Hürriyet'ten Deniz Zeyrek, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, son iki günde yaptığı açıklamalarla, Afrin’den Rakka’ya uzanan 150 kilometrelik bir 'Özgür Suriye Ordusu koridoru' çizdiği yorumunu yaptı. Genelkurmay Karargâhı’nda dün Dışişleri Müsteşarı Büyükelçi Ümit Yalçın ve istihbarat yetkililerinin katıldığı kritik bir toplantı yapıldı. Sonuç; Afrin, El Bab, Menbiç ve Rakka’nın ÖSO’nun kontrolüne geçmesi konusunda, El Bab’da Rusya’nın, diğer üç bölgede de ABD’nin ikna edilmesi şart.
Öte yandan Erdoğan Musul operasyonuna da Türkiye'nin katılması gerektiği görüşünü savunuyor:
Hürriyet'ten Deniz Zeyrek'in analiz haberi şöyle:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, önceki gün muhtarlara seslenirken, “Kilis’ten Kırıkhan’a doğru uzanan bölgeden ülkemize yönelik tehditleri bertaraf etmek için gerekirse orayı da terör örgütlerinden temizlemeyi gündemimize alıyoruz” dedi. Erdoğan dün de ÖSO militanlarının Cerablus, Rai ve Dabık bölgelerini temizlediğini belirterek “El Bab’ı DEAŞ terk edecek, ondan sonra Menbiç ve Rakka’ya yöneleceğiz. Dün akşam Obama ile görüşmemizde bu adımları atacağımızı kendisiyle paylaştık. PYD/YPG gibi terör örgütlerine ihtiyacımız yok. Obama’ya, gelin Rakka’dan DEAŞ’ı beraber atalım dedim" bilgisini verdi.
Erdoğan’ın sözünü ettiği koridorun, haritada ÖSO rengine boyanması için küçük yerleşim yerleri hariç Afrin, El Bab, Menbiç ve Rakka’nın TSK destekli ÖSO denetimine geçmesi gerekiyor. Menbiç ve Afrin PYD, El Bab ve Rakka DEAŞ kontrolünde.
1- İlk nokta olan Afrin, Kilis’ten Hatay’ın Kırıkhan ilçesine kadar olan sınır bölgesinin doğusunda bulunuyor. Halen Suriye Demokratik Güçleri diye adlandırılan ve çoğunluğu PYD olan grup tarafından kontrol ediliyor. Bölgede Amerikan Özel Kuvvetleri’nden askerler olduğu ve Tel Rifat’ın alındığı günlerde PYD’lilerin hem ABD hem Suriye Ordusu’ndan destek aldığı biliniyor. PYD’li grup son olarak Tel Rifat’tan El Bab’a doğru ilerleyince TSK tarafından bombalandı ve geri çekilmek zorunda kaldı. Türkiye ile ABD arasındaki görüşmelerde ABD yönetimi, Türkiye’nin ya da Türkiye destekli ÖSO militanlarının Afrin’e müdahalesine karşı çıktı. Ancak Ankara Amanoslar’daki PKK saldırıları ve Afrin bölgesinden Türkiye topraklarına yönelik havan saldırılarına karşı ‘sınır ötesi’ müdahalede bulunacağını ABD’ye bildirdi.
2- Türkiye’nin müdahalesiyle PYD’nin El Bab’ı alma girişimi engellendi. Ancak, Rusya destekli Esad ordusu, ÖSO’yu da Halep’te mücadele ettiği El Nusra gibi gördüğünden ÖSO’nun El Bab’a ilerlemesini istemiyor. Halep’le ilgili bir sorunu olmadığını açıklayan Türkiye, Rusya’dan El Bab konusunda Esad’ı ikna etmesini bekliyor.
3- Menbiç’te, hali hazırda büyük ölçüde PYD/YPG unsurlarından oluşan SDG var. ABD yönetimi, Menbiç’teki SDG unsurları arasında PYD/YPG’lilerin olmadığını savunsa da Ankara, 350 civarında PYD/YPG’linin Menbiç’te olduğu bilgisine sahip. ABD’ye, ÖSO unsurlarının herhangi bir çatışma olmaksızın Menbiç’e girmesi çağrısı yapıldı. Bu gerçekleşirse TSK unsurları da Menbiç’e inecek ve olası Rakka operasyonu için hazırlık yapacak.
4- Rakka’nın alınması konusunda ABD’nin planı PYD/YPG’nin karadan, Koalisyon’un havadan bir operasyon başlatması yönünde. Ancak, “Türkiye PYD/YPG varsa biz yokuz” tavrını ABD’ye açıkça iletti. Erdoğan, PYD/YPG yerine de ÖSO’yu önerdi. ABD ise ÖSO’nun bunu yapacak kapasitede olmadığı görüşünü savundu. Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, durumu şu sözlerle özetledi: “O bölge insanından oluşacak özellikle Özgür Suriye Ordusu bünyesinde yeterli gücün oluşturulacağını biz söylüyoruz. ABD’nin bu noktadaki tavrını, bu yönde değiştirmesini istiyoruz. PYD’nin Rakka’da bir egemenlik alanı oluşturmasına ne pahasına olursa olsun izin vermeyeceğiz. ABD’ye ‘Suriye Demokratik Güçleri perdesi altında PYD’nin Rakka’ya girmesine müsaade etmeyin, biz size gerekli kuvveti hazırlarız’ dedik.”
Askeri kaynaklar, Türkiye’nin desteklediği ÖSO’nun hali hazırda alınan bölgeyi tutmasının ve bu kadar çok cephede aynı anda savaşmasının zor olduğuna dikkat çekti. Bu nedenle, 4 bölgenin kontrol edilebilmesi için TSK’nın Suriye’deki varlığını arttırması gerekiyor. Diplomatik kaynaklara göre bu da Esad’ı destekleyen Rusya ve İran’ı rahatsız edebilir. Hele hele bu adımlar ABD’nin tam desteği alınmadan atılırsa Türkiye BM Güvenlik Konseyi’nde zor durumda kalabilir. Erdoğan, Kuzey Irak’taki Sincar dağının yeni bir Kandil olmaması için gerekenin yapılacağını da açıkladı. Genelkurmay, Dışişleri ve İstihbarat birimlerinin yaptığı güvenlik toplantısında, Irak’taki durum da değerlendirildi. DEAŞ’ın elinden alındığı günden beri PKK’nın kontrolünde olan Sincar dağının yeniden Iraklıların denetimine geçmesini isteyen Ankara, bu konuda da ABD’ye baskı yapıyor.