Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Sarıgazi başlayan kentsel dönüşüm projesinin açılışı sırasında Suriye krizine değindi, tezkereye ret oyu veren CHP ve BDP'yi eleştirdi. Suriye'ye karşı gayet sabırlı davrandıklarını belirten Erdoğan, "Biz savaşa meraklı değiliz. Ancak savaştan da uzak değiliz. Yurtta sulh, cihanda sulh, evet. Ama sulh olmayan yerde ne yapacaksınız? Hazır ol cenge eğer sulh-u salah istiyorsan. Buradaki cenk, sulh içindir" dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
'Hazır ol cenge eğer sulh-u salah istiyorsan'
"Ülkemizin saygınlığına, itibarına halel getirecek hiçbir girişimi karşılıksız bırakmadık, bırakmıyoruz, bırakmayacağız. Şunu ifade etmek istiyorum biz ancak savaş meraklısı değiliz, savaştan da uzak değiliz. Bu millet yeri gelmiş kıtalararası savaşları da görmüştür. Yurtta sulh cihanda sulh, sulhun egemen olduğu yerde olur. Bizim can damarımıza bastıkları zaman o zaman sulh konuşamayız. “Hazır ol cenge, Sulh-u Salah istiyorsan” (*Barış istiyorsan savaşa hazır ol) denirken, yeri gelir o zaman cenk barışın anahtarı olur. Kendi halkına, kendi şehirlerine, kendi kültürel mirasına değer vermeyen, kendi yerleşim yerlerini bombalayan böyle bir anlayışın tek bir tanımı olabilir: O da devlet terörüdür. Şu anda Suriye'de devlet terörü estirilmektedir. Böyle zalim ve insafsız bir yönetim çoktan meşruiyetini yitirmiştir ve artık ayakta kalma şansını tamamen tüketmiştir. Bu yönetime farklı gerekçelerle destek verenler, her geçen gün tarihi bir yanılgı içinde olduklarını daha iyi anlıyorlar, her geçen gün daha zor, daha sıkıntılı bir konuma düşüyorlar."
'Bodrum'da kendisiyle tatil yapmadım'
"Ana muhalefetin başı, yanı her neyse, “Siz bunlara boğaz seyahati yaptırdınız, işte Bodrum’a gittiniz” diyor. Eline diline dursun yahu. Kaç kere açıkladım. Yapmadığım bir şeyi bana yaptın deme. Eğer barış içindeysek, İstanbul Boğazı’nda o seyahati de yaptırırım, ama böyle bir şey yok. Bodrum’da kendisiyle birlikte tatil yapmadım. Kendisini oraya davet ettim, kendileri iki üç gün tatil yaptılar. Bizim medyanın fotoğraflarını çekmesinin ardından sonra gittiler. Olayların aslı budur. Ama bunların yalan ciğerlerine işlemiş. Mesele cibilliyet meselesi. Sen gene bildiğini oku da, bu bir milli meseledir de, gel aynen MHP gibi davran ve orada el ele verelim, milletçe tavır ortaya koyalım. Ama biz bu CHP zihniyetini Hatay’da da gördük.Üzüntüm ülkem adına, milletim adına. Üzüntüm bu CHP’ye oy verenler adına. Üzüntüm, BDP’ye oy veren Kürt kardeşlerime."
'Tezkere oy birliğiyle çıkmalıydı'
"Birinde bölücü terör örgütü muhabbeti, diğerinde Esad yönetiminin muhabbeti. Burada bu partiler açısından söylüyorum. Bunlar ülkelerinin milli çıkarlarını, ulusal onurlarını değil, ulusal güvenliğini değil, saldırgan ülkenin hassasiyetlerini gözeterek tarihe geçtiler. Meclis’ten oy birliğiyle çıkması gereken tezkere, maalesef CHP ve BDP’nin tavrı sebebiyle oy çokluğuyla kabul edildi. MHP’ye sorumlu davrandığı ve tezkereye destek açıklaması için teşekkür ediyorum. Ama CHP’nin duruşu bir siyasi garabet örneğidir. Bunlar sadece siyasi duruş itibariyle şaşkınlık pişkinlik içinde değiller, bunlar aynı zamanda usulden kanundan da bihaberler. Tezkerede geçen, “Yabancı ülke” kavramını böylesine dallandırıp budaklandırmak, siyaset yapmak değil cehaletini ortaya sermektir."