‘Erdoğan, muhtemelen Davutoğlu’nu arayıp beni hedef almasını söyledi’

‘Erdoğan, muhtemelen Davutoğlu’nu arayıp beni hedef almasını söyledi’

Abdullah Öcalan'ın PKK'ya silah bırakma çağrısının duyurulduğu hükümet ve HDP'nin ortak açıklaması sonrası, "Hükümnet barış adına zerre kadar ümit vermiyor" açıklaması ile AKP cenahı tarafından eleştirilen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Ben AKP’yi destekleme dernek başkanı mıyım? İşimi yaptım diye öfkeleniyorlar. Onlar boyun büken, ‘Biz size barışı getiriyoruz, siz de bize minnet duyun kardeşim’ muhalefeti bekliyorlar. Bu Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla oldu. Muhtemelen Başbakan’ı da arayıp ‘Demirtaş’ı hedef alın’ dedi” diye konuştu.

“10 maddede tartışma başlamamış. PKK ‘Evet silah bırakmaya hazırım’ demiş ama bunun ne yasası, ne takvimi çıkmış" diyen Demirtaş, "İstiyor ki ‘Lay lay lom barış oldu, PKK dağdan indi’ havasını verelim. Bu havayı bozdum diye de bana kızıyorlar" ifadelerini kullandı.

Selahattin Demirtaş, Habertürk gazetesi Ankara Temsilcisi Muharrem Sarıkaya’nın sorularını yanıtladı. Demirtaş’ın görüşlerini “İşte metinde değişen ifade” başlığıyla Habertük’teki köşesine taşıyan (4 Mart 2015) Sarıkaya’nın yazısından bazı bölümler şöyle:

Başbakan Yardımcısı Arınç, “% 60’ı değişti” dedi, Başbakan nasıl geldiyse öyle açıklandığını söyledi.

Başbakan bunu söylerken, 10 maddelik müzakere metninin “bir ön şart olmadığının” da altını çizdi.

HDP’den ise buna tepki geldi.

Diyalogdan müzakere aşamasına geçildiği açıkça ilan edilmiş olmasına rağmen bu tartışmaların nedeni ne?

HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ile dün bu konu üzerinde konuştuk.

Öncelikle 3 Şubat’ta açıklanması gereken 10 maddelik metnin, neden geciktiğine açıklık getirdi:

“25 gün boyunca Kandil, İmralı, hükümet arasında metin gitti geldi. Fakat bu hükümete o kadar dokunmuş ki... Çünkü 3 Şubat’ta ‘PKK silah bıraktı bırakacak, dağdan indi inecek’ havasını yaratmak istiyordu. Biz de ‘Bu doğru değil. Böyle bir atmosferi olgunlaşmadan yaratmak iyi bir fikir değil’ dedik. Bu insanların barış umudunu kırıyor. ‘Adım atıldı’ diyorsun, adım atılmıyor; ‘Geri çekilme oldu’ diyorsun, olmuyor. Bunlar umudu kırıyor. Gelin şu işi sağlam yapalım dedim.”

 

‘Karşıyız demedik...’

 

Tartışma sonunda metinden özünü bozmayan iki ifade çıkarılmış. Demirtaş sonrasını şöyle anlattı:

“Bizimkilere, ‘Çalakalem olmaz, sağlam bir şekilde hazmederek bu süreci işletelim’ dedim. ‘10 maddeyi yok saymayın, bunlar önemlidir’ diye bir açıklama yapalım istedik. Onlar ise ısrarla hemen bu açıklama (örgüt silah bırakıyor) yapılsın istedi. Böyle olmayacağını söyledik. Kızgınlıkları bundan. PKK ‘Ben silah bırakmayacağım, reddediyorum’ demedi; ‘Anlaşmaya bağlıyım ama 10 madde var, onları da görelim’ dedi. Biz ‘Karşıyız’ demedik. Öcalan’ın da kendi çağrısı zaten. Hükümet niye memnun değil peki? Hükümet bunun siyasi rantını yemek istiyordu, yiyemedi; bundan rahatsızlık duyuyor.”

Değişen ifade

Ya metindeki değişiklik?

“Açıklanan 10 madde ile Öcalan’ın çağrısı yüzde 99.9 aynı; dokunulmadı” dedi, metindeki iki değişiklikten birini şöyle açıkladı:

“İlk metinde Öcalan’ın ifadesi ‘PKK’ya kongre toplama çağrısı yapacağım’ idi. Hükümet değişiklik istedi. Biz Öcalan’a sorulmadan yapılamayacağını söyledik. Gel-git uzlaşmaya varıldı, ikinci metinde ‘yapıyorum’ oldu.”

Öcalan’ın 21 Mart’ta görüntülü mesaj yayınlaması konusunda bilgisi olmadığını da belirtti.

Dernek başkanı mıyım?

Silaha veda sürecine ilişkin de şu önemli açıklamayı yaptı:

“10 maddede tartışma başlamamış. PKK ‘Evet silah bırakmaya hazırım’ demiş ama bunun ne yasası, ne takvimi çıkmış. İstiyor ki ‘Lay lay lom barış oldu, PKK dağdan indi’ havasını verelim. Bu havayı bozdum diye de bana kızıyorlar. Ben AKP’yi destekleme dernek başkanı mıyım? İşimi yaptım diye öfkeleniyorlar. Onlar boyun büken, ‘Biz size barışı getiriyoruz, siz de bize minnet duyun kardeşim’ muhalefeti bekliyorlar. Bu Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla oldu. Muhtemelen Başbakan’ı da arayıp ‘Demirtaş’ı hedef alın’ dedi.”

Söyleşinin tamamı için tıklayın.