Erdoğan Netanyahu'ya seslendi: 2008'de değiliz, hesabını iyi yap

Erdoğan Netanyahu'ya seslendi: 2008'de değiliz, hesabını iyi yap

Başbakan Tayyip Erdoğan, "Netanyahu'ya sesleniyorum; bilesin ki 2012'nin şartları 2008'in şartları gibi değildir. Hesabını iyi yap" diye konuştu.   Kahire'de bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türk-Mısır İş Forumu'nda konuştu.

Erdoğan'ın, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına değindiği konuşmasından satır başları şöyle:

"İsrail çocuklara acımaz. İşte dün İsmail Haniye kardeşimizin kucağındaki yavruyu gördünüz. Onlar dokuz aylık yavruları vuracak kadar acımasızdır.

Cumhurbaşkanlarına malum Davos'ta da söylemiştim. 'Siz çocukları öldürmeyi gayet iyi bilirsiniz. Siz orantısız güç kullanmayı gayet iyi bilirsiniz. Çünkü sizde adalet diye bir şey yoktur. İnsaf diye bir şey yoktur. Siz zulmederek, ezerek yükselmeyi hep kendinize ideal edinmişsinizdir.' Ve şimdi bunu periyodik olarak yapıyorlar.

Netanyahu'ya sesleniyorum; şu anda 2008 yılında değiliz, 2012 yılındayız. Bilesin ki 2012'nin şartları 2008'in şartları gibi değildir. Hesabını iyi yap.

İsrail, Gazze'de Başbakanlık binasını da vurdu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde bir şey beklemiyorum. Ben Arap Ligi'ne de sesleniyorum 'Sizin sesiniz ne zaman çıkacak?' diyorum. Ne zaman? Yani oturacağız yemekleri yiyeceğiz, sohbetleri yapacağız e ondan sonra dağılacağız. Bunun ne anlamı var. Aynı şeyi tabi İslam İşbirliği Teşkilatı'na da sesleniyorum. Siz ne yapıyorsunuz? Kendilerine bunları hep söylediğimiz için burada söylüyorum. İlk defa burada söylemiyorum. Onun için bu kurumların, kuruluşların reforme edilmesi şart. Bu iş böyle yürümez.

Biz adalet istiyoruz. Biz diyoruz ki, eşzamanlı olarak ateş durdurulsun istediğimiz bu. Eşzamanlı olarak ateş durdurulsun. Ve İsrail durdurmayacak Gazze durduracak. Böyle bir adaletsizlik olabilir mi? Böyle bir anlayış, böyle bir yaklaşım olabilir mi? İşte mesele bunun karşısında dik durmak.

İsrail yönetimine de sesleniyorum, Gazze'ye de sesleniyorum. Öncelikle ateşkes, süratle ve bunun 24 saat içerisinde sağlanması gerekir. Bunu uzatmak her iki tarafa da hiçbir şey kazandırmaz.

İkincisi, yine söylüyorum, artık 2008'in şartları yok. Bugünkü şartlar çok farklı. Üçüncüsü, diyorum ki kademeli olarak uygulanan bu ambargolar kaldırılmalıdır ki bölgeye bir rahatlama gelsin ve süratle de 90 gün içinde bu görüşmelerin başlatılmasında fayda görüyorum. Bu adımların atılması lazım ve bu sürecin başlatılması lazım. Tekrar tekrar, artık bu anlaşmalar yapboz tahtasına dönmesin. Artık puzzle oynamayı bırakalım."