Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Havalimanı 3. bağımsız pisti, devlet konukevi ve cami açılış töreninde yaptığı konuşmada, “İnşaat süresinden kapasitesine kadar gerçek anlamda dünya çapında bir şaheser olan bu havalimanımız, Türkiye'nin 2023 hedeflerinin sembollerinden biridir” dedi. Erdoğan, "Yol, medeniyettir, su medeniyettir. Yolunuz yoksa suyunuz yoksa medeniyetten bahsedemezsiniz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Havalimanı'nda iniş ve kalkış kapasitesini artırmak amacıyla yapılan üçüncü pistin, Devlet Konukevinin ve caminin açılışı dolayısıyla düzenlenen törene katıldı.
Koronavirüs salgını sürecine değinen Erdoğan, "Gelişmiş ülkelerin dahi pek çok hususta çaresiz kaldıkları bu süreçte biz alnımızın akıyla çıktık. Elbette her şey bitmiş değil, mücadelemiz devam ediyor. Lütfen, maske, mesafe, temizlik, buna dikkat edelim. Buna dikkat etmezsek sıkıntılarımız devam eder" dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Gerçek anlamda şaheser olan İstanbul Havalimanı, Türkiye’nin 2023 hedeflerimizin sembollerinden biridir. İstanbul Havalimanı'nın resmi açılışını 29 Ekim 2018'de yaptık. Ancak Havalimanımız tam kapasiteyle 14 ay önce 6 Nisan 2019 tarihinde çalışmaya başladı. Havalimanımız bugüne kadar iç hatlarda 107 bin, dış hatlarda 316 bin olmak üzere toplamda 423 bin uçuşa ve 65 milyon yolcuya ev sahipliği yaptı. Yeni hizmete girecek 3. pist, 2. kule ve taksi yolu ile iç ve dış hatlarda bekleme süreleri kısalacağı için bu sayılar hızla artacaktır. Açılışını yaptığımız pistimizin bir diğer özelliği de dünyanın en büyük uçaklarının dahi rahatça inişi kalkış yapabilmesine park edebilmesine imkan sağlamasını. Dünyada bu pistin hemen bitişiğindeki inci kule ile yüksek yoğunluktaki hava trafiğini kontrol eden çok az sayıda havalimanı vardır. Pistimiz her türlü hava şartında kullanılmasına imkan veren teknik alt yapısıyla da örnek bir eserdir. Halen inşası süren metro hattının açılmasıyla havalimanımızın şehirle olan bağlantı süresi de kısalacaktır."
""Mevcut haliyle yıllık 90 milyon yolcu kapasitesine sahip havalimanımız ihtiyaç halinde yıllık 200 milyon yolcuya kadar geliştirilebilecek bir planlamayla havalimanımız inşa edildi. Örnek bir yapı olan İstanbul Havalimanı salgın sürecini bir kenara bırakırsak İstanbul Havalimanı'ndan dünyada ulaşılamayacak hiçbir merkez neredeyse bulunmuyor. Dünyada kamu özel ortaklığı projelerinin en başarılarını uygulayan ülke olarak özellikle ulaşımda ve sağlıkta çıtayı sürekli daha yukarı taşıyoruz. Devlet konuk evimizin ve camimizin hizmete girmesiyle havalimanımızın iki önemli eksiğini daha tamamlıyoruz."
"Sadece ulaşım alanında yaptıklarımın dahi tek başına yüzümü ak etmeye yeterli olduğuna inanıyorum. Ülkemizde 2002 yılında toplan hava yolu yolcu sayısı 34 milyonu bile bulmuyordu geçtiğimiz yıl 209 milyon olarak gerçekleşti. Havalimanı sayımız 26 iken bu sayıyı 56'ya çıkardık. Halen inşası süren havalimanlarımızla bu sayı daha da artacak. Terminallerimizin yolcu kapasitesini 60 milyondan 318 milyona yükselttik. Günde 303 ton olan hava yolu kargo seviyemiz 2 bin 500 ton seviyelerini buldu. Yurt dışında sadece 60 noktaya olan uçuşları 350'ye çıkarmayı başardık. Sektörün cirosunu 3 milyardan 165 milyar dolara ulaştırdık. Bunlar sadece havayolu taşımacılığında yaptıklarımızdır. Karayollarında ise bölünmüş yol uzunluğumuzu 6 bin 100 kilometreden 27 bin 200 kilometrenin üzerine çıkardık. Otoyollarımızda bin 714 kilometre olan ağımızı yaklaşık 3 bin 100 kilometrenin üzerine taşıdık. Tünellerimizin sayısını 83'ten 395'e, uzunluğunu 50 kilometreden 523 kilometreye yükselttik. Ülkemizin dört bir yanını eserlerle donattık. İstanbul'a yaptığımız ulaştırma yatırımlarının her biri dünya çapında eserlerdir. Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim ve Osmangazi Köprüleri gibi eserleri milletimizin hizmetine sunarak, bu kadim şehrin hayat damarlarının hep açık kalmasını sağladık."
Yeni tip korana virüs salgını sürecine değinen Erdoğan, "Yol, medeniyettir, su medeniyettir. Yolunuz yoksa suyunuz yoksa medeniyetten bahsedemezsiniz. Bunun için ulaştırma ve alt yapı yatırımlarını kesintisiz sürdürmekte kararlıyız. İşte sağlık turizminde başka bir adım attık Yeşilköy'de. Uçaklar inecek hemen yaya yoluyla hastaneye gidecek. Oradan da yine uçağıyla dönecek. Sancaktepe’de aynı şekilde. Ülkemizi etkileyen şu salgın döneminde yaşadıklarımızı Türkiye’nin potansiyelinin büyüklüğünü bir kez daha göstermiştir. Eğer 45 günde bu millet bin 8 odalı bir hastane Yeşilköy’e bir tanesini de Sancaktepe’ye yapıyorsa bu milletin ne kadar azimli ne kadar kararlı ne kadar muktedir olduğunu gösteriyor. Sağlık turizminde de bir adım attık. Yeşilköy’e uçaklar inecek oradan hemen yaya mesafede hastaneye geçecek. Bütün ileri teknoloji orada var. Aynı şekilde Sancaktepe. Bununla da turizmi zenginleştiriyoruz. Sağlık turizmini çok güçlü hale getiriyoruz."
"Sağlık turizminde başka bir adım attık Yeşilköy'de. Uçaklar inecek hemen yaya yoluyla hastaneye gidecek. Oradan da yine uçağıyla dönecek. Sancaktepe’de aynı şekilde. Ülkemizi etkileyen şu salgın döneminde yaşadıklarımızı Türkiye’nin potansiyelinin büyüklüğünü bir kez daha göstermiştir. Eğer 45 günde bu millet bin 8 odalı bir hastane Yeşilköy’e bir tanesini de Sancaktepe’ye yapıyorsa bu milletin ne kadar azimli ne kadar kararlı ne kadar muktedir olduğunu gösteriyor. Sağlık turizminde de bir adım attık. Yeşilköy’e uçaklar inecek oradan hemen yaya mesafede hastaneye geçecek. Bütün ileri teknoloji orada var. Aynı şekilde Sancaktepe. Bununla da turizmi zenginleştiriyoruz. Sağlık turizmini çok güçlü hale getiriyoruz."
Erdoğan maske ve dezenfektenin önemine değinerek, "Gelişmiş ülkelerin dahi pek çok hususta çaresiz kaldıkları bu süreçte biz alnımızın akıyla çıktık. Elbette her şey bitmiş değil, mücadelemiz devam ediyor. Lütfen, maske, mesafe, temizlik, buna dikkat edelim. Buna dikkat etmezsek sıkıntılarımız devam eder" şeklinde konuştu.
Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
"Geçmişte Türkiye küresel düzeydeki büyük dönüşüm dönemlerini vizyonsuz siyasi kadrolar veya kendi iç kavgaları nedeniyle değerlendirmemişti. İnşallah bu defa öyle olmayacak. Her ne kadar birileri hep yaptıkları gibi ülkemizi istikrarsızlık batağına çekmek için çırpınıyorlarsa da bunlara asla fırsat vermeyeceğiz. Milletimiz kimin ülke için çalıştığını, kimin de kendi çıkarı peşinden koştuğunu gayet iyi görüyor. Hayatlarında ortaya koyabildikleri tek bir eser bile olmayanların yapılan her işe kulp takmaya çalışma gayretleri boşunadır. Devir hizmet siyaseti devridir. Bizim siyasetimiz, bu ülkenin 83 milyon ferdinin her birinin kendini özgür, güvende ve huzurlu hissetmesi, müreffeh bir hayat sürmesi siyasetidir. Çeyrek asır, yarım asır öncesinin Türkiye'sinin refleksleriyle geleceğin Türkiye'si inşa edilemez. Dünya değişti, Türkiye değişti, sadece ülkemizdeki bir avuç siyaset esnafı değişmedi."Erdoğan, "Bugün Türkiye’yi dünyada güçlü kılan ne varsa hepsini de çok büyük mücadeleler ve kavgalar sonunda inşa edebildik. Kavga her zaman kötü değildir. Bizde bir tarafta eser üretenlerin diğer tarafta takoz koyanların hakikatiyle karşı karşıyayız. İşte bunun için milletimiz 18 yıldır tarafını hiç değiştirmedi. Eğer milletimiz bir gün bizden daha fazla hizmet edeceğine inandığı birilerini göreve getirirse bundan ancak mutluluk duyarız. İşte o zamana kadar aşkla, heyecanla hizmet etmeye, eser üretmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.