Erdoğan'ın eski danışmanı Beki: FETÖ kimi kullanmadı ki, kirini bulaştırmadığı etkin bir parti kaldı mı?

Erdoğan'ın eski danışmanı Beki: FETÖ kimi kullanmadı ki, kirini bulaştırmadığı etkin bir parti kaldı mı?

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde basın danışmanlığını yapan Karar gazetesi yazarı Akif Beki, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yeniden gündeme getirdiği 'FETÖ'nün siyasi ayağı'na ilişkin tartışmaları yorumladı. Beki, FETÖ'nün etkin siyaset yürüten tüm siyasi partilere bulaştığını dile getirdi. 

Beki, "Karşılıklı suçlamaların altını doldurmak için başvurulan iddiaları sayıp dökmeye ne hacet! Fakat soru baştan yanlışsa cevabın doğru olma ihtimali de yok. FETÖ kimi kullanmadı ki?... FETÖ'nün suret-i haktan görünerek kanına girmediği, kirini bulaştırmadığı, kullanmayı başaramadığı etkin bir parti kaldı mı geride? Muhalefeti kumpaslarla dizayn etmeye çalışırken AK Parti iktidarından mı yararlanmadı? AK Parti ve Erdoğan'ı hedef aldığında, muhalefet partilerinden mi faydalanmadı? Gün geldi iktidarı muhalefete karşı kullandı, gün geldi muhalefeti iktidara... CHP ile MHP'ye karşı ürettiği kumpas materyalini, arası iyiyken AK Parti'nin hizmetine sundu." ifadesini kullandı. 

Beki yazısında şunları kaydetti: 

Ters düştüğünde ise AK Parti'ye kurduğu kumpasın mahsullerini CHP'ye servis etti, MHP'nin iktidar karşıtı söylemlerine sızdı.

FETÖ'yle ağız birliği içinde görünmek; terör örgütü propagandasına alet olmaksa...Muhalefeti veya iktidarı yıpratmasına ve şekillendirmesine yardım ve yataklık etmek, yani amaç birliği suçu işlemekse...

Söyler misiniz; az ya da çok, bu partilerden hangisi bu suçlamadan muaf tutulabilir?

Kimi zaman bilerek kimi zaman bilmeden, kiminde isteyerek kiminde istemeden FETÖ'nün oyununa gelmemiş, gizli açık destekçisi durumuna düşürmeyi başaramadığı partiyi gösterin, gerisini ondan sonra konuşalım.

Muhalefet de iktidar da FETÖ'nün hem kurbanı ve mağduru hem de birbirlerini FETÖ'nun suç ortağı, siyasi ayağı olarak suçlayacak nedenlere sahip. Tam da FETÖ'nün sinsice amaçladığı gibi...

Siyasi ayak tartışması, bu sebeple kesin sonuca ulaştırılamaz bir tuzak. Çıkamazsınız içinden.

Sündürülmeye, esnetilmeye, istismara da son derece açık.

Kimsenin, FETÖ'yle paslaşmanın ne tamamen masumu ne de gerçekten suçlusu çıkacağı bir tartışma bu. Çözümsüz bir kördüğüm.

Siyaseti böyle hinoğluhin bir kısırdöngüye, kimsenin hasarsız sıyrılamayacağı bir fasit daireye sokmak ancak FETÖ'nün ekmeğine yağ sürer, sadece onun aradan sıyrılmasına yarar.

Başından beri kimsenin elini temiz bırakmama, melanetini her tarafa bulaştırma stratejisi boşa çıkarılmadan FETÖ nasıl yenilecek? Mücadele nasıl kazanılacak?

İktidar da muhalefet de FETÖ'yle mücadeleyi araçsallaştırarak, birbirine karşı silah gibi kullanarak, istismar ederek, sulandırarak hala FETÖ'nün tezgahına geldiklerini, aslında şeytani planı doğrultusunda siyaseti kullandırtmaya devam ettiklerini fark etmeyecek mi?

Birbirlerinin itibarını vurmak için patlattıkları o saklı mayınları o yollara kim döşedi, o parmak izlerini oralara kim bıraktı, aleyhlerindeki şüpheleri o zulalara kim yerleştirdi?

Siyasi ayağı, 'siyaseti komple itibarsızlaştırmak kimin çıkarına' sorusunda ararsanız, belki bulunur doğru cevap.

Yoksa; FETÖ'yü bitirseniz bile ektiği nifak tohumlarına kazandırmış, hep beraber altında kalmış olmaz mısınız?

Yazının devamı için tıklayın

Ne olmuştu? 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, grup toplantısında 20 maddede 'FETÖ'nün siyasi ayağı'nı açıklamıştı. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "FETÖ'nün siyasi ayağı Erdoğan'dır" sözlerine yanıt vermiş, Kılıçdaroğlu'nu ve ekibini siyasi ayak olmakla suçlamıştı.