Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York’ta Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi (TASC) tarafından düzenlenen “Daha Adil Bir Dünya Mümkün” başlıklı konferansta yaptığı konuşmada İslam düşmanlığına dikkat çekti. Erdoğan, “İnsanlık olarak Covid-19 virüsünün yanı sıra ondan daha tahrikkar, daha ölümcül ve daha sinsi bir başka virüsle mücadele ediyoruz. Bu virüsün adı ‘İslam Düşmanlığı’ virüsüdür” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler 76'ncı Genel Kurulu'na katılmak üzere ABD'nin New York kentine gitti. Erdoğan'ı, John F. Kennedy Uluslararası Havalimanı'nda (JFK) Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Hasan Murat Mercan ile diğer yetkililer karşıladı. Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım da ABD'ye gitti.
New York'ta "Daha Adil Bir Dünya Mümkün” başlıklı konferansa katılan Erdoğan konuşmasında eşitliğe verdiği önemi ifade ederek şunları kaydetti:
“Biz sizleri çok özlemiştik. Görüyoruz ki Amerika’daki kardeşlerimiz de bizleri özlemişler. Şair kalpten kalbe bir yol vardır görülmez diyor. Bizim de gönüllerimiz arasında gözle görülmeyen yollar var. Binlerce kilometre uzakta olsak da kalplerimiz bir ve beraber çarpıyor. Çünkü bizler birbirini sadece Allah için seven, birbirine sadece Allah için muhabbet besleyen insanlarız. Bizler aynı dine, aynı peygambere inanan, aynı mukaddes kitaba ittiba eden, aynı kıbleye yönelen bir ümmetin mensuplarıyız. Ten renklerimiz, kökenlerimiz, dillerimiz, ülkelerimiz farklı olsa da her gün beş vakit göğe yükselen Ezan-ı Muhammediye’lerimiz birdir. Allah’ın resulünün Veda Hutbesi’ndeki şu sözleri, tam 14 asırdır ebedi ve ezeli kardeşliğimizin nişanesidir. Rabbiniz birdir, babanız birdir, dininiz ve peygamberiniz de birdir. En şerefliniz takvaca en ileri olanınızdır. Arabın Arap olmayana bir üstünlüğü yoktur. Siyah derili olanın beyaz derili üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük sadece takvayladır. Bu salonda işte hep bu hakikatlere bir kez daha şahit oluyoruz.”
Erdoğan Covid-19 salgını sırasında yaşanan sıkıntılara dikkat çekerek, “Mevla şu muhabbetimizi, şu dayanışmamızı, aramızdaki güçlü uhuvveti daim eylesin diyorum. Kardeşlerim insanlık son iki yıldır koronavirüs salgını sebebiyle sancılı günler geçiriyor. Eğitimden sağlığa ticaretten istihdama kadar her alanda ciddi sıkıntılar ve zorluklar yaşanıyor. Salgında hayatını kaybedenlerin sayısı 4,6 milyonu buldu. Bu vesileyle salgında vefat eden kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Rabbimiz Kuran-ı Kerim’de her zorluğun ardından bir kolaylık olduğunu bizlere müjdeliyor. Her gecenin ardında bir aydınlık, her şerrin gerisinde bir hayır bulunduğuna iman eden insanlar olarak Allah’ın da inayetiyle bu musibetin de üstesinden geleceğimize yürekten inanıyoruz. Tedavi imkanları geliştikçe, aşıya erişim arttıkça inşallah bu hastalık zamanla etkisini yitirecektir. Asıl mesele, salgının daha da derinleştirdiği diğer sorunlarla mücadele etmektir. Covid-19 salgını, küresel sistemdeki çarpıklıkları, adaletsizlikleri, eşitsizlikleri açık ve net bir şekilde ortaya koymuştur. Bu süreçte maskeden solunum cihazına ve ilaca kadar üretime dayalı her konuda dünyada ciddi sıkıntılar yaşandı. Pek çok yerde ve pek çok defa insanlık adına kaygı verici görüntülere şahit olduk. Hastaların ilgisizlikten öldüğü, yaşlı bakımevlerinden hepimizin içini yakan görüntülerin yansıdığı vahim durumlarla karşılaştık. Afrika’dan Asya’ya halen ilk doz aşıya ulaşamayan yüz milyonlarca insan var. Türkiye olarak, Peygamberimizin, ‘insanların en hayırlısı insanlara en faydalı olandır’ tavsiyesinden hareketle elimizdeki tüm imkanları insanlık için seferber ettik. Şimdiye kadar elimizdeki imkanları 159 ülke ve 12 uluslararası kuruluşla, hatta yurtdışından temin ettiğimiz aşıların bir kısmını ihtiyaç sahipleriyle paylaştık. Onay süreçleri tamamlanmak üzere olan kendi aşımız Turkovac’ı da tüm insanlığın, dostlarımızın, kardeşlerimizin istifadesine sunacağız hiç endişeniz olmasın” dedi.
Konuşmasında Biontech aşısını geliştiren Prof. Dr. Uğur Şahin ve Özlem Türeci’ye değinen Erdoğan, “Almanya’da yaşayan Türk kökenli Uğur Şahin ve Özlem Türeci’nin geliştirdikleri aşı sayesinde Kovid-19 ile mücadeleye verdikleri destek bu süreçte milletimizi gururlandıran bir başka gelişme olmuştur. Bu değerli bilim insanlarımızın başarısı, yurtdışındaki vatandaşlarımızın yaşadıkları topluma olan katkıları bakımından çok güzel bir örnektir. Amerikan-İslam toplumunun da vakıf ve dernekleriyle düzenledikleri yardım kampanyalarıyla, salgın döneminde ihtiyaç sahiplerinin yardımına koşmalarından millet memnuniyet duyuyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şöyle devam etti;
“İnsanlık olarak Covid-19 virüsünün yanı sıra ondan tahrikkar, daha ölümcül ve daha sinsi bir başka virüsle mücadele ediyoruz. Bu virüsün adı ‘İslam Düşmanlığı’ virüsüdür. Senelerce demokrasinin ve özlüğün beşiği olarak örnek gösterilen ülkelerde bu virüs çok hızlı bir şekilde yayılıyor. İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığı bugün artık siyaseti esir aldı. Müslümanların günlük hayatını zorlaştıran, devlet politikalarına yön veren, sosyal barışı tehdit eden yıkıcı bir akıma dönüşmüştür. Zihniyet itibariyle DEAŞ’tan hiçbir farkı olmayan bu ideolojik fanatizmin farklı toplum katmanlarında kök saldığını görüyoruz. Birçok ülkede inancından, dilinden, isminden veya kılık kıyafetinden dolayı Müslümanların ötekileştirilmesi artık sıradan vakalar haline geliyor. Sizler bu atmosferi 11 Eylül terör saldırısının akabinde bizzat yaşadınız, bizzat tecrübe ettiniz. Sorumsuz siyasetçi eliyle körüklenen nefret ikliminin toplumda nasıl derin yaralar açabileceğine bizzat şahit oldunuz. Ancak karşılaştığınız onca haksızlığa ve ayrımcılığa rağmen hukuktan, meşrutiyetten, demokratik siyasetten asla vazgeçmediniz. Müslümanları ötekileştirmeye, düşmanlaştırmaya çalışanlara cevabınızı içinde bulunduğunuz topluma daha fazla katkı sunarak verdiniz.”
Örnek alınması gereken bir duruş sergilendiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam düşmanlığıyla mücadele edildiğini görerek bundan dolayı memnuniyet duyduğunu belirtti. Erdoğan “Türkiye olarak biz de uluslararası platformlarda İslam düşmanlığı ve hoşgörüsüzlükle mücadelede öncü rol üstleniyoruz. İslam İşbirliği Teşkilatı’ndaki bu yöndeki çabaların başını çekiyoruz. Dinimize ve Müslüman kardeşlerimize yönelen tüm tehditleri ortadan kaldırmaya dair her türlü girişimi destekliyoruz. İslam düşmanlığıyla mücadele konusunun Birleşmiş Milletler başta olmak üzere tüm kuruluşların gündeminde tutulması için çaba sarf ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Gelecek süreçte Amerika’da bulunan Müslümanların federal ve eyalet düzeyinde daha fazla siyasetçi çıkarmasını beklediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sadece Türk kökenlilerin sayısının 300 binlere yaklaştığı bu güçlü topluluğa yakışan da budur. Amerikan toplumuna yaptığınız katkıların Türk-Amerikan ilişkilerine son derece olumlu yansımaları olduğunu da bilmenizi isterim” diye devam etti.
Erdoğan sözlerine şöyle devam etti;
“Türkiye ve Amerika Birleşik Devleti ilişkiler itibariyle ortak değerlere, ortak çıkarlara ve köklü bir geçmişe dayanan iki dost ve müttefik ülkedir. Bazı konularda dönem dönem görüş ayrılıkları yaşasak da birçok bölgesel ve küresel meselede benzer tutum ve çıkarlara sahibiz. Ekonomik açıdan da her geçen gün artan bir işbirliği potansiyelimiz var. Salgına rağmen ikili ticaret hacmimiz geçen yıl 20 milyar doları aştı. Bu yılda 25 dolar seviyelerine ulaşacağız. 100 milyar dolar hedefine ulaşmak içinde çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz. Başkan Biden’la haziran ayında Brüksel’de gerçekleştirdiğimiz yapıcı görüşmede işbirliğimizi her alanda güçlendirmedik için birlikte çalışma yönündeki kararlığımızı teyit ettik.”
Türkiye karşıtı lobilerin yürüttüğü habis faaliyetlere ve karalama kampanyalarına değinen Erdoğan “Bu çevrelerin çabalarını akim bırakılmasında sizlerin çalışmaları büyük önem taşıyor. Sizden PKK, YPG ve FETÖ’nün gerçek yüzünü Amerikalı dostlarınıza bıkmadan usanmadan anlatmaya devam etmenizi bekliyorum. Ne kadar büyük olursa olsun hakikat güneşinin karşısında hiçbir yalan duramaz. Takiye ve tedbir kılıfı altında karanlık yüzlerini gizlemeye çalışsalar da FETÖ’nün eli kanlı bir terör örgütü olduğu artık gün gibi ortadadır. Bizim görevimiz, demokrasi ve insanlık düşmanı bu çetenin mensuplarının hukuk ve adalet önünde hesap vermelerini sağlamaktır. Bunun yolu da birlik, beraberlik ve dayanışma içinde hareket etmekten geçiyor” ifadelerini kullandı.
Erdoğan sözlerine “Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız ve beraber olacağız, kardeş olacağız, ayrıyı gayrıyı bir tarafa bırakıp hep birlikte inşallah Türkiye olacağız” ifadeleriyle devam etti.