Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 693 ve 394 sayılı KHK'lara ilişkin olarak "KHK’lar ihtiyaçtan doğan adımlardır. Bunlar durup dururken olmuyor" yorumunu yaptı. KHK ile MİT'in Başbakanlık'tan alınarak Cumhurbaşkanlığı'na başlanmasına ilişkin de değerlendirmede bulunan Erdoğan, "Devletin başı istihbaratta en önemli bilgileri istihbaratları alması gereken kişi değil midir? İstihbaratın başı devletin başına bizzat bağlı olmazsa devlet hareket kabiliyetini kaybeder" dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, görevini devralışının 3. yılında NTV'de Oğuz Haksever'in sorularını yanıtladı. Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Şu anda ekranları başında bizi izleyen milletime Beştepe'den en kalbi duygularla selam sevgi ve saygılarımı iletmek istiyorum. Çankaya'da başlayıp Beştepe'de devam eden bu süreç neler yapmak istediğimizin nerelere varmak istediğimizin bir adımıdır. Fiziki yapılanmayı önemsediğim gibi zihinsel yapılanmayı da çok önemsedim. Her şeyden önce mekana insanın sokulması değil insana göre mekanın hazırlanması çok önemli. Biz Çankaya'ya geldiğimizde personelimin yerleştirileceği yerlerin dahi olmadığını gördüm. Bu tabi bir Cumhurbaşkanlığı makamı için olur bir şey değildi.
Cumhurbaşkanlığı milletimiz tarafından bizlere layık görüldükten sonra Beştepe'de zaten hazırlıklarımız buna göreydi ve şu anda Beştepe'de bu mekanda burası malum Kongre Merkezi'miz. Bütün personelimizin genel sekreterinden yardımcılarına varıncaya kadar hepsinin mekanı mevcut ve huzur içinde çalışmalarını sürdürüyorlar.
2019'a burada 5 milyon kitaplık bir kütüphane yapmaya çalışıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlettir ve bu devlete yakışan ne ise bizim bunu yapmamız gerekiyordu. Biz de 28 Ağustos 2014'ten sonra bu adımı attık. Çankaya'da bir harekat merkezimiz yoktu ama Beştepe'de bir harekat merkezimiz var. Burada sadece bakanlarımızın değil önemli kurumlarımızın da temsilcileri var ve burası 24 saat çalışır. Ne oluyor ne bitiyor. Hangi bakanlıkta ne oluyor hepsi anında bu merkeze bunu geçerler biz de bütün Türkiye'yi bu merkezden izleriz. Zaman zaman çatkapı yaparım. Bu merkezden ayrıca 81 ilin valisi ile görüşme imkanım var. Gerektiğinde oradan bağlantıları kurarız o ilden öğrenmemiz gereken ne varsa öğreniriz.
(KHK ile milletvekilleri hakkındaki soruşturmaların Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülecek olması)
KHK’lar ihtiyaçtan doğan adımlardır. Bunlar durup dururken olmuyor. Bu milletvekilleri ile ilgili olan kısımda hızlı adımlar atmamız lazım. Şu anda başkent Ankara parlamento orada, dolayısıyla bunu başka yerlerde yürütülmesindense bunun Ankara’da olmasının daha isabetli olacağı kanısına varılmıştır. Ana muhalefet sadece suyu bulandırıyor.
"Devletin başı istihbaratta en önemli bilgileri istihbaratları alması gereken kişi değil midir? İstihbaratın başı devletin başına bizzat bağlı olmazsa devlet hareket kabiliyetini kaybeder. İstediğim anda istediğim şekilde bu istihbari bilgiler bize gelsin ki biz de atmamız gereken adımları buna göre atalım. Büyük devletlerin hepsinde istihbarat devletin başına bağlıdır. ABD'de, Fransa'da hepsinde devlet başkanına bağlıdırlar. Parlamenter demokrasilerde bu başbakanlara bağlıdır.
Biz şimdi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne ilk adımı attık. 2019 Kasım ayında da ikinci adımı atacağız ve o tarihten sonra Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi çok daha güçlü şekilde devam edecektir. Bundan sonraki sürecin güçlenerek devamı gerekmektedir. 15 sene önce MİT'in ciddi bir portföyü yoktu şimdi var. İslam dünyasında var batıda var. Buralarda çok ciddi bir iletişim söz konusu. Bu olmadan bunu yürütemezsiniz ki."
"En önemli hayal ne dedik 2071. 3 yaşındaki çocuklarımız 2071'den nereye varacak onlar 60 yaşına varacak bu önemli bir hedef. 3 yaşındaki yavrular bu hikayeyi yazacak ve tatbik edecek. Biz seçilme yaşını 30'dan 25'e sonra 18'e indirdik. Seçme hakkı veriyorsun seçilme hakkı vermiyorsun. Zor olan seçmektir. Zor olanı veriyorsun da kolay olanı niye vermiyorsun? Bu millet Fatih Sultan Mehmet ile en güzelini vermiş. Demekki olabiliyor. Bizim gençlerimizi en iyi şekilde yetiştirmemiz gerek. Onları hayat ile buluşturarak geleceğe hazırlamak gerek. Malazgirt'te 50 bini aşkın genç geldi. Çanakkale'ye gidenler votka mı dersiniz şarap mı dersiniz ama bizim gençlerimiz tek bayrak tek millet tek vatan dedi."
(Putin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Külliye'de çektirdiği fotoğraf) Putin, 'burada bana da bir oda verseniz' latifesi yaptı. Külliyeyi görünce, 'Büyük devlet olmanın işareti işte bu eserdir' dedi. Orada ben Sayın Putin'e büyük devlet olmanın gereği olan Külliye'mizi gösteriyorum. Kremlin Sarayı'nı biliyorsunuz. O da büyük bir devlet olmanın işaretidir. İçinde kaybolursunuz öyle bir yer. Biz Külliye'yi yaptık ana muhalefetin başındaki zat bunu hazmedemedi.
"Benim Caner'im var Ankara'da yüzme şampiyonu. Onlar bambaşka, sevgi ve hayat dolu. Seni seviyorum Caner."
"Torunlarımile zaman zaman... Orada Ahmet Akif haylazlık yaptı. Gel dedim seni ben okutacağım. Oturduk 15 Temmuz.. Ama ne oluyor haberimiz yok. Torunum ile oturduk iyi okudu. Ödülünü verdim. Helikopter ile yolculuk yaparken babası Berat Bey'e soruyor 'Baba ne oluyor?' diye. Maşallah derslerinde başarılı. Ömer Tayyip de maşallah mesai arkadaşımız...Ben zaten onların yanında değilim devamlı Ankara'dayız."
Torunlarımla oyun oynarım tabi. Sadık Eymen Berat beyin 3. çocuğu, şimdi gerçekten hafta sonları veyahut İstanbul'a gidişte onları görmemek bizim için büyük bir eksikliktir. O bizi şarj ediyor adeta hele hele dedeciğim deyince o ayrı bir mutluluk veriyor. Yeni yeni konuşmaya başladığı için çok daha farklı oluyor tadı başka. Ben onun için boşu boşuna en az 3 tane demiyorum daha fazla olması lazım. Torunlarla da artması lazım. Güçlü aileler güçlü milleti meydana getirecektir. Şu anda hakikaten darısı olmayanların başına ama ben torunlarımla iftihar ediyorum ayrı bir güç veriyor ayrı bir keyif oluyor. Zaman zaman belki anne babaları kızdığı anlar olabilir ama bütün onlara rağmen o yaramazlıkları ile bile bunlar çok güzel.
Gelen mektuplara cevap veriyorum. altında telefon numarası varsa arayıp konuşurum. İhtiyaç durumları da oluyor onu da özel kalemimle hızlıca gideriyoruz. Cumhurun başı isen bunu yapmak zorundasın. Hep milletimize ulaşmaya gayret ediyoruz. Şu anda ilaçlarda bile eskiden kanser vs bunlar ücretleri istenirdi son alınan kararlarla onları bile artık devlet kendisi getirtiyor ve bedelini ödüyor. Bu devlet niçin var vatandaşı için halkı için var. Bunu yapmak mecburiyetinde. Bunu yapmıyorsa hiç bir anlamı yok.
Bakın nerelerden nerelere geldik. Türkiye'yi 3 kat büyüttük. Bu noktaya gelmiş olan bir Türkiye'de benim vatandaşım halkım bir defa asla bu tür sıkıntıları yaşamayacak. Şu anda bütün illerimizde hastanelerimizde hepsinde bir tırmanışın alameti farikasını görüyoruz. Buralara kolay gelinmedi. Hastanelerde bir sıkıntı mı oldu devlet olarak biz oralara ulaşacağız. Burda benim bir ricam var, başhekimlerden doktorlarına varıncaya kadar Allah rızası için hastalarıyla çok ilgilensinler ki onlar ilgileniyorsa Cumhurbaşkanı-Başbakan ilgileniyor demektir. Ama onlar ilgilenmediği zaman aynen rahmetli Savaş Ay'ın programındaki duruma düşeriz. Onun için biz bütün imkanlarımızla gücümüzle darda kalmışın yanında olmaya devam edeceğiz.
Bizi açılım yaparken kazan kazan ile bunları yaptık. Afrika'da bizim 12 büyükelçiliğimiz vardı 39 'a çıkardık. Afrika ile Türkiye'nin dayanışması sömürü alanı olan Afrika kendine gelecektir. Önümüzdeki yıllar Afrika'nın ayağa kalktığı yıllar olacaktır. Yıllarca sömürmüşler. Fakat Türkiye böyle yaklaşmadı. Gelişmiş ülkelere yardım konusunda ABD birinci, Türkiye ikinci. Fakat milli gelire oranlar bakınca ABD ile bizim ki aynı mı? Milli gelire bakınca Türkiye birinci, ABD ikinci. Veren el, alan elden hayırlıdır.
Kriz başladığı noktada değil. Artık Körfez'de bu sıkıntının bitmesi gerekiyor.
Bitme derse yanlış olur. Her geçen gün geri gidiyor. Hac mevsiminin yoğunlaştığı böyle bir dönemde Suudi Arabistan Kralı Selman'dan isteğimiz yaşı büyük bizden artık Körfez'de bu sıkıntı bitsin derim. Müslümanların bu dünyada birbiri ile uğraşma zamanı olamaz. Birbirinizi sevmedikçe cennete giremezsiniz. Temenni ediyorum ki şu bayram arefesinde böyle bir adımı atarlar.
Ben bu iş tamamen bitti noktasında değilim. Her an nerede nasıl patlak verir bilemem. Başta Netanyahu olmak üzere artık şunu bilmemiz lazım. Bu Harem-i Şerif, 3 dinin saygın mekanıdır. Buraya kimse kalkıp da benimdir Müslümanlar giremez diyemez ve bu düşünülemez. Bu bizim ilk kıblemiz. Bu sebeple de çok büyük öneme haiz. Burada Netahyahu o farklı bakışlarını bir kenara koyarak buraya saygı duymak zorunda. Biz ülkemizde tüm güvenlik güçlerimizle buraları emniyet altında tutuyoruz. Ecdadımızdan böyle gördük ve dinimizin emridir. Bunu da kendilerinden özellikle bekliyoruz.
Sayın Obama onlar G-20 Zirvesi'nde bizim o mekana hayran kaldılar. Gerçekten G-20 zirvesini yaptığımız yer bugüne kadar katıldığım zirvelerin hiçbirinde böyle bir yer yok. Şu 15 yıllık başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı döneminde demek ki her yıl olarak ele almış olsak 15'e kadar bir G-20 zirvesine katılmış durumdayım. Bütün bunlarda gittiğimiz yerlerin durumu bizimki ile mukayese edilmez. Hem başarılı bir organizasyon hem de herkesin huzur içinde rahatça kalabildiği bir yer oldu. Sayın Obama ile bunları konuştuğumuz gibi bunun yanında özellikle Suriye Irak konularını görüştük ve aramızda savunma sanayine yönelik konuları da G-20'de ele almıştık. Güzel bir G-20 Antalya'da görüşme gerçekleştirdik. 8 yıl onun da doldu şimdi sivil hayatını yaşıyor. Bizler için de süre dolacak ve bizler de rabbimizin bizler için çizdiği kader hayata devam edeceğiz.
Gençleri siyasete sokmak işi bitirmiyor. İstiyoruz ki bir çok etkinliğin içerisinde de gençler yerini alsın. Şu anda artık milyonlarla çocuklarımız sporla anılır hale geldi. Hemen hemen bütün spor branşlarında artık Türkiye yerini almaya başladı. Bununla kendimizi yeterli görmüyoruz. Bizim artık bu branşlarda altına vurmamız lazım, altına doğru koşmamız lazım. Spor denince sadece akla futbol gelmemeli. Tenis, yüzme, basketbol, dağcılık vs. Bütün bunlarla beraber kış sporlarında çok daha iyi konuma gelmemiz lazım. Bunun tesislerini bir defa yaptık yapıyoruz. Erzurum'da üniversiteler arası kış oyunları yaptık ve çok ciddi yatırımlar yaptık bu yayılıyor şimdi. Baskette iyi bir noktaya geldik. Artık ilk 3'ü zorluyoruz. Benim Danışmanım Hidayet Türkoğlu da basket federasyonunun başkanı. Kapalı salon biz geldiğimizde kaç taneydi şimdi her ilimizde kapalı spor salonumuz var. Bakanımıza söyledim bizim bütün ilçelerde mahallelerde sokaklarda bir iki yere potaları yerleştireceğiz o mahallenin çocukları o potalarda gelip oynasınlar. ABD'de bunu her yerde görürsünüz. Bu gençliği kötü alışkanlıklardan da koparır. Bunlar ne kadar yaygınlaşırsa gençliğimizi kötü alışkanlıklardan kurtararak buralara sevk etmekte inanıyorum ki hepimizin önemli bir görevi var. Buralardan gençlerimizi kurtarıp spora sevk etmemiz lazım. Ve derece yapanların adedinin çoğaldığını görürüz. Son Fransa'da yapılan oyunlarda altınlar geldi gümüş geldi. Keşke o gümüş de altın olarak gelseydi çok daha gururlanacaktık. Hepsine teşekkür ediyor, hepsinin başarılarının artarak devamını diliyorum.
Kucaklaşmalar bir başka oluyor. Kucaklaşmadığın zaman ne denir bu ne kibir ne gurur denir. Kibir gurur bize ait değil, bize tevazu yakışır. Gurur yücelik Allah'a aittir. Bize tevazu seninle bu şekilde kucaklaşmak isteyene siz de o hakikaten o mukabelede bir karşılık verdiğiniz zaman unutmaz. Biz de hamdolsun elimizden geldiği kadarıyla yapıyoruz. Bundan da taviz vermeyi düşünmüyoruz.