Kabine Toplantısı'nın ardından açıklama yapan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis ile aralarına üçüncü ülke sokmama kararı aldıklarını ancak Yunan Başbakan'ın ABD'de Türkiye'yi şikayet ettiğini söyledi. Erdoğan; "Artık benim için Miçotakis diye birisi yok. Bundan sonrasını Miçotakis kendisi düşünsün." dedi.
Erdoğan konuşmasında; "Güney sınırlarımız boyunca güvenli bölge adımlarının eksik yerlerini tamamlıyoruz. TSK, istihbarat, emniyet hazırlıklarını tamamlayınca bu harekat başlaycaktır." ifadeleriyle yeni bir askeri operasyon sinyali de verdi.
İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyelik başvurusu ile açık cezaevlerindeki koronavirüs izninin uzatılması, ekonomik veriler ve enflasyona karşı alınacak tedbirlerin masada olduğu kabine toplantısı 3 saatin ardından sona erdi.
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
"Sayıları 550 bini bulan yoklama kaçağı gençlerimize bedelli askerlikten faydalanabilme yolunu açıyoruz. Kaçak yılına göre değişen oranlarda bir rakam ilavesiyle askerliğini bedelli yapmak isteyen gençlerimiz askerlik şubelerine başvurabilirler.
Belli şartlarda uygulanan ve 31 Mayıs'ta süresi sona eren Covid-19 izinleri ile ilgili açık cezaevlerindeki hükümlülerin izinlerini 31 Temmuz 2023 tarihine kadar uzatıyoruz.
Geçtiğimiz 20 yıl eser ve hizmette ülkemizin altın çağı olarak tarihteki yerini almıştır. Tüm bu arka plandan hareketle Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını, "Türkiye Yüzyılı" ülküsü ile başlattığımız büyük atılımın sembolü haline getirmek istiyoruz.
Cumhurbaşkanlığı olarak, İletişim Başkanlığı'nın koordinasyonunda kapsamlı bir yüzüncü yıl kutlaması oluşturduk. Ülkemize son 20 yılda nasıl çağ atlattığımızı gösterecek bu programı "Yüz Yılın İşini 20 Yıla Sığdırdık" ile hayata geçireceğiz.
İkinci yüzyıla yeni bir heyecanla başlamayı umut ediyoruz. 2023 hedefleri bizim için kısa vadeli atılımların ilk istasyonudur. Ardından fethin 600. yılına 2053 vizyonumuz geliyor. Tüm vizyonuyla şimdiden şekillendirmeye başladık. Malazgirt zaferinin bininci yılı 2071 vizyonuyla taçlandıracağız.
Muhalefet ise maalesef 1908'in bir adım ötesine geçememiş bir ruh haliyle "istemezükçülük" dışında herhangi bir hedefe ve vizyona sahip değildir. Bizim ülkemizde gerçekleştirdiğimiz büyük demokrasi ve kalkınma devriminin eksikleri hatta hataları olabilir. Bunları açık yüreklilikle ortaya koyacak, kazanımları kabul edip eksiklikleri tamamlayacak bir muhalefet ile her şeyi konuşmaya hazırız.
Hayat pahalılığı başta olmak üzere, çeşitli sıkıntılara maruz kaldığımız bir gerçektir. Türkiye, bugün yaşadığı sıkıntıları elbette hak etmiyor. Ancak millet böyle bir gerici muhalefeti de hak etmiyor. Bu güne kadarki her meseleyi nasıl biz çözdüysek Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle mevcut sıkıntıların üstesinden de biz geleceğiz.
Muhalefeti de kendi kısır dünyasıyla kendi iç çekişmeleri ve ayak oyunlarıyla, kendi kifayetsiz gündemiyle başbaşa bırakıyoruz.
Bundan sonraki önceliğimiz, insanımızın refah seviyesini artıracak politikalar olacaktır. Önümüzdeki aylarda bu doğrultuda yeni adımlar atarak hayat pahalılığının insanlarımız üzerindeki yükünü azaltmayı sürdüreceğiz.
Hollanda Başbakanı Sayın Rutte ile, İngiltere Başbakanı Johnson ile, Stoltenber ile İsveç'in NATO'ya girme konusunda enine boyuna tartıştık. Teröre destek veren bir ülkenin NATO'da yer almasını biz kabul edemeyiz dedik.
Şu anda AB ülkelerine 400 milyar Avro borcu olan bir Yunanistan var. F-16'ları Türkiye'ye vermeyin diye ABD'ye telkinde bulunan bir Yunanistan ile karşı karşıyayız. Kendileriyle görüştük. Görüşmede aramıza 3. ülkeleri sokmayalım diye mutabık kaldık.
Biz bu yıl "Stratejik Konsey Toplantısı" yapacaktık. Artık benim için Miçotakis diye birisi yok. Kendisiyle böyle bir görüşme yapmayı asla kabul etmiyorum. Çünkü biz sözünde duracak, şahsiyetli, onurlu siyasetçiler ile yola gideriz.
Bundan sonrasını Miçotakis kendisi düşünsün. Kimlerle görüşecekse, kimlere nasıl üsler kurduracaksa buyursun kurdursun; biz bize yeteriz. F-16 konusunda da ABD herhalde Miçotakis'in ağzına bakarak karar vermeyecektir.
Kötü siciliyle her iki ülkede de hala devam eden Türkiye karşıtı yaklaşımları kabul edilemez bulduğumuzu ifade ettim. Daha dün, Stockholm sokaklarında PKK,YPG liderlerinin posterleriyle yürüyüş yaptılar. Ben şimdi sesleniyorum. Bak bana neler söyledin, buyur. Caddelerde teröristeler bağırarak yürüyor, senin polisin de koruyor.
Sadece orası mı? Almanya caddelerinde de bu tür gösterileri yapıyor. Alman polisinin koruması altında yapıyor. Ancak bizim vatandaşlarımızdan herhangi birisi bir yanlışlık yaptığı zaman yere bastırıyor ve dayanılmaz acılar çektiriyor. Bütün bu olaylardan sonra bizden bazıları hala barış dostluk.. Olmaz böyle bir dostluk. Siz ancak terör örgütleriyle kol kola yürüyorsunuz.
Biz işimizi biliyoruz. Atılması gereken adımları nasıl atacağımızı da biliyoruz. Dolayısıyla bu ülkelerin terör örgütlerine fiili ve siyasi destek vermekle Türkiye'den NATO üyeliğine evet demek arasında bir tercih yapmaları bunun da somut emalerini ortaya koymaları gerektiğini söyledim.
Türkiye için, tehdit oluşturan terör örgütlerine her türlüğü desteği vererek, teröristleri koruyup kollayanlar, bize karşı sergiledikleri ciddiyetsiz ve kibirli tavırlarından vazgeçmelidir. Somut uygulamalarda bu değişimi gördüğümüzde Türkiye olarak üzerimize düşeni yerine getireceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.
Güney sınırlarımız boyunca güvenli bölge adımlarının eksik yerlerini tamamlıyoruz. TSK, istihbarat, emniyet hazırlıklarını tamamlayınca bu harekat başlaycaktır.
Ülkemize ve güvenli bölgelerimize sık sık yapılan saldırı, taciz, tuzakların merkezi konumundaki alanlar harekat önceliğimizin başında yer almaktır. TSK; istihbarat, emniyet güçlerimiz hazırlıklarını tamamlar tamamlamaz inşallah bu operasyonlar başlayacaktır.
Milli Uzay Programı çerçevesinde bir Türk vatandaşının Uluslararası Uzay İstasyonu'na gönderilmesi sürecini resmen başlatıyoruz. Hiç şüphesiz bu milli bir görev olacak. Bu milli göreve başvuru için uzaya gov tr adresini oluşturduk. Belirlenen eğitim şartlarını sağlayan 45 yaşından genç tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları bu görev için başvurabilirler.
Başvurular arasından seçilecek 2 aday bilim elçimiz olarak uzaya çıkış sürecimiz için gerekli tüm eğitimleri alacak. Eğitimlerin sonunda 2 adaydan biri üstlendikleri tarihi görev için 2023 yılında Uluslararası Uzay İstasyonu'na gönderilecek.