Erdoğan: Mısır'a desteğimizi göstermemiz lazım İSTANBUL (A.A)

-Erdoğan: Mısır'a desteğimizi göstermemiz lazım  İSTANBUL (A.A) - 12.09.2011 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Mısır'ın şu an içinden geçmekte olduğu bu kritik, bu zorlu süreçte Türkiye olarak, her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu, özellikle göstermemiz gerekiyor. Yapacağımız temaslarda, Türkiye'nin dostluk ve kardeşliğini güçlü bir şekilde vurgulama imkanımız olacak'' dedi. Erdoğan, bakanlar, üst düzey bürokratlar ve iş adamlarından oluşan heyetle Mısır, Tunus ve Libya'ya yapacağı ziyaretler öncesinde İstanbul Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde bir basın toplantısı düzenledi.   Mısır'da çeşitli alanlarda gerçekleştirilebilecek işbirliği imkanlarını da bu vesile ile ortaya koymuş olduklarını belirten Erdoğan, ''Zira geniş bir iş adamı grubu ile Mısır'a gidiyoruz. Bir uçak Ankara'dan, bir uçak İstanbul'dan biliyorsunuz iş adamlarımız olarak hareket etti. Amacımız, kardeş Mısır halkının, mevcut sorunlarını el birliği içerisinde çözmesini sağlamak, kolay anda değil, zor anda yanlarında olduğumuzu göstermek. Bu bağlamda ikili iş birliğimizi ilerletebileceğimiz, çeşitli alanlarda bir dizi anlaşmaya da imza atacağız'' dedi. -''Gazze'ye gitmeyeceğim''- Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, ''Ziyaretiniz sırasında Gazze'ye gidecek misiniz? Gidecekseniz ne zaman? Bu bağlamda bir de Mısır'daki değişimin öncülüğünü yapan Tahrir Meydanı'nda bir konuşma yapacak mısınız?'' yönündeki sorusu üzerine, şunları söyledi: ''Gazze'ye ziyaretim söz konusu değil, fakat Gazze'yle ilgili ziyaret özlemimin olduğunu da açıkça söylemek isterim. En kısa zamanda da Gazze'yi ziyaret etmenin hasreti içindeyim bunu ifade edeyim. Tahrir Meydanı'nın hemen yanı başında Arap Liginde konuşacağım ama Tahrir Meydanı'nda şu anda yapılacak bir konuşma tarafımdan, takdir edersiniz ki oradaki herhangi bir tahrike de neden olabilir. Biz bu görüşmelerimizi, bu konuşmalarımızı tabi ki Mısır'ın geleceğini sıkıntıya sokmadan ve yeni dönüşüm değişim sürecini gerçekten, gerek Arap Liginde yapacağımız konuşmayla, bütün Arap kanallarından yayınlanacak, tüm Mısırlı kardeşlerim bu mesajlarımızı izleyeceği gibi, dünya da bunu takip edecek.'' -''Onların anlayacağı dille konuşmaya devam edeceğiz''- Erdoğan, İstanbul'a gelmeden Sayın Genelkurmay Başkanı ile yaptığı görüşme ve Şemdinli'deki son saldırıyla ilgili görüşlerinin sorulması üzerine,  ''Son güvenlik durumuyla ilgili Şemdinli'deki olayları bir değerlendirme ve bütün bu olaylara yönelik bölücü terör örgütünün attığı, atmakta olduğu olaylar karşısında durumumuzu gözden geçirmeye yönelik bir zirveydi. Tabi bunu çok açık ve net söylemek durumundayım, şu anda bölücü terör örgütü, çok çok yanlış bir uygulamanın içerisinde. Güvenlik güçlerimizin operasyonlarını durdurması temennisini ki bunun tabi hiçbir güçlü bir zemini olamaz, sürdüren bu örgüt kendisi görüldüğü gibi bırakın yaptıkları bu saldırıları, şimdi Şemdinli'deki bir düğün törenine katılmak suretiyle bu düğün töreninden, oradaki güvenlik güçlerimize yani karakollarımıza, oradan roketatarlarımıza saldıracak kadar insanlıktan nasibini almamış bir noktadadır.  Onun için burada ben, Hakkarili vatandaşlarımın, Kürt kökenli kardeşlerimin, bölücü terör örgütüyle arasına mesafe koyacağına inanıyorum. Fakat biz tabi onların anlayacağı dille konuşmaya devam edeceğiz. Onu da özellikle söylemek durumundayım. Güvenlik güçleri kime nerede operasyon yapılması gerekirse layık olana bu operasyonu yapacaktır.'' Bir gazetecinin, El Cezire televizyonundaki demecini hatırlatarak, '' İsrail askerlerinin uluslararası sularda Mavi Marmara gemisine düzenlemiş olduğu saldırının aslında bir savaş nedeni olduğunu söylediniz. Bundan sonra Gazze'ye bu tarz yardımlar olacak mı ve İsrail'in buna benzer bir tutumu olursa Türkiye'nin tavrı ne olacak?'' yönündeki sorusu üzerine de Erdoğan, şöyle konuştu: -''İsrail, yanlışının bedelini ödüyor''- ''Aslında o programda ben bunu da açıkladım. Yani bu konuyla alakalı olarak bu Gazze olur veya bir başka yer olur,  Mısır da olabilir, Gazze de olabilir. Yani bu tür bir insani yardımı nereye götürürsek götürelim, siz uluslararası sularda, denizden, havadan böyle bir müdahale yetkisine sahip değilsiniz. İsrail, böyle bir yanlışı yapmıştır. Böyle bir vahşeti ne yazık ki işlemiştir. İşte şimdi de bu yanlışının bedelini ödemekle karşı karşıyadır.  Çok açık ve net söylüyorum. Ülkemdeki Musevi vatandaşlarıma da sesleniyorum; bir defa Türkiye'nin problemi ne İsrail halkıyladır ne ülkemdeki Musevi vatandaşlarımladır. Türkiye'nin problemi İsrail'in kendi içinde çelişkiler yaşayan yönetimiyledir. İsrail bizden özür dilemedikçe, şehitlerimizin ailelelerine tazminat ödemedikçe, Gazze'ye ambargoyu kaldırmadıkça bizden normalleşme beklemesin. Bunu da defaatle söyledik, bugün tekrar söylemiş oluyorum.''