Başbakan Tayyip Erdoğan, araştırma komisyonu kurarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin koalisyon dönemini inceleteceklerini söyledi.
Anayasa tartışmasında, “Kürtlere ne getirecek” diye tartışıldığını kaydeden Erdoğan, “Kimse ‘Lazlara, Boşnaklara Gürcü’ye ne getirecek’ diye sormuyor” dedi.
Erdoğan, Moğolistan dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Metehan Demir’in aktardığı, Erdoğan’ın sorulara verdiği yanıtlar özetle şöyle konuştu:
“Ciddi anlamda hedef sapması var. Türkiye’de hep Kürt, Türk, Kürt sorunu konuşulur. Bu ülkede etnik açıdan bakıyorsak başka etnik unsur yokmuş gibi ele alınıyor. Televizyonda anayasa tartışmalarını izliyorum ‘Kürtlere ne getirecek’ diye konuşuluyor. Kimse ‘Lazlara, Boşnaklara, Gürcüye ne getirecek’ diye sormuyor. Kürt milliyetçiliğine de karşıyız. Kürt’ün nüfusu diğerlerine göre fazla olabilir diye siz diğerlerinin haklarını inkâr edebilir misiniz? Onlarında haklarını korumak zorundasınız. Başbakan olarak 76 milyonun haklarını güvence altına almak zorundayım. Biz bu topraklarda et-tırnak gibiyiz. Bizi ayırmaya çalışıyor birileri. Buna fırsat vermeyeceğiz. Mesela çözüm sürecine yönelik ekipler Anadolu’ya dağıldılar. Onların karşısında kontra çalışma yapan bir MHP var. Malatya’da filan mesela karşı çalışma yapıyorlar.”
“Kalktı Bahçeli meydan okudu. Kendi dönemleriyle ilgili araştırma komisyonu meselesi. Dönünce inceleteceğim arkadaşlarıma. Onların dönemini inceleteceğiz. Bu bankaların 111 katrilyon kaybı var. Faiziyle beraber 246 katrilyon buluyor. Şimdi böyle bir gerçek ortada duruyorken bunu inkâr ediyor. Geç onu, geliyoruz zorunlu tasarrufa. 3.5 yıl onların iktidarı dönemi, daha gerisi de var. 13.5 katrilyon da oradan var. KEY’e geliyoruz. 3.5 katrilyon tamamen bunların dönemine ait. Bunu da biz hallettik. Rakamlar ortada. Enflasyon, faiz oranları ortada. Bütün bunlardan sarfı nazar ediyor, benim dönemde yok diyor. Şimdi hepsini çıkaracağız ortaya. Kim bilir daha neler çıkacak?”
Devlet kurumlarının isminin başında yer alan T.C. kısaltmasının kaldırılması tartışmaları için Başbakan Erdoğan şunları söyledi:
“Türkiye’de bu tür basit şeylerden kendilerine rant elde etmeye çalışan kesimler var. Bir zamanlar benimle ilgili ‘Türk Silahlı Kuvvetleri’ demez ‘TSK’ der diye köşe yazıları yazılıyordu. Sonra ben bu köşe yazılarını yazanlara TSK’nın yazışmalarından örnekler verdim. Orada TSK yazıyordu. Benzer bir şey burada var. Biliyorsunuz bir logo çalışması yaptık. Ay yıldız üste onun altına da ‘T.C. Sağlık Bakanlığı’ yazıyordu eskiden. Şimdi ay yıldızın altında Sağlık Bakanlığı yazıyordu. Olay bu. Oradaki ay yıldız neyi ifade eder? Aynı şeyi Ziraat Bankası’na da söylediler. Z ile B arasında T.C. var zaten. Bir şeyler bulalım çıkaralım da acaba Ak Parti iktidarına nasıl vururuz diye düşünüyorlar.”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, Başbakan Erdoğan’ın “Türk Milleti” ifadesini kullanmadığını ifade etmesi üzerine Başbakan Erdoğan, “Bu konularda ben Bahçeli’yi muhatap kabul etmem. O işin lafını yapıyor, biz icraatını yapıyoruz. Eğer dünya bugün Türk’ü, Türkiye’yi konuşuyorsa bizim iktidarımızla yapıyor. Onların iktidarında halimiz ortadaydı” dedi.
Gazetecilerin “Yazılı emir bekleyen kurumlar var, tavrınız ne olacak?” sorusu üzerine Erdoğan, “Bu kurumlarımızın daha rahat çalışabilmesini temine yönelik adım. Adım atalım ki kurumlarımız, polis de asker de daha rahat çalışsın. Yurt dışıyla alakalı şeylerde Bakanlar Kurulu’nun vermiş olduğu karar, yurt içinde de valiye verilmiş olan yetkiyle bu adımı atalım ki güvenlik güçlerimiz daha rahat çalışma zemini bulsun” diye konuştu.
Erdoğan, “Karakol önünden geçen PKK’lılara müdahale olmayacak mı?” diye soran gazetecilere, “Bunlar işi sulandırma söylemleri. Bu konuda laf etmeye bile gerek yok. Ne onlar o kadar bu işte vurdum duymazdır, ne de bizim güvenlik güçlerimiz. Herkes işini çok iyi biliyor” dedi.
“İsrail’in özür sonrası tavrı beklentiyi karşılıyor mu?” şeklindeki soruyu cevaplayan Erdoğan, “BM’nin Gazze görevlisi İsrail’in hala orayı vurmaya, rahatsız etmeye devam ettiğini söylüyor. İsrail’in orada gerçek manada verilen sözü tutmadığını söylüyor uluslararası gözlemciler. Bizim de zaten aldığımız bilgiler bu istikamette maalesef” ifadelerini kullandı.
Anayasa çalışmaları hakkında bilgi veren Başbakan Erdoğan, “partili cumhurbaşkanlığı sistemine veya yarı başkanlık sistemiyle de bu adımlar atılabilir” dedi.
Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Anayasa yapım süreci ile ilgili yetki tamamen Meclis Başkanı’nda. İlave süreler verildi. Şu anda yazılı tekliflerle değerlendiriliyor. Bir iki hafta içinde nihai neticeyi açıklayacaktır. Bu nihai netice açıklandıktan sonra b, c planları devreye girer. Ancak benim partili cumhurbaşkanı düşüncem şunu getiriyor: Şu anda başkanlık sistemine, yarı başkanlık sistemine baktığınızda hepsinin partili olduğunu görürsünüz. Obama, Hollande partilidir. Bunları ayıramazsınız. Almanya’ya gidin Merkel partilidir. Gelişmiş ülkeleri kast ediyorum. Şimdi Türkiye gelişmekte olan bir ülke. Böyle bir ülkede başkanlık sistemi endişelere sevk ediyorsa o zaman partili cumhurbaşkanlığı sistemine veya yarı başkanlık sistemiyle de bu adımlar atılabilir. Kastım benim bu sistemle bir defa bürokratik oligarşiyi yıkmak ve çok daha hızla ve seri olarak karar mekanizmalarını çalıştırmak.” Anayasa çalışmalarında AKP’nin BDP ile birlikteliği siyasi risk oluşturacağı düşünceleri üzerine Erdoğan, “Şu anda parlamentoda olan her partiyle çalışmak tüm partilerin görevi değil mi? Biz anayasa değişikliği yaparken 26 maddede muhalefet birlikte hareket etti. Hatta, parti kapatma ile ilgili düzenlemede BDP bizi desteklemedi, diğer muhalefetle beraber hareket etti. Niyetiniz halis, samimi olsun. Millet zaten samimi niyeti gördü mü, orda gerekli desteği verir. Üç kritik seçim, açılım sürecinde bir risktir. Siyaset bir risktir. İktisat risktir, hatta hayat bir risktir. Eğer bu riskleri göze almıyorsanız yapmayın bu işi. Seçimlerin birleştirilmesi söz konusu değil. Öyle bir niyetimiz, projemiz yok” dedi.