Erdoğan'ın eski metin yazarı Aydın Ünal: KADEM'e yönelik eleştiriler bazen sınırları aşıp Sayın Cumhurbaşkanı ve ailesine saldırı için araç yapılmaktadır

Erdoğan'ın eski metin yazarı Aydın Ünal: KADEM'e yönelik eleştiriler bazen sınırları aşıp Sayın Cumhurbaşkanı ve ailesine saldırı için araç yapılmaktadır

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski metin yazarı ve eski AKP Ankara Milletvekili Aydın Ünal, KADEM’e yönelik eleştirinin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesine saldırı için araç yapıldığını iddia etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın başkan yardımcılığını yaptığı Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), İstanbul Sözleşmesi'ne yönelik eleştirileri 16 maddeyle yanıt verdi ve "Bu sözleşmenin eşcinsel yönelimlerin meşrulaşmasına sebep olduğunu iddia etmek ise en hafif tabirle kötü niyetliliktir" ifadeleriyle sözleşmeye desteğini açıkladı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eski metin yazarı Aydın Ünal, KADEM’e yönelik eleştirin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesine saldırı için araç yapıldığını öne sürdü.

Aydın Ünal kişisel Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "KADEM’e yönelik eleştiri bazen sınırları aşıp Sayın Cumhurbaşkanı ve ailesine saldırı için araç yapılmaktadır. Hem kadına şiddet, hem de ailenin muhafazası konusunda siyaset üstü tavır sergilenmeli, mesele siyasi fırsatçılığa indirgenerek basitleştirilmemelidir" ifadelerini kullandı.

Aydın Ünal’ın İstanbul Sözleşmesi ve KADEM'e yönelik paylaşımı şu şekilde: "Türkiye modernleşmesi Batılı çeviri metinler üzerinden ilerledi. Bu çeviri metinlerle yapılan düzenlemeler Türkiye’nin toplumsal dokusuyla uyuşmadı ve zulme, baskıya, kutuplaşmaya, sebep olarak arkasında sadece acı bıraktı.

İstanbul Sözleşmesi de böyle bir çeviri metindir.

Kadın ve aileye ilişkin meselelerde Batılı çeviri metinlere ihtiyacımız yok. Türkiye, kadına yönelik her sorunu çözecek medeniyet birikimine ziyadesiyle sahiptir. İstanbul Sözleşmesi yerine özgün, yerli, toplumsal dokuyla uyuşan metin ve düzenlemeler pekala yapılabilir.

Türkiye İstanbul Sözleşmesi’ne mahkum değildir. Böyle ithal bir sözleşmeye, düzenlemeye, metne Türkiye’nin ihtiyacı da yoktur. Türkiye bundan çok daha iyisini ortaya koyabilir ve hem İslam dünyasına, hem de Batı’ya örnek ve öncü olabilir.

KADEM, İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak yerine, kadın ve aile konusunda yerli, özgün, toplumsal dokuyla uyuşan bir dil ve politika inşa edebilir. Kadın meselelerinde farklı bir devrim yapabilir. KADEM bir imkandır. Ayrıca KADEM’in bunu yapacak ziyadesiyle imkanı da mevcuttur.

KADEM büyük bir imkandır ama KADEM tartışılmaz değildir; duruşu da eleştirilemez değildir. Esasen KADEM’i kadın sorunlarında yeni bir bakışı inşa etmeye götürecek yol da tartışma ve yapıcı eleştiriden geçer.

Sorun şu ki, KADEM’e yönelik eleştiri bazen sınırları aşıp Sayın Cumhurbaşkanı ve ailesine saldırı için araç yapılmaktadır. Hem kadına şiddet, hem de ailenin muhafazası konusunda siyaset üstü tavır sergilenmeli, mesele siyasi fırsatçılığa indirgenerek basitleştirilmemelidir."