Erdoğan, Cidde Ekonomik Forumu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin katettiği büyük değişimde bir başka önemli etkenin de aktif dış politika olduğunu söyledi. Komşularıyla problem yaşayan bir ülkenin ekonomisini büyütemeyeceğini, refahını artıramayacağını çok iyi bildiklerini kaydeden Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:''Dışa açık bir ekonomi olarak Türkiye, bölgesel ve küresel hadiseleri çok yakından takip ediyor; bölgesel ve küresel istikrarı, kendi istikrarı için kaçınılmaz bir ön şart olarak görüyor.Burada, hem Türkçe'de hem Arapça'da bulunan şu güzel atasözünü, önemine binaen söylemekte fayda görüyorum; Araplar 'el caar, gable eddar' diyorlar, biz ise aynı anlamda 'ev alma, komşu al' diyoruz. Geçmişte, komşu kavramı, yakın ev, yakın mahalle olarak görülüyordu. Bugünün dünyasında ise ülkeler, coğrafyalar, artık yanı başımızdaki ev kadar yakınımızda duruyorlar. Yine bugünün dünyasında, yakınımızda meydana gelen bir hadise, kaçınılmaz olarak bizleri de etkiliyor; ekonomiyi, refahı, büyüme ve kalkınmayı da doğrudan etkiliyor.Burada sadece bir örnek vermek isterim; Irak'ta uzun yıllar boyunca devam eden istikrarsızlık, bölgenin tüm ülkeleri kadar Türkiye'yi de etkilemiş, hatta diğerlerine göre daha fazla etkilemiştir. Türkiye'nin dış ticareti, yatırımları, turizmi üzerine, Irak'ta yaşanan acı hadiselerin gölgesi düşmüştür. Kuzey Irak'ta kendisine zemin bulan terör örgütü, Türkiye'nin huzur ve iç barışına kastetmiş, bu da siyaset ve ekonomi üzerinde olumsuz faturalar ortaya çıkarmıştır. İşte bu nedenle biz, Türkiye olarak, kendi istikrar ve huzurumuz kadar, bölgenin istikrar ve huzurunu da önemsiyoruz. Seyirci kalamayızIrak huzursuzken biz huzurlu olamayız, Lübnan mutsuzken biz mutlu olamayız, Mısır, Tunus değişirken biz buna bigane kalamayız. Libya kan ağlarken, Libya gözyaşı dökerken, biz elimiz kolumuz bağlı oturup seyredemeyiz. Filistin'de çocuklar ölürken, Filistin'de masum siviller, yaşlılar, kadınlar, fosfor bombaları altında can verirken, biz hiçbir şey olmamış gibi davranamayız. Şunu burada, altını çizerek ifade etmek istiyorum; Biz, bölgemizdeki her ülkenin toprak bütünlüğüne, bağımsızlığına saygılıyız. Biz, hiç bir ülkenin iç işlerine karışmadık ve asla da karışmayız. Hiçbir ülke üzerinde gizli hesaplarımız, gizli niyetlerimiz olamaz. Türkiye'nin ekseni bellidir, dış politikada eksenimiz bellidir ve gayet açıktır. Tunus Tunuslularındır, Mısır Mısırlılarındır, Bahreyn Bahreynlilerindir, Cezayir Cezayirlilerindir, Irak Iraklılarındır. Biz, o ülkelerin yer altı veya yer üstü zenginliklerinin tarafı değiliz. Biz, bölgesel barışın tek tek ülkeler için hayati derecede önem arz ettiğine inanıyor, sadece ve sadece bölgesel barış için katkı sunmaya çalışıyoruz.Bölgede kardeşlik istiyoruzHele hele, 'yeni Osmanlıcılık' gibi bir iddiayı, böyle bir ithamı kabul etmemiz asla ve asla mümkün değildir. Bu iddia, Türkiye'nin barış çabalarını, barış için yaptığı katkıları engellemek için ortaya atılmış art niyetli bir iddiadır.''Herkesin, her ülkenin Türkiye'den emin olmasını, her ülkenin, Türkiye'nin dostluğundan, kardeşliğinden, barış, istikrar ve güvenlik çabalarından emin olmasını isteyen Erdoğan, ''Türkiye'nin samimi çabalarından rahatsız olanlar, bölgede kan üzerine dış politika inşa etmeye çalışanlardır. Türkiye'nin samimi işbirliği çabalarından rahatsız olanlar, kendi kirli çıkarlarının sona ermesinden tedirgin olanlardır. İşte onun için biz, bölgede sadece ve sadece 'kardeşlik' diyoruz. Bizim bölgede, dayanışmadan, paylaşmadan, işbirliğinden, yani kardeşlikten öte bir gayemiz yoktur ve olmayacaktır'' diye konuştu. Diyalog çağrısı sürecekBaşbakan Erdoğan, Türkiye'nin, bölgenin huzur ve istikrarı için, tüm taraflara diyalog çağrısını kararlı şekilde sürdüreceğini dile getirdi. Türkiye'nin, bölgede her tarafla, her kesimle diyalog kurabildiğini, herkesle konuşabildiğini belirten Erdoğan, Türkiye'nin bu imkanının, bölgedeki dost ve kardeş ülkeler için de bir imkan ve bir fırsat olduğunu vurguladı. Erdoğan, bölgesel meselelerin çözümü için, daha fazla dayanışma, daha fazla işbirliği içinde olunması gerektiğini kaydetti.Operasyon biran önce sonuçlandırılmalıErdoğan, şöyle devam etti:"Tunus ve Mısır'da halk değişim için sesini yükselttiğinde, biz Mısır ve Tunus yönetimlerine gerekli uyarıları yaptık. Halkın taleplerine dikkat kesilmelerini söyledik. Aynı ilkeli tavrımızı Libya konusunda ortayı koyduk. 'Libya'da kimsenin burnu kanamasın' dedik. 'Libya'da yere düşen her can bizim canımızdır' dedik. Halka bombalarla yapılan saldırıları tasvip etmediğimizi gerekli lidere söyledik. Söylemekle de kalmadık. Yönetimi itidale çağırdık. Halkın sesine kulak vermeye çağırdık. Her iki tarafla da görüşmeler yaptık. Tavsiyelerimizi ortaya koyduk. Hiç kan akmadan, kimse mağdur olmadan, Libya istikametini belirlesin istedik. Keşke Libya'da olaylar bu noktaya gelmeden çözülebilseydi. Keşke Libya, Mısır ve Tunus gibi değişim sürecini bu tür bedeller ödemeden tamamlasaydı. Ne yazık ki bu olmamış, hadise hiç arzu etmediğimiz yere gelmiştir. Bundan sonrası için Libya'nın kendi iradesiyle, kendi kararıyla, kendi geleceğini belirlemesini arzu ediyoruz. Askeri operasyonun biran önce sonuçlandırılmasını, Libya'nın biran önce istikrara kavuşmasını arzu ediyoruz. Asla umutsuz değiliz. Bu coğrafyada bir türlü dinmeyen kanı hep birlikte durdurabiliriz. Bunu başarabiliriz. Değişebilir, değiştirebiliriz. Suudi Arabistan'la aynı hassasiyetleri taşıdığımızı biliyoruz. bölgenin istikrarı için birlikte çalışmaya devam edeceğimizi biliyorum." Suudi Arabistan'la vizelerin kaldırılması...Suriye, Ürdün ve Libya ile vizelerin kaldırıldığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, İstanbul'dan yola çıkan bir kişinin, Beyrut, Şam, Amman'a kadar rahatça seyahat edebildiğini söyledi. Suudi Arabistan'la da bu noktada görüşmelerin devam ettiğini bildiren Erdoğan, ''İnşallah o vizeleri de kaldırarak, Yemen üzerinden Hint okyanusuna kadar seyahat özgürlüğünü perçinlemiş olduğumuz günleri görürüz diye temenni ediyorum'' diye konuştu.Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:-''Avrupa içinde, Türkiye'nin üyeliğinin, halkı müslüman olması nedeniyle bazı ülke ve liderlerin popülist politikalarıyla engellenmek istendiğini görüyor ve biliyoruz''-''Doğu ile Batı'nın buluşmasında, kaynaşmasında, diyalog kurmasında,en önemlisi de doğu ile batı arasındaki ön yargıların giderilmesinde, Türkiye'nin üyeliğinin hayati öneme haiz olduğunu biliyoruz''-''İçerde güven ve istikrarın en büyük düşmanı olan hukuksuz örgütlenmelere karşı da amansız bir mücadele yürüttük ve yürütüyoruz. Parlamento ve halk iradesi dışında hiçbir güç ve oluşumun ülkeye istikamet çizmesine müsade etmiyoruz''