şehirlerimizin ihyasını planlarken, bilim adamlarımız ve uzmanlarımızla birlikte afetten zarar gören illerimizdeki vatandaşlarımızın iş insanlarımızın yerel yöneticilerimizin görüşlerini de alıyoruz. Her adımımızı ortak akla uygun şekilde atıyoruz. En çok önem verdiğimiz zemin etütlerini mikro bölgeleme olarak tarif edilen teknikle yürütüyoruz."

"Hazine'den 100 milyarlık bütçe tahsil ettik"

Deprem bölgesinde yürütülen çalışmalar için Hazine'den 100 milyar liralık bütçeyi tahsis ettiklerini de anlatan Erdoğan şöyle dedi:

"Kurumlarımızın depremle ilgili ödenek talepleri anında yerine getiriliyor. Depremde zarar gören her haneye 10'ar bin lira yardım yapıyoruz. Yıkık, yıkılacak, ağır ve orta hasarlı binalarda oturanlara 15'er bin lira taşınma ve 2-5 bin lira arasında kira yardımında bulunuyoruz. Vefat eden vatandaşlarımızın yakınlarına acil ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için 100'er bin lira nakdi destek sağlıyoruz. Doğal afet sigortası kapsamında alınan ihbarlarla ilgili ödemelerin süratle yapılmasını temin ediyoruz. Olağanüstü Hal bölgesindeki trafik sigortası poliçeleri prim ödemelerini kolaylaştırıyor, deprem sebebiyle zamanında yenilenemeyen poliçeler için ilave prim istenmemesini sağlıyoruz. Depremi, kamu ihaleleri için mücbir sebep hali olarak değerlendirerek, bu hususta ayrıca başvuru ile vakit kaybedilmesinin önüne geçiyoruz. Bölgedeki bankacılık sisteminin işler durumda tutulması için bankalara gereken ikazlar yapılmıştır. Deprem bölgesindeki vatandaşlarımız için kredi kartı taksit sürelerini 2 katına çıkardık. Ertelenen tüketici ve taşıt kredilerinde vade sınırları dikkate alınmayacak. Bankalarımız daha önce açıkladığımız 50 milyar liralık dayanışma paketine yaptıkları katkının yanında deprem bölgesi için ilave destekler veriyor. Türkiye Tek Yürek kampanyasına Merkez Bankamız malum 30 milyar lira, Ziraat Bankamız 20 milyar lira, Vakıflar Bankamız 12 milyar, Halk Bankamız 7 milyar lira, Ziraat Vakıf ve Emlak Katılım şirketlerimiz 1'er milyar lira olmak üzere toplamda 72 milyar lirayla katkıda bulundu. Ağır hasar gören il ve ilçelerimizde yaşayan tüm vatandaşlarımızın kredi borçları otomatik olarak 6 ay, bölgedeki diğer yerlerde ise talebe bağlı olarak 1 ay erteleniyor. Depremde zarar gören vatandaşlarımızın tamamı talebi halinde 6 aylık ertelemeden yararlanabiliyor. Kamu bankalarımız, depremde vefat eden vatandaşlarımızın kredi borçlarını siliyor. İş yerleri ve işletmeleri zarar gören 150 bin esnafımızın Halk Bankası'ndan kullandıkları hazine destekli kredi ödemelerini 6 ay süreyle erteledik. Bu tür işletmeler için 20 milyar liralık deprem bölgesi işletme ve yatırım destek paketi ayrıca hazırladık. Depremde zarar gören çiftçilerimize Ziraat Bankası ve Tarım Krediden kullandıkları hazine destekli kredilerini 1 yıl süreyle tehir etme imkânı getirdik. Ağır yıkımın yaşandığı bölgedeki 152 belediyemizin İller Bankası'na olan kredilerinin ödemelerini 3 ay erteledik. Ayrıca depremin ülke genelindeki ekonomik faaliyetlere olumsuz etkilerini önlemek amacıyla daha önce açıkladığımız 250 milyar liralık KGF paketini 100 milyar lirayı 350 milyar liraya yükselttik. Kamu bankalarımız, deprem yaralarını sarmak üzere afet bölgesine özel, uygun şartlı kredi vermeye başladı. Böylece bankalarımızın deprem bölgesine sağladıkları ayni ve nakdi destekler 80 milyar lirayı bulmuş oldu. Bölgedeki çiftçilerimize toplam tutarı 2,8 milyar lirayı bulan ve ayni olarak ödenen mazot ve gübre desteklerini nakdi olarak şubat ayı içerisinde hesaplarına yatırıyoruz. Yıl boyunca ödenecek 530 milyon lira tutarındaki hayvancılık desteği ödemelerini de deprem bölgesindeki illerimizdeki çiftçilerimiz için şubat sonuna kadar yapacağız.

Ayrıca bu illerimizdeki üreticilerimize 2 milyon büyükbaş ve 9 milyon küçükbaş hayvan için 1,5 milyar lira yem desteği vereceğiz. Depremde hayvanları telef olan çiftçilerimizin kayıplarını inekse inek, koyunsa koyun, tavuksa tavuk, arıysa arı olarak tekrar bedelsiz olarak yerine koyacağız. Besicilerimizin ve yetiştiricilerimizin kayıplarını da aynı şekilde telafi edeceğiz. Bu illerimizdeki 12 bin arıcımızın, 1,5 milyon kovanı için acil şeker ihtiyacını da hemen karşılayacağız. Diğer yandan Türkiye İş Kurumumuzun toplum yararına çalışma projesi kapsamında bölge illerinde 20 bin vatandaşımızın hızla istihdamını temin ediyoruz. Ülkemizin belkemiği olarak gördüğümüz esnaflarımızı, sanatkarlarımızı, küçük ve orta ölçekli işletme sahiplerimizin, sanayicilerimizi, çiftçilerimizi en kısa sürede şehirlerimizin dinamosu haline getirmek için ne gerekiyorsa yapıyoruz, yapacağız. Mücbir sebep hali ilanı kapsamında bu illerimizdeki vergi mükelleflerimizin maliyeye olan yükümlüklerini 31 Temmuz'a kadar erteledik. Bölgedeki mükelleflerin beyanname ve bildirim sürelerine 15 Ağustos'a, tahakkuk eden vergilerin ödeme sürelerini 31 Ağustos'a kadar öteledik. Motorlu taşıtlar mükellefleri de bu ötelemelerden yararlanacak. Yapılandırma kanunu kapsamındaki mükelleflerin mart, mayıs ve temmuz ayı taksitlerini ağustos, ekim ve aralık aylarına erteliyoruz. Depremzedelere yapılacak yardımlara vergi uygulamıyor, KDV eklemiyoruz. Makbuz karşılığı yapılan ayni ve nakdi yardımların vergi matrahından indirilebilmesini sağlıyoruz. Bölgede inşa edilecek prefabrik yapılar ile konteynerlerin KDV oranını yıl sonuna kadar yüzde 1'e indiriyoruz. Acil ihtiyaç duyulan ürünler başta olmak üzere fiyatlarında haksız artışa gidenler için vergi ve sosyal güvenlik incelemesi başta olmak üzere kamunun tüm denetim araçlarını en sert şekilde devreye alıyoruz. Özellikle bazı ürünler var ki bunların ihracına yönelik suistimale gidenler var. Olağanüstü Hal bunlar için özellikle uyarıyorum, ciddi manada bunlar ilgili birimlerimiz tarafından yakalandıkları yerde gereken sorgu, hesap bir defa yapılacaktır. Deprem bölgesindeki yatırımcıların pay alım işlemlerinden dolayı mağduriyete uğramamaları amacıyla bu kişiler için temerrüt durumunu da kaldırdık. Şirketlerin pay değerlerindeki olağanüstü olumsuz gelişmelere etkin müdahaleyi Sermaye Piyasası Kurulu mevzuatındaki sınırlayıcı hükümlerin dışına çıkardık. Görüldüğü gibi hiçbir kesimi dışarıda bırakmadan, depremden zarar gören her bir insanımızın yanında yer alıyor, destekliyor, hayata yeniden tutunması için kaynaklarımızı seferber ediyoruz."

Kılıçdaroğlu'na havaalanı tepkisi: Kalyon İnşaat yaptı 

Hatay'ın depremde en ağır yıkıma ve can kaybına uğrayan şehrimiz olduğunu belirten Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:

"Şehrimizde enkaz haline gelen 6 bin 251 binanın altından 17 bin 436 vatandaşımızın cenazesi çıkartılarak defnedildi. Yaralı sayımız da 30 bini geçti. Halen enkaz kaldırma işlemi devam eden az sayıda binamızın tamamına yakını da Hatay'dadır. Yıkılanlar yanında, acil yıkılacak ve ağır hasarlı bina sayımız 34 bin. Buralardaki bağımsız bölüm sayımız 134 binin üzerindedir. Bir başka ifadeyle, Hatay'daki yapıların 3'te 1'ine yakını oturulamaz hale gelmiştir. Bugüne kadar Hatay'da görevlendirdiğimiz arama kurtarma ve destek personeli sayısı 75 bine, iş makinası sayısı da 5 bine yakındır. Depremden kurtulanlar için kurulan 40 bin çadırda 180 bin vatandaşımız hayatını sürdürmektedir. Dağıtımını yaptığımız 20 bin çuval kömür ve 21 bin çuval odun ile ısınma sıkıntısının aşılmasına katkıda bulunduk. Katar'dan gelmekte olan konteynerler İskenderun Limanı'na indirileceği için bunların önemli bir kısmını Hatay bölgesinde kurmayı planlıyoruz. Enkazlar kaldırıldıkça elektrik, doğalgaz ve su konusundaki sorunlar çözülmektedir. Hatay Havalimanının hasar gören pistinin ve bağlantı yollarının onarılmasıyla Hatay Havalimanımız 1 hafta içerisinde insani yardım uçaklarına ve dönüşte yolcu uçuşlarına açtık. Ama ana muhalefetin başındaki zat, Hatay Havalimanını da kendi belediyelerinin imar ettiğini, onardığını, bu tür yalanları söylemeye devam ediyor. Yahu haddini bil. Bu senin işin değil. Anlamazsın bu işlerden. Bugüne kadar hep sustum, sustum sustum, bulunduğum makam beni susmaya icbar etti. Dürüst ol. Bir gün de dürüst olduğunu görelim ama maalesef böyle bir dürüstlük yok. Bizzat Hatay'a geldiğim gün Genel Başkan vekilimi oraya gönderdim. Zaten Binali Bey bakandı ve ne olduğunu ne bittiğini de biliyor. Orada böyle belediyenin gelip de imar etme diye bir şeyi söz konusu değil ama yalan bunlarda diz boyu. Nitekim, isim vereceğim şimdi İGM yani İstanbul Havalimanı ortaklarından Kalyon İnşaat orayı 5 günde eline aldı ve süratle bitirip yaptı ve milletimize teslim etti. İşin aslı bu. Ama bunlarda doğruluk yok, dürüstlük maalesef yok."

Kentsel dönüşüm çağrısı 

Depreme ve diğer afetlere karşı mukavemeti düşük yapıları daha hızlı dönüştürmek için destek isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Bu çalışmalarda bize vakit kaybettiren hatta engel çıkaran hususları hızla bertaraf etmekte kararlıyız. Burada ricam var tabi o da şu. Ne olur kentsel dönüşüm planlarımızı benim vatandaşım engellemesin. Eğer kentsel dönüşüm noktasında adımlar atıyorsak vatandaşlarımız da bize bu konuda yardımcı olsun ve süratle bizde bu inşaatlarımıza başlayalım. Hukuki süreçleri hızlandırma yanında, kimi siyasi, kimi ticari kaygılarla kentsel dönüşüm planlarını engelleyen veya geciktiren herkesi milletimizle paylaşacağız. İskenderun’daki kentsel dönüşüm çalışmalarını kampanyalarla, davalarla engelleyenlerin bugün yol açtığı felaket herkese ibret teşkil etmiştir ve etmelidir. İstanbul başta olmak üzere diğer şehirlerimizde de benzer durumlar yaşandığını biliyoruz. Kimi ideolojik saplantılarla, kimi basit çıkar kaygılarıyla yürütülen engelleme çabalarının artık son bulmasını bekliyoruz. Devletimizin tüm kurumlarıyla, milletimizin de 85 milyon tek yürek olarak ülkemizin krizle ve afetle mücadele kapasitesini artıracak çalışmalarda yerini alacağına inanıyoruz" dedi. (DHA)