Erdoğan: Makama gelirken iyi, boşalt demek neden yadırganıyor?

Erdoğan: Makama gelirken iyi, boşalt demek neden yadırganıyor?

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bazı AKP'li belediye başkanlarının istifaya yönlendirilmesi tartışmalarıyla ilgili, "Bir makama getirilirken her şey iyi güzel, ama benim metal yorgunluğu olarak dediğim durumlarda makamı boşaltılmasının istenilmesi niye yadırganıyor" dedi.

Cumhurbaşkanı, partinin şerefinin her şeyden daha önemli olduğunu vurgulayarak, "Benim şanım, şerefim var dersen kusura bakma ama partinin şerefi, herkesin şerefinin şanının çok daha önündedir" yorumunu yaptı.

Erdoğan, Kuzey Irak'taki referandumla ilgili olarak da, "Barzani aklını başına alacak, bu sevdadan vazgeçecek" değerlendirmesinde bulundu.

Kerkük için adım atacaklarını söyleyen Erdoğan,  "Hiç kimse 'burası benimdir' havasına giremez. İyi biliyoruz ki Kürtlerin orada hiçbir hukuku yok. Orada işgalci konumundalar. Ama şu anda merkezi yönetim Kerkük’e yönelik gerekli adımları atacak. Irak, İran’la görüşmelerimiz sürüyor. Atılması gereken adımlar neyse atılacak. Kerkük için de atacağız, Musul için de atacağız" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı, Meral Akşener'in kuracağı partiye ilişkin görüşünü "Daha partisini biile kuramamış kişileri gündeme getirmenin anlamı yok" sözleriyle dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İran ziyaretinden dönüşünde, bazı belediye başkanlarının istifa süreciyle ilgili soruları yanıtladı.

Erdoğan, AKP'nin alışılmış bir siyasi parti olmadığını belirterek, "Belediyelerde görevden almanın iki yöntemi vardır. Partiden ihraç veya görevi ihmal veya kötüye kullanmaktan. Tabii ki biz bu yolları denemek istemiyoruz. Bir makama getirilirken iyi güzel de, benim metal yorgunluğu olarak tanımladığım durumlarda makamı boşaltmasının istenmesi niye yadırganıyor? Benim şanım, şerefim var dersen kusura bakma ama partinin şerefi, herkesin şerefinin şanının çok daha önündedir." diye konuştu.

 

"Önümüze geldiği zaman değerlendirme yapıyoruz"

 

Cumhurbaşkanı, istifaya yönlendirilecek başkanların belirlenip belirlenmediği sorusuna şu yanıtı verdi:

“Hayır öyle bir şey olmaz. Biz olduğu zaman, bazı şeyler önümüze geldiği zaman değerlendirmemizi yapıyoruz. Allah göstermesin çok daha kötü şeyler de olabilir. 2019’un mart ayında yapılacak yerel seçimlere hazırlıkları yaparak girmek durumundayız. Kaldı ki sadece bizim partimizle ilgili değil, diğer partilerle ilgili olarak da İçişleri Bakanlığımıza şikayetler geliyor.” 

 

"Kerkük için adım atacağız"

 

"İyi biliyoruz ki Kürtlerin orada hiçbir hukuku yok. Orada işgalci konumundalar. Ama şu anda merkezi yönetim Kerkük’e yönelik gerekli adımları atacak. Irak, İran’la görüşmelerimiz sürüyor. Atılması gereken adımlar neyse atılacak. Kerkük için de atacağız, Musul için de atacağız."

 

"Parti kuramamış kişileri gündeme getirmenin anlamı yok"

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meral Akşener’in önderlik ettiği hareketle ilgili soruya ise “Daha partisini bile kuramamış kişileri gündeme getirmenin anlamı yok” yanıtını verdi.

 

"Vana kapatma üç ülkenin kararı"

 

Erdoğan, Türkiye’nin güney sınırında terör koridoru oluşturmama kararlılığının Kuzey Irak için de geçerli olduğunu söyledi.

Kuzey Irak konusunda Türkiye, İran ve Irak arasında üçlü bir mekanizma oluşturulduğunu söyleyen Erdoğan, “Petrol vanasını kapatma kararını” da üç ülkenin birlikte vereceğini açıkladı.

Erdoğan, Barzani'ye bir kez daha çağrıda bulundu ve ", "Barzani aklını başına alacak, bu sevdadan vazgeçecek" dedi.

 

Soru-Cevap

 

Barzani hangi adımı atarsa, ne yaparsa Türkiye’yi tatmin eder?

Çekilecek bu işten. Referandumu iptal edecek. Zaten yapılan işin bir geçerliliği de yok... Mesela, durumu koşulları tamamen farklı olan Kosova’nın durumuna bakın. Kosova, şu anda 114 ülke tanınmasına rağmen, hala ‘Devletim’ diyemiyor. Kaldı ki Kosova’yı ilk tanıyan ülke ABD, ikinci ülke de saniye farkıyla Türkiye olmuştur. Buna rağmen halen ‘Devletim’ diyemiyorlar. IKYB’nin yaptığı işe ise İsrail dışında kimseden destek bile yok. Dolayısıyla kendisinin bu işi bitirmesi lazım, başka çaresi yok. Aksi halde, belli bir takvim içerisinde adımları atmak durumunda kalacağız.

Yerel yönetimler ve teşkilatlar konusunda geçtiğimiz günlerde, “İstifalar yok ama olmayacak anlamına gelmez” dediniz. Belli bir rutinle mi ilerleyecek istifalar?

Biz, rutin, alışılmış, sıradan bir siyasi parti değiliz. Bizim siyasi partimiz, aynı zamanda bir davadır. Bu davaya inanmış olanlar, bu davaya gönül vermiş olanlar, gerektiğinde genel merkeze gelir istifasını teklif eder, ondan sonra da bir başka arkadaşla yola devam edilebilir. Zaten istifa eden de, partiden istifa amacıyla değil, bulunduğu makamı boşaltmak için o tür bir adım atar. Tabii bunları farklı yere çekme gayretine girenler de oluyor.

Tabii partideki görevleri, partinin üst yönetimi, gerektiğinde istifasını istemeden de alabilir. Belediyelerdeki durum tabii ki farklı. Onun iki yöntemi vardır: Partiden ihraç veya görevi ihmal veya kötüye kullanmaktan dolayı yapılabilir. Tabii ki biz bu yolları denemek istemiyoruz. Eğer hakikaten illerde ilçelerde bu tür sıkıntılar varsa, teşkilattan sorumlu genel başkan yardımcımız çağırır görüşür kendileriyle; iyi niyet içerisinde mesele çözülür. Ama olay belediye olduğu zaman farklı. Ama orada da görüşmek suretiyle gelinen nokta budur denilebilir; ilgili başkana, istifa suretiyle o makamı boşaltmanın kendisini de bizi de sıkıntıya düşürmeyeceği anlatılabilir.

Bir makama getirilirken her şey iyi güzel, ama benim metal yorgunluğu olarak dediğim durumlarda makamı boşaltılmasının istenilmesi niye yadırganıyor? Kaldı ki istifa ya da görevden ayrılma, bu davada bir sorun olarak görülmemelidir. Nitekim, bir çok arkadaşımız daha önce bir çok görevlerini bırakmışlar, sonra başka görevler almışlardır. Ama dava olarak görmez de, hasbi değil hesabi davranırsan; ‘Benim şanım var şerefim var’ dersen, kusura bakma ama, partinin şerefi herkesin şerefinin şanının çok daha önündedir.

Peki bu kategoride olan belediyeler belirlendi mi efendim? Sayı olarak, yer olarak belirlendi mi?

Hayır, öyle bir şey olmaz. Biz, olduğu zaman, bazı şeyler önümüze geldiği zaman, ona göre değerlendirmemizi yapıyoruz. Allah göstermesin çok daha kötü şeyler de olabilir. Kaldı ki 2019’un martında yerel seçimler yapılacak. Dolayısıyla biz hazırlıkları yaparak girmek durumundayız. Kaldı ki sadece bizim partimizle değil diğer siyasi partilerle ilgili de içişleri bakanlığımıza şikayetler geliyor. Basın olarak size de geliyordur...

Meral Akşener’in milliyetçi tabanda belli bir hareket getireceği iddialarına ne diyorsunuz?

Daha partisini bile kuramamış kişileri gündeme getirmenin anlamı yok.