Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde danışmanı da olan Karar yazarı Akif Beki, iktidara yakın medyayı eleştirirken, "kendi çalıp kendi oynayan mızıka takımı" benzetmesi yaptı. Beki muhalafetin dua etmesini söyleyerek, "İstese böyle yıpratamazdı iktidarı" ifadesini kullandı.
Beki, "İktidarın kamburu ‘asılsız’ propaganda" başlıklı yazısında iktidara yakın medyanın tezvirat ve karalama yaptığını söyledi.
"Gerçeği tersyüz eden yalan, çarpıtma ve iftiralarla savunulmaya ihtiyaç duymaz doğru. Aksi, doğruluğundan şüpheye düşürür" diyen Beki yazısının ilgili bölümünde şunları kaydetti:
İmamoğlu MİT’in, askeriyenin ve İstanbul’un sırlarının saklandığı kozmik kayıtları kopyalatmak istemiş de...15 Temmuz direnişi gibi destansı bir direniş yazılmış da....Kahraman memur, şifreyi canı pahasına vermeyerek devletin en mahrem sırlarını düşmandan korumuş da...
Aynen böyle anlatıyorlar. Hiç yaşanmamış gibi skandalın üstünü kapatmaları gerekirken, kahramanlık hikayesi çıkarıp pişkince satmaya kalkmıyorlar mı bir de! Alemi enayi yerine daha nasıl koyarsınız?
Sormazlar mı...Devlet sırrı belediyede saklanıyorsa ihale ve para trafiği kayıtları nerede tutuluyor? Başkan kayıtlara bakamıyorsa halk, vergilerinin nereye harcandığına nasıl bakacak, hani şeffaflık, neyi kimden gizleme korkusu bu? Hem seçimle gelmiş başkanın belediye kayıtlarına erişimini engelleyen bu memuru, İmamoğlu’ndan daha güvenilir yapan ne? Bürokratik oligarşinin bağlı olduğu gizli bir anayasa, bir resmi ideoloji mi var? Emri seçilmiş Başkan’dan almıyorsa kimden alıyor, arkada vesayet düzeni mi işletiliyor? Vesair...
Hangi birini sayacaksınız ki bu propaganda gülünçlüklerinin. Şeytanın yattığı yeri bilen militanların, ‘İmamoğlu yasakladı’ dedikleri Dini Yayınlar Fuarı’nın yolunu bile bilmedikleri anlaşılmadı mı? ‘Sadece Sultanahmet değil, Beyazıt’ta da istememiş, 37 yıllık fuarı bitirecekti’ palavraları yaymaya devam ediyorlar utanmadan.
Beyazıt tadilatta diye, olmazsa fuarı bu sene Fatih Camii’nde kurmaya hazırlandıklarını söylememiş fuar yetkilisi, Anadolu Ajansı da bunu haber yapmamış gibi hayasızca sallıyorlar.
Gerçeği tersyüz eden yalan, çarpıtma ve iftiralarla savunulmaya ihtiyaç duymaz doğru. Aksi, doğruluğundan şüpheye düşürür.
Çirkef ve şirret tetikçi saldırıları, sevdirmez sahibinden nefret ettirir.
Ne inandırıcılıkları kaldı, ne de propagandalarının güvenilirliği ve itibarı. Yatsın kalksın kendi çalıp kendi oynayan bu mızıka takımına dua etsin muhalefet, istese böyle yıpratamazdı iktidarı.