ERDOĞAN: MİLLETİ ENAYİ Mİ ZANNEDİYORSUNUZ? ÇORUM (A.A)

-ERDOĞAN: MİLLETİ ENAYİ Mİ ZANNEDİYORSUNUZ? ÇORUM (A.A) - 17.08.2010 - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''(CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu) Çıkıyor şimdi meydanlarda ne diyor, 'Başörtü sorununu ben hallederim' diyor. Yahu siz bu milleti enayi mi zannediyorsunuz?'' dedi. Başbakan Erdoğan, partisince Çorum'da, Abide Meydanı'nda düzenlenen mitingde, CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na Çorum'dan son derece samimi bir çağrıda bulunduğunu belirterek, ''Gel, 12 Eylülde sen de bu Anayasa değişikliğine 'evet' de. Kendini daha özgür şekilde ifade edebilmek için bu anayasa değişikliğine 'evet' de. Çünkü daha özgür ifade edebilmen için bu değişikliğe ihtiyaç var, yoksa sıkıntın var. Fişlemeye son vermek için, insanları, soylarından, atalarından, fikirlerinden, memleketlerinden dolayı ayrımcılığa tabi tutan zihniyete 'dur' demek için gel sen de 'evet' de. 'Bu Alevidir', 'bu Sünnidir', 'bu namaz kılar', 'bunun annesi başörtülüdür', 'bu alkol kullanır' diyerek insanların hayatını karartan anlayışa son vermek için 'evet' de'' diye konuştu. Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde üniversite öğrencilerine burs verdiklerini ancak CHP'nin başvurusuyla Anayasa Mahkemesinin bu uygulamayı iptal ettiğini ve bu nedenle o tarihten bu yana belediyelerin burs veremediğini anlattı. Başbakan Erdoğan, ''O neler veriyor, neler. Onun zaten cebinde ne var bilemiyorum ben. Her yere neler dağıtıyor, neler. Onun dağıttıklarına zaten Türkiye Cumhuriyeti'nin bütçesi yetmez. Bunları zaten başarmış olsalar, 9 yıl SSK'da bulunan ve orada Genel Müdürlük yapan ve sürekli olarak SSK'yı zarar ettiren bir bürokrat... Bunları 2011'de konuşalım...'' dedi. Anayasa değişikliğiyle Anayasa Mahkemesinin, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) yapısını halkın değiştireceğini ifade eden Erdoğan, burada Meclisin ve Hükümetin inisiyatifinin olmadığını söyledi. Üniversitelerdeki katsayı konusuna da değinen Erdoğan, şöyle konuştu: ''Bu da beni çok hüzne boğar, dertli kılar. Kızlarımız, yavrularımız,eğitim özgürlüğünü kullanmak için başörtüsü sebebiyle üniversiteye gidemeyen kızlarımız. Bu reva mıydı yahu? Mecliste yasama organı MHP ile el ele verdik, 411 oyla Meclis'ten bunu geçirdik. O gün 'Kaosa kalkan 411 el' diye başlık attılar, sürmanşet... Bunun hangi gazeteler, hangi zihniyet olduğunu biliyorsunuz. Hani özgürlük, hani demokrasi, hani haklar, hani özgürlüklere saygı? Ne oldu? Hemen ardından CHP bu 411'i Anayasa Mahkemesine götürdü mü? Götürdü ve şu anda anamuhalefetin başında olan Sayın Kılıçdaroğlu, sizin de onun altında imzanız var mıydı? Herhalde o zaman doğmuştunuz değil mi, o zaman daha doğmamak gibi bir şey yoktu.'' CHP'nin ''Ben Ergenekon'un avukatıyım'' dediğini, Genel Başkanlarının da bol bol meydanlardan selam gönderdiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti: ''Haftalardır 27 Nisan bildirisini diline dolayan CHP Genel Başkanı, bugüne kadar çıkıp da 'Hayır. CHP, Ergenekon'un avukatı değildir' diyemedi. Gittiği illerde, sanıklara selam olsun diyor. Yargıya destek olmak yerine, süreci sulandırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Çetelerin açığa çıkarılmasını istemiyorlar. Karanlık noktaların aydınlatılmasını istemiyorlar. Kışkırtmalarla yüzleşemiyorlar, darbelerle hesaplaşamıyorlar.'' Anayasa değişikliğiyle artık memurların toplu iş sözleşmesi yapacaklarını belirten Erdoğan, değişiklikle bilirkişiden çıkacak kararın nihai karar olacağını anlattı. Erdoğan, şöyle devam etti: ''(Biz işçiden yanayız, memurdan yanayız, toplu iş sözleşmesi istiyoruz) diyenler şimdi... Bu KESK, KAMUSEN, bunlar şimdi o kadar ideolojikler ki, 'Bu işi halk oylamasından sonraya bırakalım.' Niye? O zaman diyorlar, 'toplu iş sözleşmesi çıkacak ya.' Evet çıkacağını da kabulleniyorlar. 'Görüşmeyi o zaman yaparız.' Peki siz ne yapıyorsunuz diyoruz. 'Biz hayır diyoruz' diyorlar. Bu ne perhiz ne lahana turşusu. Mademki toplu iş sözleşmesi bu kadar güzel, o zaman niye oyunu vermiyorsun?  Kusura bakmasınlar, arkadaşlarım kendileriyle görüşmeyi yapacaklar. Bu görüşmede gereği kendileriyle konuşulacak. Böyle 25 kuruşa simit yok. İşin hakkını vereceksin arkadaş. Dürüst ol dürüst, dürüst ol. İdeolojik davranma. Burada, doğrunun yanında olacaksın.''    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, gittiği her yerde soyundan, soy ağacından bahsettiğini ifade eden Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun gittiği her yerde, köklerinin Akşehir'de olduğunu altını çize çize vurguladığını söyledi. Erdoğan, şöyle dedi: ''Buna neden ihtiyaç duyduğunu anlamış değiliz. Neden göğsünü gere gere 'ben Dersimliyim' diyemediğini anlamakta zorlanıyoruz. Hakikaten Dersimli de onu Dersimli biliyor, Nazimiyeli biliyor. Niye bundan çekiniyorsun? Niye? Burada bir incelik var. Bakınız Dersim katliamının altında ne yatıyor; on binlerce insan orada katledildi, Tuncelili katledildi. Hangi zihniyet katletti? CHP zihniyeti katletti.  Sayın Genel Başkanı diyor ki, 'ben o zaman doğmamıştım' diyor. Biz sana bu işin faili sensin demiyoruz ki. Biz mensubu olduğun zihniyetin soy ağacının bu ülkede neler yaptığını anlatıyoruz. Bunu anlatıyoruz, niye ürküyorsun? Niye korkuyorsun? Lafa geldiği zaman Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni 'biz kurduk' diyorsunuz ama önünüze de bu fatura gelince, 'ben bu faturayı ödemem, çünkü ben doğmamıştım' diyorsun. İşine geldiği zaman, 'bizim partimiz Atatürk'ün partisidir' diyorsun. İşine geldiği zaman başka yere çekiyorsun. İyiyken sahip olacaksın, kötü olduğu zaman da kaçacaksın. Yok öyle 25 kuruşa simit.'' Kendilerinin, yaratılanı yaratandan dolayı seven bir anlayışa sahip olduklarını vurgulayan Erdoğan, yönetim anlayışlarına göre, hiç kimsenin soyundan, ırkından, kökeninden dolayı hor görülemeyeceğini, dışlanamayacağını, herkesin kökenini rahatlıkla ortaya koyabildiğini söyledi. Erdoğan, ''Kökenini inkar edenlerden, kimliğini saklayanlardan ise kimseye bir yarar gelmez'' dedi. Türkiye'nin her geçen gün daha da iyiye gittiğini, daha da iyi olacağını ifade eden Erdoğan, gecelik faizin yüzde 14 bine çıktığı günler olduğunu şimdi ise 7-8 puanlara düştüğünü anlattı.  Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Buradan odalara, borsalara sesleniyorum, bütün bu kurumlara sesleniyorum. Sizi anayasal bir kurum haline getirme gayreti içerisinde olan bu anayasal değişikliğe eğer siz 'evet'lerinizle katılmazsanız, sizi tarih affetmez. Geçmişte 2000-2001'li yıllarda gazetelere boy boy ilanlar verdiniz, altına imzalarınızı koydunuz, anayasal değişiklik istediniz. O gün 'evet' derken bugün sessiz kalanlar bilesiniz ki yarın huzurumuza geldiğinizde biz de sessiz kalırız. Çünkü bunlar ideolojik bir yaklaşımdır, ben böyle bakarım. Ülkemin menfaati gündeme geldiği zaman burada bitaraf olanlar yarın bertaraf olurlar. Bunu böyle bilesiniz. Çünkü daha güçlü bir Türkiye için, daha itibarlı bir Türkiye için biz bunu koşturuyoruz.'' AK Parti Çorum mitinginin yapıldığı meydanda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun resmi ve altı okun bulunduğu bir pankart dikkat çekti. Pankartta; Kemal Kılıçdaroğlu'nun fotoğrafından çıkan 6 ok ve okların ucundaki, ''Beymen ceket 1 bin 235 TL, Etro gömlek 450 TL, Etro kemer 460 TL, Etro pantolon 460 TL, Prada ayakkabı 850 TL, 7 ev ve 1 havuzlu villa fakirlik edebiyatı paha biçilemez. Palavra kart'' yazısının yer aldığı görüldü.  Alanda ayrıca, ''Mustafa Pehlivanoğlu'na, Hüseyin Kurumahmutoğlu'na sahip çıkana biz de sahip çıkarız. Referanduma 'Evet' diyen ülkücüler'' yazan bir afiş de yer aldı. Başbakan Erdoğan, sıcaktan etkilenen vatandaşlara müdahale etmesi için sağlık görevlilerini konuşması sırasında sık sık alana devat etti. Sıcaktan etkilenen vatandaşlara hortumla su püskürtüldü.