Erdoğan: Resmi dil Türkçedir, değiştirme girişimleri kabul edilemez

Erdoğan: Resmi dil Türkçedir, değiştirme girişimleri kabul edilemez

T24- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iki dil ve özerklik tartışmaları konusunda ilk kez konuştu. “Resmi dil Türkçedir. Bu gerçeği değiştirmeye yönelik hiçbir girişim kabul edilemez” diyen Başbakan Erdoğan Özerklik tartışmalarını da “demokratikleşmeyi hazmedemeyenlerin tezgahı” olarak niteledi.

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan TBMM Genel Kurulu’ndaki Bütçe görüşmelerinin kapanış konuşmasında iki dil ve özerklik tartışmalarına ilk kez değindi. Başbakan konuşmasında özetle şu görüşlere yer verdi:

- ''Ortak dil Türkçe'dir, bu gerçeği değiştirmeye yönelik hiçbir girişim kabul edilemez. Zira bu mesele sosyal barış ve sosyal bütünlük meselesidir. Bu meseleyi tartışmaya dahi açmak, bu meseleyi getirip Türkiye'nin gündemine taşımak ne demokrasiye, ne özgürlüklere, ne toplumsal barışa ne de kardeşliğe asla hizmet etmez.'' 

-''Terör örgütünün ve onun uzantılarının, her seçim öncesinde olduğu gibi yeniden taşeronluk üstlenerek, iç politikayı dizayn etme girişimlerini karşılıksız bırakmayız.'' 

-''Demokratik sistemlerde siyasi partiler aykırı projeler, teklifler getirme hakkına sahip olabilir, ama bu hakkın kötüye kullanılması, demokratik siyaseti zayıflatır, ülkenin gündemini gerer. Sonuçta millet destek vermez, bu partiler de marjinal kalmaya mahkum olurlar. Ama zarar gören siyaset kurumu olur, ülke olur.''

-''Özerklik tartışması, demokratikleşmeyi, Türkiye'nin ileri demokratik standartlara kavuşmasını hazmedemeyenlerin çirkin bir tezgahı. Bu millet, bu tür tezgahlara evet der mi, bu tür taslakları alır bağrına basar mı, bu tür projelere onay verir mi? Millete rağmen, milletin kurumlarına rağmen, anayasal düzene rağmen, kim hangi projeyi hayata geçirebilir?''

-''Hiçbir ciddiyeti ve derinliği olmayan bu projeleri, benim Kürt kökenli kardeşlerimin talebiymiş gibi takdim etmek, çok büyük bir haksızlıktır. Bu bildirileri yayınlayanlar, bunun siyasetini yapanlar benim Kürt kökenli vatandaşımın ne kadarını temsil ediyorlar? Bunlar, Doğu ve Güneydoğu'nun ne kadarını temsil ediyorlar?''

-''Ben her fırsatta defalarca söyledim, bugün de söylüyorum: Ne terör örgütü, ne de onun uzantıları, hiç bir zaman benim Kürt kökenli vatandaşımın temsilcisi, sözcüsü olmamıştır. Bundan sonra da asla olmayacaktır.''

-''Demokratik hak ve özgürlüklerden bahsedenler, benim bölgedeki vatandaşımın haklarını kullanmasını engelliyor, tehditle, baskıyla engelliyor.''

-''Milletim müsterih olsun, biz kimseye bu ülke üzerinde ameliyat yaptırmayız, kimseyi bu milletin hissiyatıyla oynatmayız.''