Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD gezisine katılan Hürriyet yazarı Verda Özer, geziye ilişkin izlenimlerini yazdı. Nükleer Zirve için ABD’ye giden Erdoğan öncülüğündeki heyetin yaptığı resmi görüşmelerin ana gündeminin Suriye olduğuna değinen Özer, Ankara’nın Washington’a “Gelin PYD’den vazgeçin. Onlar yerine biz, desteklediğimiz Arap ve Türkmen gruplarla birlikte IŞİD’e karşı karada savaşalım.” teklifi sunduğunu ileri sürdü.
ABD’nin bu teklifi kabul etmediğini belirten Özer, ret gerekçelerinin ise, şöyle sıraladı:
“Obama kasımdaki başkanlık seçimi öncesi gider ayak Suriye stratejisini değiştirmek istemiyor. Diğer sebebi ise, ABD Türkiye’nin Irak ve Suriye’de kalıcı ve etkili olmasından çekiniyor.”
Özer’in bugün (5 Nisan 2016) “ABD gezisinin bilinmeyenleri” başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 4 günlük ABD gezisinden önce, "Erdoğan ve Obama görüşecek mi, görüşmeyecek mi" bahisleri açılmıştı. Geziye eşlik eden biz gazeteciler de yola aklımızda bu soruyla çıktık.
Washington’da perşembe sabahı Erdoğan, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’la görüştüğünde, henüz bu randevu kesinleşmemişti.
O görüşmenin ardından önce Erdoğan ve Biden’ın kucaklaştığı resim yansıdı basına. Sonra da o haber düştü gündeme: Erdoğan ve Obama akşam Beyaz Saray’da başbaşa görüşecekti.
Böylelikle Obama, zirve için şehre gelen 56 dünya liderinden sadece Çin ve Türkiye liderleriyle görüşmüş oldu.
Peki neden Türkiye?
Erdoğan önce Biden’la, sonra Obama’yla ne konuştu?
‘PYD yerine biz savaşalım’
İki ülke yetkililerinin yaptığı resmi görüşmelerin ana gündemi Suriye’ydi.
Türk kaynaklarımdan edindiğim bilgiye göre, bu ziyarette Ankara Washington’a şu öneride bulundu: “Gelin PYD’den vazgeçin. Onlar yerine biz, desteklediğimiz Arap ve Türkmen gruplarla birlikte IŞİD’e karşı karada savaşalım.” Türk askerinin karadan müdahil olması için de, ABD’nin havadan destek vermesi istendi.
ABD ise bu teklife, mealen “PYD’den vazgeçmem” diye karşılık verdi.
Bununla birlikte “Türk askeri karadan girerse Rusya vurabilir” çekincesini dile getirdi.
*
Peki ABD, Türkiye’nin önerisini neden kabul etmiyor?
Bunun bir sebebi, Obama kasımdaki başkanlık seçimi öncesi gider ayak Suriye stratejisini değiştirmek istemiyor.
Diğer sebebi ise, ABD Türkiye’nin Irak ve Suriye’de kalıcı ve etkili olmasından çekiniyor.
Hatırlayın, 1. Körfez Savaşı sırasında Cumhurbaşkanı Özal’ın ısrarıyla tezkerenin Meclis’ten geçmesine rağmen, Türkiye Kuzey Irak’a son derece sınırlı müdahil olabilmişti.
Zira ABD, Türkiye’nin müdahale alanını kısıtlamıştı.
Yine bu iki nedenden dolayı Obama, Türkiye’nin uçuşa yasaklı bölge ve güvenli bölge önerilerine de hâlâ burun kıvırıyor.
‘Çözüm sürecine geri dönün’
Kaynaklarımın aktardığına göre, Washington’ın “çözüm sürecine geri dönün” telkinlerine karşılık, Erdoğan “zaten çözüm sürecini bitirmedim, süreç buzdolabında” vurgusu yaptı.
Ve şu anda Türkiye’nin, dolayısıyla kendisinin gündeminin PKK ile mücadele olduğunu hatırlattı.
Aktarılana göre görüşmelerde Türk tarafı çözüm süreciyle PYD’yi de bağlantılandırdı.
ABD’nin PYD’ye silah desteği sürdüğü müddetçe, çözüm sürecinin tekrar başlamasının mümkün olmadığı vurgulandı.
İşte tüm bu nedenlerden dolayı da ABD, Türkiye’yi PYD’yle ilişkileri normalleştirmeye ikna etmeye çalışıyor.
Hatta bunu “biz arabuluculuk edelim” teklifine kadar götürüyor.
*
Bu gezinin tek gündem maddesi ise elbette Suriye değildi.
Hatta bu ziyaret belki de bugüne kadarki resmi ABD gezilerinin en çok ayaklı olanıydı.
Her şeyden önce, bir çalışma ziyareti değildi. Gezinin iki amacı vardı.
Biri, nükleer güvenlik zirvesine katılmaktı.
Bu zirvede 56 ülke lideri, “nükleer silahların IŞİD’in eline geçmesini nasıl engelleriz” sorusunun cevabını aradı.
Gezinin 2’nci amacı ise Maryland’de Türk-Amerikan Kültür ve Medeniyet Merkezi’ni açmaktı.
Yazının tamamını okumak için tıklayın.